Tıbbi Aromatik Bitkilerin yetiştirilmesi, ürünler, marka değerlerimiz kadar yerel gazete muhabirliğim sebebiyle bilgiye, eğitime, bildiğimi aktarmaya çok önem veriyorum. Bu sebeple öğrendiğimi uygulamaya dökerek girişimcilik faaliyetlerim ortaya çıktı. Köşe yazıları ve röportajlarımda ise bilgiyi paylaşmak için sürekli farkındalık artırıcı konular seçmeye özen gösteriyorum. Bir kaç hafta köşe yazılarımın başlığını Tıbbi Aromatik Bitkileri tanımaya ayırdım. Lavanta sezonunda olduğumuz için geçen hafta kaleme aldığım bitki lavanta üzerine olmuştu. Okuyucularımıza sosyal medya (@kiymetdar)üzerinden sorduk. Bir sonraki tanımak istediğiniz Tıbbi Aromatik Bitkisi(TAB) ne olsun? Takipçilerimizden gelen cevap "Sarı Kantaron" oldu. Binbir delikotu olarakta bilinir. Böyle denilmesinin sebebi, yapraklarındaki gözle görülmeyecek kadar çok olan deliklerdir. Köşe yazımız sayesinde eğitimlerle edindiğim ufak püf noktalarını sizlere aktarmış oluyorum.
Sarı Kantaron (Hypericum perforatum)'un kullanılan kısımları çiçekleri ve yapraklarıdır. En önemli özelliği, zeytin yağıyla maserasyon edildikten sonra kantaron yağının açık yarayı kapatma özelliğidir. Kantaron yağ içermez bu sebeple masere edilerek yağı elde edilir.
Demleme yöntemiyle kurutulmuş çiçeklerini çay olarak tüketebilirsiniz. Hafif ve Orta seviyedeki depresyonlarda sakinleştirici etkisi vardır fakat antidepresan ilaçları kullananlar, yaşlılar ve çocuklar, hamileler kantaron bitkisini kullanmamalıdır. Birçok ilaçla etkileşime geçen bir bitki olduğundan, kronik ilaç kullanımınız varsa mutlaka hekiminize danışarak ve bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamasına dikkat etmeliyiz.
Kantaron Bitkisi, Mavi, Sarı ve Kırmızı olarak 3 şekilde çıkar. Mavi kantaron kozmetikte tercih edilir, nadir bulunur. Diğer çeşitlerin çiçekli kısımları herba olarak ( çay, yağ)kullanılır.
Tohum ve kök ayırma ile çoğaltılır. Mart ve Eylül başında ekilir.
Kantaron Bitkisini toplama zamanı vardır. Etken maddesinin ortaya çıktığı saat dilimi dahi önemlidir. Bu kısım bende gizli! Bitkilerin popülasyonu için toplanırken kökten sökerek değil üstten çiçekli kısımları keserek toplanması en dikkat edeceğimiz nokta olmalıdır. Kurutma, gölge ve serin bir yerde sağlanmalıdır. Çiçeklerinden sarı ve kırmızı boya elde edilir. Halk arasında yara, yanık ve güneş yanıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Burada küçük bir ipucu vereceğim. (leke tedavisinde iyi gelir fakat gece sürülmelidir. Gündüz güneşle temas oluştuğunda tam tersi sürülen bölgede lekelenme yapar.) Antiviral ve antibakteriyel etkileri olduğu kaynaklarda açıklanıyor. En önemli etken maddesi "Hiperisin"dir.
Sarı Kantaronun "yağı" ise, bence annelerin ecza dolabında bulunması gereken başrol oyuncu bir bitki. Çocukların her türlü düşme sonrası oluşabilecek açık yarayı(özellikle dizleri), mutfakta oluşabilecek bıçak kesiği, sıcak tencereye dokunma sonrası oluşan her türlü yanıklarda anında acısını dindiren yenilebilir bir yağ. (Ülser)'den kanaklanan mide yanması gibi kantaron yağının rahatlatıcı etkisine bir çok kez şahit olduğumuzdan bu sebeple kantaron bitkisine de hayranlığım bulunuyor.
Haftaya yine köşe yazımızın başlığını Bilecik'te yetişen Tıbbi Aromatik Bitkiler'den belirlemeye çalışacağım. Bu anlamda tanımak istediğiniz bitki çeşidi varsa sosyal medya hesaplarımızdan bitkinin adını yazabilirsiniz. Zira bölgemiz şerbetçiotundan, urtigagillerden ısırganlar, gühatmileri, ıhlamur gibi bir çok kıymetli bitkileri bağrında yetiştiriyor. Sağlıcakla kalın...