Yaklaşan Anayasa referandumu öncesi bazı kamu yöneticileri hükümete yaranmak için yarışa girdi.
AK Parti hükümeti zamanında belirli mevkilere gelen bazı yöneticiler ve memurlar, özellikle de sendikacı memurlar koltuklarını garantiye almak veya daha yüksek mevkilere gelebilmek için adeta yaranma yarışına girdiler.

Gerçek görevlerini unutan bu yöneticiler ve memurlar, siyasetçilerden daha çok siyaset yapmaya başladılar.

Referandum öncesi adeta AK Parti İl Başkanlığı’na soyunan bazı memurların, özellikle sosyal paylaşımlarından hükümeti överek, referandumda “evet” çağrısı yaptığı, ayrıca hayırcılara hakaret içeren, eleştiren paylaşımlarda bulundukları gözlenirken, her geçen gün bu sayının arttığı da görülüyor.

Bazı memurların daha ileri giderek AK Parti’nin kahvaltılı toplantılarına katıldıkları dahi gözleniyor.

6
57 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na muhalef ederek bu kadar cesaretli şekilde hareket edilirken, geçtiğimiz günlerde herkesin işini yapması gerektiğini belirten, özellikle memurların memurluğunu yapmasının önemine vurgu yapan Vali Süleyman Elban, “önemli olan memuriyetin verdiği disipline uygun şekilde davranması ve kendi görevi dışına çıkmamasıdır” diyerek, kendi görevinden çıkanlara da gerekeni yapacağını söylemişti.

Ancak buna rağmen bu tür davranışlar sergilemeyi sürdüren, siyasi partilerin kahvaltılarına katılarak resim paylaşan memurların başta Vali Elban olmak üzere yönetimi sıkıntıya soktukları gözleniyor. Kamuoyunda ise bu durum rahatsızlık yaratmaya başlarken, “yasaları ciddiye alan da, uygulayan da yok” yorumunu gündeme getirdi.

Bilindiği gibi, geçtiğimiz günlerde İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ile Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis Çelik’in, bir yazarın “evet” propagandası yaptığı ve hayırcılara ağır eleştiri ve hakaretler içeren bildiriyi oluşturdukları Whatsapp gruplarından okul müdürlerinde bulunduğu arkadaşları ile paylaşması eğitim camiasında tepkilere neden olmuştu. 

Bunun basına yansıması ve gazetemizde haber olmasının ardından CHP Milletvekili Yaşar Tüzün, 6 Milletvekili ile Meclis’te basın açıklaması yaparak, Milli Eğitim Bakanlığı’na soru önergesi vermişti. Görsel ve yazılı ulusal basında yoğun ilgi gören bu haberin ardından CHP, Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı’na Milli Eğitim Müdürlerinin toplumu kin ve nefrete yönelttikleri iddiası ile suç duyurunda bulunmuştu.



Bu gelişmeleri incelemeye aldıklarını söyleyen Vali Süleyman Elban’dan iktidara yakın siyasi çevrelerden kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama henüz gelmedi.


Fakat Vali Elban’ın uyarılarının aksine bu tür açıklamalar ve paylaşımlar gelmeye devam etti. Özellikle memurların ve amirlerin sosyal medyada paylaştıkları bildiriler ve yorumlar dikkat çekmeye başladı.


Bunlardan biri de Bozüyük Dernekler Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan Büro Memur-Sen Sendikası Bilecik-Yalova Şube Başkanı Mustafa Akış’ın Facebook hesabından “EVET” propagandası yaptığı uzunca bir bildiri yayınlaması. Ayrıca AK Parti İl Başkanlığı’nın düzenlediği kahvaltıya katılarak sosyal medyadan paylaşması.


 Yine Bilecik Belediyesi’nde memur olarak çalışan Bem-Bir-Sen Bilecik İl Başkanı Güray Karamankaya’nın da Milli Eğitim Müdürlerinin paylaştığı “SON SAVAŞ” adlı bildiriyi Facebook hesabından paylaştığı görüldü. Karamankaya'nın da AK Parti İl Başkanlığı’nın kahvaltısına katıldığı ve sosyal medyadan resim paylaştığı gözleniyor.


Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı aynı zaman Memur-Sen Bilecik İl Temsilcisi İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü olan Ahmet Selöz’ün de sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarında “evet” propagandası yaparak, paylaşımlara yorumlar yaptığı gözleniyor.


Yine Söğüt'te hakkında bir sürü soruşturmaların yapıldığı, “zimmetine para geçirmek” iddiası ile suçlanan ve soruşturma geçiren, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcısı olarak göreve başlayan, hakkındaki soruşturmaları devam eden Bektaş Uçkun'un da sosyal medya hesaplarından  “hayırcılara” hakaret ve eleştirilerin yaraldığı “SON SAVAŞ” bildirisini paylaştığı ve yine bu tür yorumlar ve paylaşımları paylaştığı gözleniyor.


Gölpazarı Gazimihal İlkokulu’nda memur olan Özcan Öner adındaki memurun, sosyal medya hesabından paylaşımları ile “hayırcıları” İslam düşmanı ilan ederken, gerçekleri yazan basını da “Yahudi” olarak adlandıran paylaşımları göze çarpıyor.


Memurların siyaset yapmasının yasak olduğu bilinirken, sendika temsilcileri memurlar ile Milli Eğitim camiası yetkili mercilerinde görev yapan memurların bu tür bildiriler ve yorumlar paylaşarak siyaset yapmasına mülki amirleri Vali Süleyman Elban’ın, daha önce uyarmasına rağmen, tarafsızlık ve devlete bağlılık ilkesini hiçe sayarak muhalefet ettikleri ve uyarıları ciddiye almadıkları görülüyor.


657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Temel İlkeler” başlıklı 2. Bölümü’nün 7. maddesinde düzenleme altına alınan “Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık” ilkesinde “devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.


Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler”

maddeleri açıkça yeralmasına rağmen, memurların bunu hiçe sayarak, bu tür tavırlar takınmaları ve paylaşımlarda bulunmayı sürdürmeleri “Vali Süleyman Elban’ın sözlerini önemseyen yok mu? ve “Bu cesareti nereden alıyorlar?” sorusunu gündeme getiriyor.
Editör: TE Bilişim