AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, Bilecik ve ülke gündemine dair gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Bilecik’te 2025 yılı yatırım programında yer alan projelere önemli bütçeler ayrıldığını vurgulayan Eldemir, diğer yandan muhalefetin iktidara yönelik eleştirilerine de yanıt verdi.
Son yıllardaki ekonomik sıkıntılar ve enflasyon hakkında da konuşan Eldemir, vatandaşların alım gücündeki düşüşün önümüzdeki yıllarda düzeleceğini ifade ederken “Halkımızın satın alma gücündeki iyileşmeyi hep beraber göreceğiz ve hissedeceğiz.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından başlatılan ‘kırmızı kart eylemini “Vatandaşın muhalefetten beklediği bu değil.” ifadeleriyle değerlendiren Eldemir, son dönemde hükümet ile CHP arasında yaşanan yargı kararları tartışmasına da değindi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının ardından başlayan süreç ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Eldemir, “Burada terör örgütü ile müzakere söz konusu değildir. Terör örgütüne af söz konusu değildir.” ifadelerini kullandı.
“BİLECİK’TE 2 ÖNEMLİ PROJE VAR”
Eldemir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 2025 yılı ile beraber devletimizin yatırım programımızı açıkladık. Bununla alakalı ilimizi ilgilendiren hususlar var. Devam eden yatırımlarla ilgili ödenekler var, yeni başlayacak olan yatırımlarımız var. Burada dikkat çeken iki konu var. Birincisi Bilecik Adliye Binası için 80 Milyon Liralık ödeneği ayrılmış oldu. Şu anda projeleri yapılıyor. En kısa süre içerisinde projeler tamamlanacak, yapılacak ihalenin ardından inşaata başlayacağız.
İkinci önemli konu Bozüyük’teki lojistik merkezimiz. Ülkemiz ihracata odaklı mallar limanlara rahat ulaşsın, demiryolu ağları ile dünyaya açılabilsin diye bir projemiz var. Bununla alakalı da 1,5 milyar liradan fazla ödenek ayrılmış durumda. Bunlar 2025 yılı içerisinde Bilecik adına sevindirici gelişmelerdir.
“YATIRIMLARIMIZDAKİ HIZIMIZ ARTACAK”
2023 yılında asrın felaketini yaşadık. 2024 ve 2025 yılı bütçelerini ona göre düzenledik. Bölgedeki vatandaşlarımızı evsiz bırakmama adına TOKİ gece gündüz çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda deprem bölgesinin yükü üzerimizden kalktıkça her alandaki yatırımlarımızdaki hızımız da artacak.
“İYİLEŞMEYİ BİRDEN BEKLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Ülkemizin en önemli gündemlerinden birisi de sabit gelirli vatandaşlarımızın alım gücüne yönelik, önceki yıllarda daha iyi olan şartların pandemiden sonra sıkıntılı durumlardan geçmesi. Bununla ilgili de ekonominin verileri gayet iyi durumda gidiyor. İyileşmeyi birden beklemek mümkün değil ama ekonomi yönetiminin açıkladığı rakamlara bakıldığında her geçen yıl daha da rahatlama olacak. Halkımızın satın alma gücündeki iyileşmeyi hep beraber göreceğiz ve hissedeceğiz.
“VATANDAŞIN MUHALEFETTEN BEKLEDİĞİ BU DEĞİL”
Muhalefetin bir kırmızı kart gösterme işi var. Cumhurbaşkanımız bunu çok güzel şekilde yorumladı. Vatandaşın muhalefetten beklediği bu değil. Muhalefetten beklenilen ülkenin geleceği ve refahı adına çözüm önerilerinde bulunması, yapıcı bir muhalefet yapmasıdır. Ama onlar hala oyunla oynaşla bu işleri götürmeye gayret ediyorlar.
“BAĞIMSIZ YARGIYA MÜDAHALE EDİYORLAR”
Diğer üzücü bir durum ise yargı kararları ile ilgili bağımsız yargıya müdahale edici noktalarda bulunuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri bağımsız mahkemelerdir. Bağımsız mahkemeler gücünü Anayasa Mahkemesinden alır. Anayasanın 138’inci maddesine göre velev ki hukuk sitemi içerisinde hakim ve savcıların aldıkları kararlarla ilgili bir olumsuzluk varsa bunun çözüm yeri siyaset makamından ziyade HSK’dır. HSK bununla ilgili bir eksik görürse bununla ilgili gerekeni yapar. Yargı tarafından alınan kararı ile ilgili müdahalesini yapar. Hiçbir siyasetçiye yargı tarafından alınana kararlarla ilgili had bildirme, tehdit etme, bunun üzerinden siyaset yapma ve bununla alakalı da bağımsız Türk mahkemelerini vatandaşın, milletin huzurunda rencide edici hak verilmemiştir. Bu konuda siyasetçiler olarak hepimizin dikkatli olması lazım. Son günlerde alınan kararlarla ilgili yapılan yorumları bu çerçeveden yapmak lazım.
“TERÖR DESTEKÇİSİ OLARAK ANILMAMALARI ADINA…”
Türkiye’nin şu anda dünyada değişen bir siyaset yapısı var. Türkiye’nin bulunduğu bölgede çok ciddi gelişmeler var. Başta Suriye olmak üzere Gazze, Kudüs’te ciddi gelişmelerle karşı karşıyayız. Suriye ile 911 kilometrelik bir komşuluğumuz var. Suriye’deki rejim çöktü ve yeni bir devlet kuruluyor. Suriye etnik ve mezhepsel olarak birçok çeşitlilik barındırıyor. Kürtler, Araplar, Aleviler, Sünniler var. Yeni bir devlet oluştururken içindeki unsurlarla da barışık hale gelmesi lazım.
Bizim de yıllardır Kuzey Suriye’de otorite boşluğundan kaynaklı o bölgede bir terör sorunumuz var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, meclisimizin kendisine verdiği yetkiyle Kuzey Suriye’de sürekli operasyonlar yapıyor. Terör örgütleri bu bölgenin kontrolsüz olduğu için burada barınıyorlar ve Türkiye Cumhuriyeti için tehdit oluşturuyorlar. YPG ve PKK uzantıları burada konuşlanmış durumda. Bu durumda bizim en son gelişmelerle ilgili Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısından yana olanların, birlik ve kardeşliği tesis etmek adına terörü tamamen reddeden, silahları gömerek ülke içerisinde huzur temin edilsin diye çabalar var. Bu çabalar içerisinde siyaset yapan partilerin terör destekçisi olarak anılmamaları adına, eli kanlı terör örgütünün de silahları tamamen bırakıp terörden uzak durması lazım. Çağrılar bunun içindir.
“TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜZAKERE SÖZ KONUSU DEĞİL”
Türkiye‘nin son çağrılarından sonra vatandaşlarımız, milletimiz kamuoyu araştırmalarında yüzde 85’in üzerinde bu çağrıya olumlu bakmaktadır. Ama bu asla terörle mücadeleden taviz vermek, geçit vermek değildir. Bu kendisini Türkiye topraklarında bir hakkı olduğunu düşünen tüm vatandaşlarımızın kardeşlik projesine yöneliktir. Burada terör örgütü ile müzakere söz konusu değildir. Terör örgütüne af söz konusu değildir. Buradaki durum terör örgütünün tamamen lağvedilip Türkiye Cumhuriyeti huzur içerisinde önümüzdeki günlere yürümesidir. Bu mesele ülkemizin yarım asrını ve birçok kaynağını kaybetmesine mal olmuştur. Bölgenin terörsüz bir durumda olması durumunda Türkiye daha hızlı ilerleyecektir. Kardeşliğini daha iyi tesis edecektir ve yatırımlarını daha çok yapabilecektir.”