Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli hukukçularından Süreyya Ağaoğlu ve Mahmut Esat Bozkurt’un isimleri Bilecik’te yaşatılacak.
Bilecik Belediye Meclisi Aralık ayı 2’nci birleşim toplantısı Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’nın başkanlığında yapıldı. Meclis toplantısında, Pelitözü Mahallesinde yapılması planlanan yeni adliye binasının yanında yer alan cadde ve sokağa verilecek isimler görüşüldü.
İmar Komisyonu ve Hukuk Komisyonu raporu doğrultusunda Türkiye’nin ilk kadın avukatı olan Süreyya Ağaoğlu’nun isminin Pelitözü Mahallesinde bulunan 212 ada 277 parselin güneyindeki sokağa verilmesine, aynı parselin doğusunda yer alan 20 metrelik caddeye de Türkiye’nin önemli hukukçularından Mahmut Esat Bozkurt’un adının verilmesine oy birliği ile karar verildi.
SÜREYYA AĞAOĞLU KİMDİR?
Süreyya Ağaoğlu, Azerbaycanlı Türk avukat ve yazardır. 1903 yılında Azerbaycan'ın Şuşa kentinde doğmuş ve 29 Aralık 1989 tarihinde İstanbul'da hayata veda etmiştir. Türkiye'nin ilk kadın avukatı olarak tanınan Süreyya Ağaoğlu, aynı zamanda kadın hakları savunucuları arasında önemli bir yere sahiptir. Ünlü düşünür ve siyasetçi Ahmet Ağaoğlu'nun kızı, yazar ve siyasetçi Samet Ağaoğlu'nun ise kız kardeşidir.
Süreyya Ağaoğlu'nun hayatı, eğitim ve meslek yaşamı boyunca önemli izler bırakmıştır. 1903 yılında doğduğu Şuşa'dan ailesiyle birlikte 1910 yılında Türkiye'ye göç etmiştir. Babası Ahmet Ağaoğlu'nun düşünceleri ve görevleri nedeniyle çocukluğu ve gençliği Türk Ocağı aydınları ve Mustafa Kemal Paşa'nın yakın dostları arasında geçmiştir.
MAHMUT ESAT BOZKURT KİMDİR?
Yazar, siyaset ve devlet adamı, milletvekili, Adalet bakanlarından (D. 1892, Kuşadası – Ö. 15 Aralık 1943, İstanbul). Soyadı kanunundan sonra Atatürk tarafından kendisine Bozkurt soyadı verildi. İlköğrenimini Kuşadası ve İzmir Yusufpaşa Rüştiyesinde, lise öğrenimini İzmir ve İstanbul idadîlerinde tamamladı. İstanbul Hukuk Mektebini 1911’de bitirdi.
1912’de hukuk öğrenimini ilerletmek amacıyla İsviçre’ye gitti. Burada önce Lozan, sonra Fribourg üniversiteleri Hukuk fakültelerinde öğrenim gördü. Doktora sınıf ve kurlarını da bitirdikten sonra hukuk doktoru diploması aldı. Doktorasında “Osmanlı İmparatorluğunun Omuzlarına Yükletilmiş Olan Kapütilasyonların Türkler Tarafından Tek Taraflı Olarak Kaldırılması Hukuka Aykırı Değildir” tezini savundu. Lozan’da kurulan Türk Talebe Cemiyetinin başkanlığını yaptı.
1919’da birkaç arkadaşıyla Millî Mücadeleye katılma kararı alarak Cenevre’den Türkiye’ye döndü ve Kuşadası-İzmir-Aydın bölgesinde zeybeklerle birleşerek işgalcilere karşı mücadele etti.
23 Nisan 1920’de TBMM kurulunca Ankara’ya geldi. I. dönem İzmir milletvekilliğine seçildi. 1922’de Rauf Orbay kabinesinde 1923’e kadar İktisat Bakanlığı yaptı. Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk’ün isteği üzerine İzmir’de ilk kez “Millî İktisat Kongresi”ni topladı. Kasım 1924’te Adliye Bakanlığına getirildi.
Yeni sistemin hukuk alanındaki ilk inkılâplarını Adliye bakanı olarak gerçekleştirdi. Medenî Kanun, Ceza Kanunu, İcra İflâs Kanunu, Deniz ve Kara Ticaret Kanunları, Şapka İnkılâbı Kanununun hazırlanıp kabulü, Adlî Kaza Organının ıslahı ve Ankara Hukuk Mektebinin açılışında payı büyük oldu.
“Bozkurt-Lotüs Davası”nın Lahey Uluslararası Adalet Divanına aksetmesi üzerine bu davada Türkiye’yi temsil etti ve Türkiye lehine sonuç aldı. Ankara Hukuk Mektebinde Devletler Umumî Hukuku, Siyasal Bilgiler Okulunda Anayasa Hukuku profesörlüğü yaptı. 1941’de görevinden istifa ederek ayrıldı. Ölümüne kadar İzmir milletvekili olarak görev yaptı.
15 Aralık 1943 günü İstanbul’da kaldığı otel odasında Yeni Sabah gazetesine günlük makalesini hazırlarken beyin kanaması geçirerek öldü. Cenazesi Kuşadası’na getirilerek burada gömüldü.