Lösemili çocuklar haftasında lösemiye dikkat çekmek için gökyüzüne turuncu balonlar bırakıldı.
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla Mor Mavi Eğitim Kurumları, İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Eskişehir LÖSEV işbirliği ile etkinlik düzenlendi. Programa; Vali Yardımcısı Vedat Yılmaz, İl Genel Meclisi Başkanı Osman Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Servet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü İlkay Türkoğlu, İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, İl tarım ve Orman Müdürü Necmettin Yoldaş, Eskişehir LÖSEV Bölge Koordinatörü Yelda İlker, Mor Mavi Eğitim Kurumları Sahibi Aliye Ayaz, öğrenciler ve veliler katıldı.
Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Belediye Başkan yardımcısı Hüseyin Yıldız, yaptığı konuşmada “Böyle bir günde aranızda olmaktan Bilecik Belediyesi olarak çok mutluyuz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada destekçiniz olacağız. Sevgi, umut ve sağlık olsun.” dedi.
“81 İLDE MÜCADELE EDİYORUZ”
“Eskişehir LÖSEV Bölge Koordinatörü Yelda İlker yaptığı konuşmada Lösemi hastalığı ve LÖSEV ile ilgili bilgiler verdi. İlker, 81 ilde lösemi ile mücadele etmek için çabaladıklarını ifade ederken konuşmasında şunları aktardı:
“Bundan 25 yıl önce 8 Kasım 1998’de Ankara SSK Numune Hastanesi’nde yatmakta olan lösemili çocuklar Üstün amcalarından bir televizyon istediler. O günün koşullarında SSK hastanesi Müdürlüğü’ne bu istek iletildiğinde , ‘Bu çocuklar zaten ölecekler, yeterli ödenek yok. Bu televizyonu alamayız’ yanıtı alındı. Bu yanıt üzerine Üstün Ezer, birkaç doktor arkadaşı ve birkaç lösemili çocuk babası ile kendi maaşlarıyla Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın temellerini attı. Bir masa ve sandalye ile Lösemili Çocuklar Vakfı kuruldu.
Çocuklarımı o yıllarda lösemili oluyorlardı. İllerde lösemi ile ilgilenecek onkoloji servisleri yoktu. Ankara, İstanbul ve İzmir’e gidiliyordu. Löseminin 3 yıl süren bir tedavisi var. Bağışıklık sisteminin çöktüğü bir hastalık. Anneler babalar günlerce hastane önünde banklarda yatıyordu. Çocuklar ise koğuş gibi servislerde tedavi görüyorlardı ve sonunda geri illerine dönüyorlardı.
Bu hastalıktan dolayı yüzde 80 oranında çocuklarımızı kaybediyorduk. Bir masa ve sandalye ile çıktığımız bu yolculukta bugün İncek’teki Lösante Hastanemizde çocuklarımızı yüzde 94 oranında hayata kazandırıyoruz. O savaşçılarımızın mücadelelerini kazanarak yeniden bizimle olmanın mutluluğunu yaşayabiliyorlar.
2-8 Kasım günlerini her yıl Lösemili Çocuklar Haftası olarak kutluyoruz. İstiyoruz ki o çocuklarımızın verdiği savaşı iyilik, sevgi, umutla birleştirerek kansere dur diyebilmenin, farkındalık yaratabilmenin mutluluğunu yaşayalım. 81 ilimizde bunun için mücadele veriyoruz. Ankara merkez olmak üzere 8 bölge koordinatörlüğümüz var. Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Afyon ve Uşak illerine Eskişehir Bölge Koordinatörlüğü olarak bizler bakıyoruz.
Sizlerle bu farkındalığı yaşamak bizleri çok mutlu ediyor. Bu haftamızın rengini turuncu olarak belirledik. Lösemiye dikkat çekmek, lösemi konusunda bilinçli ve hazır olduğumuzu vurgulamak adına turuncu rengimizle mücadele ediyoruz.”
“80 BİN KİŞİYE YARDIM EDİYORUZ”
Eskişehir Lösev Aktif İletişim Yönetmeni Fatmanur Özaydın, konuşmasında “Sizleri burada görmekten oldukça mutluluk duyuyoruz. 25 yıl önce sadece 25 lösemili çocuğa yardım edebiliyorken günümüzde hem lösemili hem kanser hastası 80 bin kişiye maddi ve manevi desteklerimizi iletebiliyorsak bunların hepsi sizlerin destekleri sayesinde. 25 yıldır sevgi, iyilik ve umut dolu mücadelemizde biz kazanıyorsak bunlar sizlerin sayesinde. Aliye ve Fevziye hanıma bizi sizlerle buluşturduğu için gönülden teşekkürlerimi iletiyorum.” İfadelerini kullandı.
“GÖNÜLLÜLERİMİZDE HER ÇOCUĞUMUZA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Eskişehir LÖSEV Proje personeli Zeynep Tuncer, LÖSEV’in çalışmaları hakkında sunum gerçekleştirdi. Tuncer, sunumunda şu bilgileri aktardı:
“25 yıllık mücadelemizde neler yaptığımıza dair bilgiler vermek istiyorum. LÖSEV’in merkezi Ankara’da bulunuyor. Bunun dışında bazı illerimizde iletişim ofislerimizi bulunmakta. LÖSEV içerisinde ikiye ayrılarak hizmet veriyoruz. Sosyal hizmetler ve halkla ilişkiler bölümlerimiz bulunuyor. Sosyal hizmet kısmımızda bir ailede olması gereken mobilyasından beyaz eşyasına kadar ailelerimizin ihtiyaçlarını belirliyor. Halkla ilişkiler bölümümüzde ailelerimizin ihtiyaçları ve iyilikler kısmıyla ilgileniyoruz. Yıl boyunca ailelerimize ilettiğimiz deskte paketlerimiz var. Gıda, hijyen, kurban bağışlarımız 81 ildeki ailelerimize ulaştırıyoruz. Bazen ulaşamadığımız ailelerimiz de oluyor. Kars’taki çocuğumuzu ve ailesine ulaşarak bizden isteklerini soruyoruz. Bizlerden bazen bisiklet bazen de oyuncak istiyorlar. İyilik tırlarımızla birlikte il il gezerek ailelerimize ve çocuklarımıza isteklerini iletmeye çalışıyoruz.
Lösante çocuk ve yetişkin hastanesinde Avrupa’nın ilk onkolojik kentini oluşturduk. Bir tuğla da sen koy kampanyası ile Türk halkının 10 liralık destekleriyle burayı inşaa ettik. Bizler burada 0-17 yaş arası tüm çocuklarımıza ücretsiz sağlık desteği veriyoruz. Burada çocuklarımızın yiyeceklerinden giyeceklerine kadar tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Çocuklarımızın hastane ortamında hissetmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Onlar için kahkaha ve oyun atölyeleri kurduk. Bağışlar sayesinde yetişkinlerimize de destek veriyoruz. İlaç tedavisi yetişkin hastalarımız için çok önemli ama moral ve motivasyonları daha önemli. Biz onları bazen müzeye bazen kahvaltıya bazen de bir geziye götürüyoruz. Aslında hastalıklarıyla mücadele ederken onları yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Onların güçleri olmaya çalışıyoruz.
LÖSEV Eğitim kurumlarımız mevcut Lösemili çocuklarımız maske takıyorlar. Saçları ve kirpikleri dökülüyor. O dönemlerde akran zorbalığına maruz kalan çocuklarımız ise kendisiyle aynı kaderi paylaşan çocuklarımızla beraber eğitim görüyorlar. Tamamıyla bir kolej statüsünde bulunuyor. Doktor kontrolünde tedavisi devam eden ve tedavisi biten çocuklarımız burada eğitim görüyorlar.
Lösemi çocuklar köyümüz var. Buranın kurulma amacı başka illerden gelen çocuklarımız LÖSANTE’de tedavi görme sürecinde aileleriyle birlikte konaklamalarını sağlamak. Hem çocuklarımız hastane ortamında kalmayıp ev ortamında tedavisini sürdürmesi için kurulmuş bir köy.
LÖSEVE dükkan, 2000’li yıllarda kurulmuş bir atölyemiz. Çocukları hastalıkla mücadele eden kadınlarımız ya da kendisi hastalıkla mücadele eden kadınlarımız sürekli hastalığa odaklanmasın onlara bir terapi olsun diye kurulmuş bir atölyemizdir. Sonrasında da büyüyerek bir dükkan haline geliyor. Burada kadınlarımıza hem mesleki yeterlilik kazandırmış oluyoruz hem de maddi bir gelir sağlıyoruz onlar için.
LÖSEV içerisinde az sayıdaki personel ile çok büyük işler yapmaya çalışıyoruz. Her zaman LÖSEV olarak gönüllülerimiz bizim göz bebeğimizdir diyoruz. Bugün Türkiye genelinde 6 milyon gönüllümüz var. Bizim yetişemediğimiz her noktada gönüllülerimiz bizlere destek çıkıyor.”
“KIZIMIN YENİDEN DOĞUMUNA ŞAHİT OLDUM”
Bilecik’te yaşayan lösemi hastalığını yenen İlay Tuana Kılıç’ın annesi Sadiye Kılıç, kızının hastalık sürecinde yaşadıkları zorlu mücadeleyi anlattı. Lösemi ile mücadelede LÖSEV’in her an yanlarında olarak destek verdiğini ifade eden Kılıç, şunları söyledi:
“LÖSEV sayesinde doğumuna yeniden şahit olduğum minik bir mucizenin annesiyim. Kızımla çıktığımız bu zorlu yolculuğu sizlere anlatmak istiyorum. Kanser hepimizin bildiği üzere hücrelerin anormal bir şekilde değişime uğramasıyla yaşam kalitemizi bozan, bizi tüketen bir hastalıktır. Uygun şartlar sağlandığında başarılı olabildiğimiz bir hastalık. Bu hastalığım tedavisini etkileyen bir çok etmen bulunmaktadır.
Bundan 5 yıl önce 8 Kasım 2018 günü kızımın lösemi tanısı almasıyla hayatımızda oldukça zorlu bir sürece başladık. Lösemi kızımın vücudunun yüzde 97’sine yayılmıştı. Zorlu bir mücadeleye giriştik. Tanı aldığımız hastanede o günün şartlarıyla uygun ortam olmadığından ve tedavinin uzun soluklu olacağından dolayı LÖSEV’e başvurduk. LÖSEV’in başvurumuzu değerlendirmesini bekledik. Lösemi hastanesi 400 yatak kapasiteli ama bürokratik süreçlerden dolayı tüm yatak kapasitesini kullanılamayan bir yer. Bu yüzden başvurular çocukların hastalık durumlarının ciddiyetine göre ve tedavinin zorluğuna göre değerlendiriliyor. Bz de bu süreçten sonra buraya kabul edildik. Bu şekilde maceramıza başladık. Bir anne olarak çok büyük korkuyla ve bilinmezlik karşısında sürece kızımla birlikte başladım.
Kafamda bir sürü soru işaretleri vardı. Hastane içerisindeki psikologlarımız, tedavi ekibimiz ve bütün çalışanlar bizi bu süreçte motive ettiler. Bize başaracağımıza gerçekten inandırdılar. 33 günlük ilk kemoterapi tedavisi için hastaneye yatışımız gerçekleşti. Biz Ankara’da yaşamıyoruz, nereye gideceğiz soruları kafamdaydı ama LÖSEV bu cevapları benim için verdi. ‘Sizler bu yolda yalnız değilsiniz. Bizim sizler için hazırladığımız bir köyümüz var’ dediler. Biz 13 ayımızı bu köyde geçirdik. Hastane ortamında olması gereken bütün konfor köy ortamında da bizim için sağlanmıştı. Zaman zaman çocuğun çektiği acılar karşısında çaresiz olan bir anne olarak LÖSEV’in desteğini her zaman hissettim ve hala bu desteği hissediyorum. Bu süreçte kocaman bir aile olduk.
Milyonlarca destekçi vardı bu hayatta yalnız değildim. Kanser mücadelesi zor bir hastalık. Bazen çaresiz kaldığınız bir hastalık ama arkanızda kocaman bir ordu ile savaşırken umudunuzu asla kaybetmiyorsunuz. Her zaman bir mucize var. Sürecin sonunda evimize geldik ve yine LÖSEV yanımızdaydı. Evimize geldiler, misafirimiz oldular. Çocuğum için evimizi kontrol edip eksiklerimizi gidermek için ellerinden gelenleri yaptılar. Lösemi oldukça pahalı bir hastalık maalesef zengin hastalığı. Çünkü ekonomik olarak sağlamanız gereken şartlar oldukça yorucu. Bu süreçte de yalnız değildik. Maddi, gıda, et yardımları yapılıyor. Bunların hepsini LÖSEV’den tedarik ettik. Protein ihtiyacı için 2 ayda bir etimizi verdiler. Bizi A’dan Z’ye her şekilde desteklediler. LÖSEV hala yanımızda bizleri yalnız bırakmıyor biz de onları asla yalnız bırakmayacağız. LÖSEV’e yaptığınız bağışların yerine ulaştığı konusunda hiçbir şüphenizin olmaması ve içinizin rahat olmasını istiyorum. Bütün bu yaşadıklarımı bunun için anlattım. LÖSEV büyük bir insanlık hareketidir.”
Programın ardından lösemiye dikkat çekmek için turuncu balonlar gökyüzüne bırakıldı.
