Cafer Elmas
Geçtiğimiz günlerde Gülümbe Köyü’nde hırsızlık iddiası ile gerçekleşen cinayet ve yaralama olayında esrarengiz anektodlar ortaya çıkmaya başladı. Eşi Ömer Arı'nın(72) öldürüldüğü saldırı akşamı yaralı kurtulan Ayşe Arı (70) o gece yaşananları YARIN’A anlattı. Dehşet verici  o gecede;bir insanın yaşlı iki insana yapmayacağı davranışları yapan hırsız ve cinayet zanlısı öldürdüğü Ömer Arı’yı ve yaralı kurtulan Ayşe Arı'yı ölesiye dövmüş.

Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta Perşembe gecesi saat 11.00 sularında meydana gelen dehşet verici olayda Gülümbe Köyü üst mahallesinde tek başlarına yaşayan Ömer Arı ve Ayşe Arı evlerinde saldırıya uğramışlardı. Elleri ve ayakları bağlanan Ömer Arı öldürülürken, eşi Ayşe Arı yaralı olarak kurtulmuştu. Dudak uçuklatan cinayet sonrası jandarma ve emniyet alarma geçti ve olay ile ilgili soruşturma ve ardından cinayet zanlısının arama çalışmaları başlatıldı.

O geceye ilişkin ise ilginç anekdotlar ortaya çıkarken, o dehşet geceden yaralı kurtulan ve adeta işkence gören Ayşe Arı o anları YARIN’a anlattı. Koyu renk mont, siyah şapka, yüzüne siyah maske takıp evin ikinci katına çıkan cinayet zanlısı televizyon seyreden ve çekirdek yiyen Ayşe Arı’nın bir anda yanına gelip oturur ve "paraları çıkart" der ve avluda amcayı öldürdüğünü paraların yerini söylemezse onu da öldüreceğini söyler. Ayşe teyze evde para olmadığını söylemesi üzerine cani tarafından darp edilmeye başlar. Katil zanlısı özellikle yüzünden darp edilen kadının ellerini plastik kelepçe ile bağlar. Elinde silah olan zanlı Ayşe Arı’nın ağzına da eşarbını sokarak öldürmekle tehdit eder. Ayşe Arı eşini öldürdüyse onu da öldürmesini paranın olmadığını söyler.  Bu esnada Ayşe Arı zanlının yüzünü açmaya çalışır zanlı yüzünü hemen kapatır. Bu esnada Ayşe Arı zanlının sakalından 3 tane koparmayı başarır.(Bu sakalların jandarma olay yeri inceleme tarafından bulunup Adli Tıp'a gönderildiği gelen iddialar arasında) Cinayet zanlısı tekmeler ile Ayşe Arı'yı darp ederek öldüresiye döver. Ayşe Arı'nın her yerinden kan fışkırır. Daha sonra yerden bir poşet alır kanları içine tükürmeye çalışır. Ayşe Arı’yı konuşturamayacağını anlayan zanlı kapıdan çıkarken; Ayşe Arı hemen cama doğrulup 'kurtarın hırsız bizi öldürüyor' diye bağırmaya başlar. Ardından aşağıya eşi Ömer Arı’nın yanına avluya iner ve eşinin cansız bedeni ile karşılaşır. Yerde yatan ve kanlar içerisinde ki Ömer Arı’nın hortum ile yıkandığını ve su içerisinde olduğunu fark eder. O anda kapıdan köylülerin sesini duyar ama kapının arkasına zanlılar tarafından odun konulduğu için kapı açılamaz. Arı, kalkar onu çeker. Ardından olay yerine 112 sağlık ekipleri çağırılır ve ambulans geldiğinde elleri plastik kelepçe ile bağlı Ayşe Arı'nın elindeki kelepçe kesilerek Bilecik Devlet Hastanesi'ne kaldırılır. O gece yaşanan dehşet anlarını Ayşe Arı' şu şekilde anlattı:

“ Yanıma bir anda biri çıka geldi oturdu. Hoş geldin sefa geldin ama sen kimsin? Nerelisin dedim. Bitlisliyim ben diyor. Paraları çıkart, paraları çıkart dedi verdi tekmeyi baştan hemen.

Oğlum Allah'tan korkmuyor musun sen? Oğlum dövme beni Allah var yukarıda korkmuyor musun? dedim. Tabancası vardı. Amca öldü avluda senide öldürürüm diyor.


Öldür dedim beni de öldür hiç korkmadım. Yüzünü kapatmıştı. Yüzünü üç defa açmaya çalıştım ama tırnaklarım yoktu yırtamamışım. Montu, pantolonu lacivertti. Giyimli kuşamlıydı hortlayasıca. Durmuyor ki habere dövüyor. Varmış paraların diyor, var diyorlar diyor. Çıkart paraları çıkart öyle diyor. Bağladı beni ellerimden, ağzımı da bağladı.

Ayaklarımı bağlayamadı o aklına gelmedi. Amcanın ayaklarını bağlamış ama. Amcayı öldürdüm avluda, senide öldüreceğim diyor. Botları vardı ayağında tekmeyle vuruyordu bana. Burnumdan kan aktı gitti. Ensemden bir vurdu! Gözlerim ikisi de kör oldu. Can damarını biliyorlar onlar. Ben avuçladım yüzünü erebildiğim yerden o kapatıyor. Çabukça kapatıyor yüzünü beni tanıyacak diyerek. Yüzü kapalıydı. Şapkasını asılsaydım... Orası aklıma gelmedi benim. Arkasından şapkayı çıkartaydım yüzü görünürdü, o zaman tanırdım. O geldiği zaman televizyon seyrediyordum ben. Saat onu on dakika geçiyordu. Ben namaz kıldım, çay yaptım içtim, elma yedim bir tabakta ay çiçeği yedim. Ekmeğimizi yedik amcan ezana beş dakika var ben camiye gidiyorum hadi dedi. Camiye giderken yakalamış demek ki saklanmış onu orada öldürmüş. Ne geçecek eline öldürüpte? Yine tekme ile vurdu. Kanda çıkınca... Kapıyı açtı gitti. Beni öldü diyerek bırakmış yine. Doğru pencereye koştum komşular hırsızlar var beni öldürüyorlar dedim. Poşet buldum oralara kan akacak diyerek doğru avluya amcanın yanına. Avluya gittim köylülere örtüverin başımı, ellerimi çözüverin diye kesin diye yalvarıyorum. Yok, Jandarma görsün öyle çözeceğiz diyorlar. Amcan çoktan ölmüş üzerine birde su dökmüş. Artık izimi kaybolsun dedi…”

 NOT: BİZ BU RÖPORTAJI BİRKAÇ GÜN ÖNCE YAPTIK, FAKAT MESLEĞİMİZ GEREĞİ SORUŞTURMANIN SELAMETİ AÇISINDAN YAYINLAMADIK. JANDARMA TARAFINDAN CİNAYET ZANLILARI İDDİASIYLA GÖZALTINA ALINANLAR OLDUĞU İÇİN ARTIK YAYINLIYORUZ.

Editör: TE Bilişim