Perşembe köşemize yaşanmış bir hikaye ile başlayalım. Bir ablamız birgün gömlek ihtiyacı duyar mağazaya girer,
bakar bakar bir iki gömlek seçer, ona göre kumaşı pamuklu, rengi sade, rahat edebileceğini düşündüğü bir gömleği
alır. Kendine yakışacağını düşünerek seçimini yapmıştır. O sıra "yardımcı olabilir miyim" diyen bir çalışan gelince
"sizce hangi gömlek daha iyi, hangisini almalıyım" diye aralarında sohbet başlar.
Çalışan seçtiği 2 gömleğin dışında bir başka model gömlek önerir. "Niçin bunu önerdiniz, özelliği nedir?" diyen ablamız
aldığı cevap karşısında şaşırır kalır. Çalışan kız, ablamıza "Çünkü o moda" demiştir.
Ona göre kumaşın dokusunun hiç bir özelliği önemli değil, kişisel tercihler dahi önemsenmeyip, modaya göre tercihlerimizi kullanmaya itilen
bir pazarlama anlayışı.
Bu moda denilen şeyin bizim zevklerimizi çaldığını, bizi moda adı altında bir kalıba soktuğunu bu kısa hikayeden anlayabiliyoruz.
Bazen kadınlarımız modaya uymadığı için eleştirilere maruz kalıyor. Asıl eleştirilmesi gereken modanın ta kendisi. İnsanları tek kalıp ile, sürekli algı yönetimiyle
takip ettirip, aylık yada yıllık modaya masraf ettirilmek suretiyle kurulan bu düzenin kendisidir.
"Moda" diye diye bir kıyafet seçme özgürlüğümüzün bile elimizden alındığı bir dünya düzeni...Güya özgürüz, modaya uyuyor, daha avrupayi görünüyoruz
öyle mi? İşte o moda gelir seni belli bir kalıp kafasına modlar, kodlar, o düzenin senden istediklerine yetişemeyince de piskolojiler bozulur, sızlanmalar başlar.
O halde her önümüze gelen yemeği, yemeden bir soralım, "bunun için de ne var? Nasıl pişmiş?" üzerinde düşünelim olur mu? Kardeşlerim...
Günümüzde kadın ve erkek giyimi modaya göre şekillendiği için bizim kültürel giysilerimiz ne yazıkki terk edilmiş durumda. Madem ki moda
adı altında bizi yani insanlığa bu dayatmayı sunan bu modacılara karşı bizlerde birşey yapabilir miyiz? diye düşünmeye başladım.
Yani hayat akışında mutlaka bir şeyler değişecektir. Buna ayak uydurmak lazım elbette ama her değişim, gelişim bizim, ruhumuza,
kültürümüze, benliğimize uymuyorsa sırf moda diye niye maruz kalalım. Bu yüzden akıllı, fikirli olmalıyız. Moda adı altında insanları 0 Beden olmak,
küçük burunlar, uzun boylu olmak, vb. tüm konular içine çekerek bir yarışa sokuyorlar. Buradan nemalanarak para kazanıp rahatlarına bakıyorlar.
İnce, kalitesiz, poliester kumaşlarla, bu saçmalıklara neden maruz kalalım.
Kardeşim sen şuna karar ver. Bu gömleği ihtiyaç diye mi? moda diye mi? alıyorsun. Moda diye aldığın herşey gün gelecek seni ezecek, yetişemeyeceksin!
Türk Milleti olarak bizde aynısını bir farkla, onlara hemde kendi insanımıza yapalım. Kültürel giysilerimizi moda adı altında yurt dışına ihraç ürünler haline
dönüştürebilecek kabiliyet ve donanıma sahibiz. Neden harekete geçmiyoruz?
Yada bazı çalışmalar yapılıyor da benim mi haberim yok? Bu da olabilir...bu konuyu çok merak ediyorum. Biri de çıkar beni bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Bu konudan hiç içim rahat değil!
Bu arada bir erkek modasından sizi haberdar etmek isterim. Şuan Avrupa da erkekler şalvar giyiyorlarmış. Hadi bizde modaya uyalım "erkekler şalvar giysin"
aaaa olurmu? hemen bir şeylerle sembolize ederler. Kıyamet kopar. "Sakın o modaya uymayın" derler.
Avrupa etekte giyer, şalvarda giyer moda adı altında ama Türkiye de "benim değerim bu o yüzden bu şekilde giyiniyorum" diyen biri çıktığında modaya uymuyoruz diye
yada başka sebepleri öne sürerek giyimine kuşamına karışırlar güya özgürlüğü çok savunuyoruz. :(
Yıllar önce sosyal medyada bir fotoğraf paylaşılmıştı. Bu fotoğraf ünlü bir tesettür giyim firması tasarımcılarının bir masa etrafında toplandığı bir kareydi.
Keşke o fotoğrafı bulup sizlere gösterebilseydim. Oradaki kişiler (tasarımcılar)'a baktığımda bazılarının erkek, bazılarının da baş örtülü olmayan
bayanlar vardı. Kendilerinin KULLANMADIĞI bir giyimin tasarımcıları olmuşlar!
Bu iki gruptaki kadın- erkek tasarımcılar kendilerinin kullanmadığı bir şeyi tasarlayarak tesettür giyimi belirliyorlar! Size de tuhaf gelmiyor mu?
Yoksa tesettürlü bayanlarımıza o foto karesinden gelen bir mesaj mı var? diye düşünmeden geçemedim.
"Sizin tesettür giyiminizi bile biz belirleriz, siz ancak satın alıp paşa paşa giyersiniz!"
Kendi değerimizi oluşturamazsak, birileri gelir moda, parti, kutlama vs. adı altında bizim değerlerimizi böylesi şeylerle zedeler!
Sizcede öyle değilmi ? "Değil" diyenlerin köşe yazıma cevabı olacak, "Çünkü o moda"
Lütfen bu söylediğimden kimse kırılmasın yada farklı noktaya çekmesin. Kırmak için değil toplum olarak bazı uç noktalarına dikkat çekmek için iki kelam ediyorum.
Evet sevgili kardeşim, mesele ne gömlek meselesi, nede kadın-erkek modası. Meselenin ta kendisi farkındalık. Müslüman bir ülkede yaşıyorsak İslam'a göre
tesettür giyimi, tekstili oluşturulmalı. Geleneksel dokuyu ortaya çıkarmalı. Bu nasıl olacak?
Sahabe annelerimiz ve yaşayışlarını okuyup, anlayabilsek kime göre moda, neye göre modayı bilip yolumuzu çizeceğiz.
Eskiden tek yol vardı, rehber vardı, o zamanda sıkıntılar vardı, insanoğlu yine günahkârdı ama o tek yolda gitmenin doğruluğuyla bilgiliydik, ilimliydik.
Günümüzde her yolu ışıklandırdılar. İnsanlara yolların çok olduğunu gösterdiler ama o yolların arasında kötü yolların da olduğunu gizlediler.
Üzerini çeşitli ışıklandırmalarla sevimli gösterdiler. Durum vaziyet böyle yine dertlendik, içimizi döktük.
Hoşçakalın.