Devrimci İşçi Konfederasyonu’nun (DİSK) "Gelirde adalet, vergide adalet" sloganıyla İstanbul'dan Ankara'ya başlattıkları yürüyüş, Bilecik’e ulaştı. Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Emeğin Türkiye’si için yürüyoruz.” dedi.

“Vergide adalet, gelirde adalet” talebiyle DİSK’in İstanbul’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüş, dördüncü gününde dördüncü gününde Bilecik’teydi.

 Bilecik OSB’de buluşan DİSK'liler, buradan Atatürk Parkı’na yürüdü. Bilecik merkezine yürüyen heyette; DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun yanı sıra; Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK Bölge Temsilcisi Recai Büyükbeyhan ile sendika üyesi işçiler yer aldı. 

Atatürk Parkı’nda Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu açıklamalarda bulundu.

“SESİMİZİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, yaptığı açıklamada, Yıllardır bu ülkedeki vergi adaletsizliği, gelir adaletsizliğiyle ilgili sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi. Serdaroğlu, açıklamasında şunları kaydetti.   

“Pazartesi gününden beri Türkiye’de tarihi bir yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Kadıköy’den başlayan yürüyüşümüz Gebze’de, Kocaeli’de binlerce işçinin desteği ile birlikte gerçekleştirildi.  Kocaeli’den yola çıkan DİSK heyeti Yalova'da coşkulu bir şekilde karşılandı. Daha sonra Bursa'ya geçen yürüyüşçüler orada da coşkulu bir şekilde ‘vergide adalet, gelirde adalet’ diyen insanlarla coşkulu bir şekilde karşılaştık.

Yıllardır bu ülkedeki vergi adaletsizliği, gelir adaletsizliğiyle ilgili sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ancak bugüne kadar duyması gerekenler maalesef ki duymadı. Hatta taleplerinizin karşılığında vergileri yükselttiler. Bu yürüyüşte bir kez daha vergilerde, gelirde bir adalet uygulamasını artık Türkiye'de hayata geçmesini istiyoruz.

Bugün Bilecik'teki açıklamamızdan sonra, akşam Eskişehir'de yine binlerce işçiyle birlikte bu taleplerimizi bir kez daha dile getireceğiz. Yarın Ankara'da tarihi bir buluşmayı gerçekleştireceğiz ve duymayan kulaklara, görmeyen gözlere bir kez daha Türkiye'deki adaletsiz vergi sistemi ve gelir sisteminin düzelmesi için protestomuzu mitingimizi gerçekleştireceğiz. Bu ülkede yüzde doksanlara varan oranda insan bu söylediğimiz şeylerden şikayetçi. Vergiden şikayetçi, gelir bozukluğundan şikayetçi. Ama bir avuç insanın söylediği yerine getiriliyor. Bugüne kadar gördük ki. Biz buradan bir kez daha uyaracağız ama bu eylemlerimiz elbette ki bitmeyecek. Bu ülkede adaletli bir vergi, gelir ve adaletli bir Türkiye gerçekleşene kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.

“UMUDU BÜYÜTÜYORUZ”

Vergide ve gelirde adalet mücadelesini 2 yıldır sürdürdüklerini kaydeden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, . “İşçilerin, emekçilerin ücretlerinin eline geçen net ücretin yıl içerisinde azaldığı başka bir ülke yok.” dedi. Çerkezoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Gelirde adalet, vergide adalet için Ankara yürüyüşümüzün dördüncü günündeyiz. İstanbul'dan, Gebze'den, Kocaeli'nden. Yalova'dan, Bursa'dan geliyoruz. Bugün de burada Bilecik'te bu haklı taleplerimizi sizlerle buluşturmak için yan yana omuz omuzayız. Bu yürüyüşe başlarken DİSK olarak. Dedik ki DİSK yönetim kurulu olarak yürüyoruz. Dedik ki bu yolu yalnız yürümeyeceğiz. Gerçekten de attığımız her adımda yürüdüğümüz her kilometrede adımlarımız ve yürüyüşümüz daha da büyüyerek geliyor. Daha adımlarımızı attığımız ilk andan itibaren yollarda, otobanlarda, kornalarıyla bize destek verenler de büyüdü yürüyüşümüz. Şehir merkezlerindeki yürüyüş,  evlerinin balkonlarından bize el sallayan sokağa yanımıza koşan, boynumuza sarılan, suyunu, çayını bizimle paylaşan kadınlarla büyüyor. Yol boyunca eşlik eden, zaman zaman önümüzden yürüyen, elimizi tutup yürüyen çocuklarımızla ve gençlerimizle büyüyor ve tabii ki de bütün bu yürüyüş boyunca tüm karşılamalarda ve uğurlama. Tüm kitlesel buluşmalarda, iş yerlerinden, fabrikalardan tezgah başlarından kalkıp gelen ve gelirde adalet, vergide adalet taleplerini, insanca yaşam taleplerini bizlerle buluşturan bütün işçi arkadaşlarımızla büyüyor.

 Demiştik ki bu yolda birlikte umudu büyütüyoruz. Bugün de burada, bu yürüyüşte, bu mücadelede, bu umudu bizlerle birlikte büyütmek için yanı başımızda olan Bilecikli bütün sınıf kardeşlerimizi, yol arkadaşlarımızı bir kez daha selamlıyoruz.

Gelirde adalet için yürüyoruz. Vergide adalet için yürüyoruz. Biz bu mücadeleyi DİSK olarak yaklaşık iki yıldır sürdürüyoruz. İş yerlerinden başlayan, vergi daireleri önlerine, alanlara, meydanlara kadar topladığımız binlerce imzayla Maliye Bakanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kadar yaptığımız sayısız eylem ve mitingler sonrasında ülkeyi yöneten siyasi iktidarın  bu konuda herhangi bir adım atmaması, tam tersine koşulların daha da kötüye gitmesi nedeniyle mücadelemizi bir üst aşamaya sıçratarak bu yürüyüşü başlattık. Hepinizin bildiği gibi özellikle Mayıs seçimlerinden sonra mazota, akaryakıta en az iki kat zam geldi. Her şeyin fiyatı iğneden ipliği arttı. Ama bunun karşısında bizim ücretlerimiz, alım gücü,  gün geçtikçe her gün daha fazla düşüyor. Bugün aldığımızı yarın aynı fiyata alamıyoruz. Milyonlarca işçinin, emekçinin yoksullaştığı bir süreci yaşıyoruz ve bütün bu tablo karşısında ülkeyi yönetenler ekmeğimizi korumak için hiçbir adım atmadıkları gibi o TÜİK'in yalan yanlış enflasyon rakamları üzerinden belirlenen ücret artışlarını  üç günde uçup gittiği bir süreçte kaşıkla verdiklerini artık kepçeyle değil kazanla alıyorlar. Adaletsiz vergi sistemiyle her gün üzerimizdeki vergi yükünün daha da fazla artmasıyla her gün daha fazla yoksullaşıyoruz. KDV, ÖTV gibi son derece adaletsiz olan, işçinin de patronun da, zenginin de, yoksulun da bir kilo domatese ödediği vergi son derece adaletsiz olan dolaylı vergiler devletin topladığı vergilerin dörtte üçüne ulaştı.

DSC_8594

Sanki zenginleşmişiz gibi bir üst vergi dilimine giriyoruz. Ocak’ta Şubat’ta, Mart’ta aldığımız ücreti Ekim’de, Kasım’da alamıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. İşçilerin, emekçilerin ücretlerinin eline geçen net ücretin yıl içerisinde azaldığı başka bir ülke yok. O yüzden diyoruz dünyanın en adaletsiz vergi sistemi Türkiye’de diye. O nedenle vergide adalet için yürüyoruz. Buradan, Bilecik'ten bir kez daha ülkeyi yöneten iktidara sesleniyoruz. Eğer vergi gelirini arttırmak istiyorsanız daha çok vergi toplamak istiyorsanız artık işçinin, emekçinin, emeklinin, halkın cebine bakmaktan vazgeçin. Etrafınıza bakın, kâr rekorları kıran şirketlere bakın. Bankaların bilançolarına bakın. Kur korumalı mevduatla milyonlar kazananlara bakın. Yani az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi istiyoruz. İşte bunun için yürüyoruz Ankara'ya. İşte bunun için İstanbul'dan Ankara'ya milyonların adalet talebini götürüyoruz.

En son geçtiğimiz ay, adaletli bir vergi sistemi için yapılması gereken düzenlemeleri çok değil, beş maddelik bir kanun teklifi halinde. meclisteki bütün siyasi partilere gönderdik. Tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla tek tek görüşmeler yaptık, anlattık yaşadıklarımızı. Anlattık yapılması gerekenleri. Bugün bir kez daha Ankara'ya sesleniyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bütün siyasi partilere sesleniyoruz. Altı yüz milletvekiline sesleniyoruz. DİSK tarafından hazırlanan adaletli bir vergi sistemi için yapılması gerekenleri o kanun teklifini hepiniz imzalayın  ve parlamentodan oy birliğiyle geçirin diyoruz. Artık yeter diyoruz. Artık yeter. Milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin bu çığlığını duyun ve gerekli adımları atın diyoruz. Bu ülkede milyonlarca emekli, yaklaşık on milyon emekli Uydurdukları o ucube sistemle hazineden tamamlama yöntemiyle yedi bin beş yüz lirayla yaşamaya mahkum edildi… Yedi bin beş yüz lira... Bugün Türkiye'de bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırı on dört bin lirayı geçti. Açlık sınırının yarısı bir ücretle yaşamaya mahkum edildi milyonlarca emekli. Bugün Türkiye'de asgari ücret on bir bin dört yüz lira. Bir ortalama ücret. Asgari ücret açlık sınırının çok çok altında. İşte o nedenle Ankara'ya yürüyoruz. Hepimiz çalışıyoruz. Hepimiz üretiyoruz.  Ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz. Alın terinin karşılığını istiyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Hakkımız olanı almak için de hep birlikte omuz omuza mücadeleye devam ediyoruz.

Bu yağmurda, bu hava koşullarında sizleri de daha fazla tutmadan son olarak da şunu söylemek istiyorum. Evet biz bu yola çıkarken yalnız yürümeyeceğiz dedik ve yürüyüşümüz her adımda daha fazla güçlenerek daha fazla büyüyerek devam ediyor. Yarın Ankara'ya ulaştığımızda bu akşam Eskişehir'deki buluşmadan sonra yarın Ankara'da ulaştığımızda binlerce işçi arkadaşımız da binlerce Ankaralı yurttaşımızla birlikte bu taleplerimizi bütün Türkiye'de, doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine kadar bütün iş yerlerinde bir cümle iş kollarında çalışan tüm sınıf kardeşlerimizin, sendikalı, sendikasız tüm işçilerin beyaz yakalı, mavi yakalı bütün emekçilerin taleplerini Ankara'ya götüreceğiz. Ve demiştik ki DİSK yürürse bu ülkede işçiler yürürse bütün karanlıklar dağılır. DİSK yürürse, işçiler yürürse yolumuz. Aydınlanır. DİSK yürürse işçiler yürürse bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçiler yürürse bu ülkenin geleceği aydınlanır. İşte bu duyguyla çıktık yola.  Bu umudu her yerde, her durakta büyüten ve bugün bu güzergahta olmasa bile Türkiye'nin dört bir yanından bu yürüyüşü selamlayan herkese çok teşekkür ediyoruz. Hep birlikte yan yana omuz omuza bu mücadeleyi büyüteceğiz.”

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun önderliğindeki yürüyüş 17 Kasım Cuma günü Ankara’da sonlanacak. 

Kaynak: KORKMAZ KESİK