Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan açıklamada; her yıl, 16-22 Eylül tarihleri arasında Avrupa Komisyonu’nun sürdürülebilir kentsel hareketlilik konusundaki öncü farkındalık kampanyası olan Avrupa Hareketlilik Haftası 2023 yılı için belirlenen temasını “Şehrini Keşfet” sloganıyla “Gelecek Enerjini Koru / Save Energy” olarak belirlendiği belirtildi.
Avrupa Hareketlilik Haftasına yönelik yapılan açıklamada, “Avrupa kıtasında hafta boyunca, yaklaşık 3.000 belde ve şehir, yerel paydaşlarla farkındalık yaratma faaliyetleri ve etkinlikleri düzenleyerek aktif hareketlilik, toplu taşıma ve diğer temiz, akıllı ulaşım çözümleri için avranış değişikliğine teşvik ediyor.
Toplu ulaşımın önemi, otomobilsiz yaşam, bisiklet kullanımının önemi, yaşanabilir çevre, gürültü kirliliği ile mücadele, karbon emisyon oranlarının azaltılmasına yönelik temalarının öne çıkartıldığı etkinliklerle kutlanmaktadır. Avrupa Hareketlilik Haftası daha temiz, daha sağlıklı bir kent özlemini dile getirerek, gürültü, yok olan yeşil alanlar, sürdürülebilir ulaşım modelleri, çevre koşullarının çocukların psikolojileri üzerine etkisi, temiz şehir, çevre sağlığı, yeni bir otomobil kullanım kültürü konularını kapsamaktadır.
Bu haftanın genel amacı, artan motorlu araç trafiğinin kentsel alanda yol açtığı kirliliğe karşı vatandaşların bilinçlendirilmesini teşvik etmektir. Aslında bu kampanya sadece atmosferin kirlenmesi ve gürültü kirliliğiyle mücadele etmeyi değil; aynı zamanda kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesini d hedeflemektedir.
Dünyada özellikle son yıllarda sanayi ve teknolojinin hızla gelişmesi, plansız kentleşme, hızlı nüfus artışı ve sınırlı olan doğal kaynakların aşırı ve bilinçsizce tüketilmesi çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Çevre kirliliğinin sınır tanımaz özellikte olması da onu küresel bir sorun haline getirmiştir. Bunun sonucunda ise mevcut sorunlara karşı tüm ülkelerin ortak hareket etme ve gerekli önlemleri alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
TRAFİĞİN ÇEVREYE VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİ
Çevre ve insan ayrılmaz bir bütündür, çevreye verilecek her türlü tahribatın insan üzerinde olumsuz etkisi vardır. Bir düşünür yaşamı şöyle tarif eder: “Yaşam; bir nefes alıp veriş arasında geçen süredir.”
Solunan hava saf değildir. Hava; doğal kaynaklar veya insan aktiviteleri ile atmosfere bırakılan kimyasal ve biyolojik binlerce maddelerle kirlenmektedir.
Yaşadığımız şehirlerde çevresel etkinliği açısından en önemli etken taşıt trafiğidir.
Trafiğin sebep olacağı çevre etkilerinin başında gürültü ve hava kirliliği gelmektedir.
Trafikte araçların kullanımıyla oluşan gürültü; genellikle araçların motorlarında, egzozdan ve süspansiyondan kaynaklanan gürültüdür. Trafik gürültüsü motor gücüne, hızına, seyreden taşıtların cinsine, yol eğim derecelerine ve kaplama özelliğine bağlı olarak değişmektedir.
Tüm bu nedenlerle oluşan trafik gürültüsü insan yaşamıyla iç içe olması sebebiyle hem çevre açısından hem de insanların sağlığı açısından başta stres olmak üzere önemli etkiler yaratmaktadır.
Trafiğin olumsuz çevre etkilerinden bir diğeri de çevre kirliliğinin en önemli parametrelerinden biri olan, canlıların içinde yaşadığı ortamı oluşturan hava kirliliğidir.
Benzinli ve dizel motorların egzoz gazları hava kirliliği ‘ne neden olan kaynakların başında gelmektedir.
EGZOZ GAZLARININ ÇEVREYE ETKİSİ
Araçlarda kullanılan yakıtların yanması sonucu ortaya bazı zehirli gazlar çıkmaktadır. Bunlar teorikte CO2 , H2O ve N2 olması gerekirken araç motor yakma sisteminden kaynaklanan(eksik yanma, yüksek motor sıcaklığı……v.b.) Gerçekte daha zehirli olan CO, HC ve NOX’ tir. Açığa çıkan zehirli gazlardan insan sağlığı açısından en önemli etkiye sahip, soba zehirlenmelerinde de karşımız çıkan renksiz, kokusuz gaz olan CO(karbon monoksit) gazıdır. Karbonmonoksit gazı insan kanında bulunan ve oksijen taşıyan hemoglobin maddesine bağlanarak metahemoglobin maddesini oluşturur. Bu madde kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürerek ölüme varan sonuçlar doğurmaktadır.
NOx ve HC Özellikle, insanların solunum yollarına zarar verir, yapı, bina ve malzemeleri aşındırır, rüzgarlar ile taşınarak asit yağmurları halinde bitki örtüsünün ve ormanların tahribine neden olmaktadır.
Yürüme mesafesi yakın olan yerlerde mecbur kalınmadığı sürece motorlu taşıt kullanmamalıyız. Yürüyüş yapmalıyız. Bisiklet kullanmalıyız. Sürekli asansör kullanmak yerine merdivenleri Şehiriçi ve Şehirdışı ulaşımlarında toplu taşıma araçlarını tercih etmeliyiz.” İfadelerine yer verildi.