Türkiye fay hattı üzerinde bulunan bir ülke olması sebebiyle her an depremle yüz yüze gelebilecek bir ülke.
Geçmiş yıllarda deprem gerçeğiyle sıklıkla karşılaşmış bir ülke olmasının yanında yaşanılan deprem ve kaybedilen canlar ile mallardan bugün nekadar ders çıkardığımız ise sorgulanacak boyutta.
Ülkemiz jeolojik özellikleri, topoğrafik yapısı ve iklimi nedeniyle doğal afetleri sıkça yaşamakta. Doğal afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli ekonomik kayıplar da meydana getirmekteler.
Bilecik ise, her ne kadar bölge olarak Marmara Bölgesi’nde bulunsa da jeolojik özelliğiyle kayaçların üzerinde olmasıyla biraz daha diğer illere göre depremde şanslı bir il olarak görülüyor. Dere yataklarına yapılan evler olsun, deniz kumuyla deniz kenarlarında inşa edilen evler olsun, daha yumuşak topraklara inşa edilen evler olsun tüm bunlara bakıldığında ilimiz daha sert kayalık bölgelere konuşlandığından daha avantajlı durumda görülüyor. Ama her ne olursa olsun deprem gerçeğini gözönünde bulundurarak her zaman duyarlı, farkında ve bilinçli yaklaşmak önemli.
Deprem tatbikatı ilimizde kurumlarımız, okullar, fabrikalar ve birçok alanda zaman zaman yapılarak farkındalık oluşması sağlanıyor.
Toplum ve ülke olarak yaşanılmış depremlerden ders çıkartılarak günümüzde her ne kadar kötümser olsak da, çağdaş bilim ve teknolojiyle afetlerin neden olduğu yıkımları doğru biçimde algılayıp değerlendirme ve bunların zararlarını azaltma gayreti içinde çalışmalar sürdürülüyor.