Fuzuli’nin söylemiş olduğu gibi, “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” Her defasında tesiri olmasını umut ederek tarımın sorunlarını yazmaya devam ediyorum ve edeceğim.
İlk kez, Et Sektörünün sorunlarını 2005 yılında yazmıştım. Daha sonra “Tarımda Seferberlik Şart” ve “Bitmeyen Hayvancılık Sorunları” konulu makalemde sorunları dile getirmiştim. O günden bugüne, sorunlar azalacağına, daha da arttı. Sorunları anlayışta, bir gelişme olmadığından bu günlere geldik. Kıyma fiyatının kilosu 300 TL’yi, tavuk fiyatlarının kilosu ise 60 TL’yi buldu.
Et fiyatlarının neden yükseldiğini maddeler halinde yazmak istiyorum.
1.Özellikle 1980 yılından sonra mevcut hükümetlerce uygulanan hatalı politikalarla tarım ve hayvancılık çok zarar gördü. Para kazanamayan üretici çareyi şehre göç etmekte buldu. Kırsal kesimde nüfus azaldı ve ortalama çiftçi yaşı 55 oldu. Ülkemizde 34 bin 434 olan köy sayısı,18 bin 214 köye düştü. 2000 yılında nüfusun %36’sı kırsal alanda yaşıyordu. Bugün %6-7’si yaşıyor.
2.Et üretiminin azalması üzerine, fiyatların artmaması için 2010 yılından itibaren canlı hayvan ithalatına başlandı veithalat müteakip yıllarda da sürdü. 2019 yılında toplam canlı hayvan ve et ithalatı için yaklaşık 710 milyon dolar ödendi. Dünyanın en büyük sığır ve et ithalatçılarından biri haline geldik. 2010-2019 arası yapılan canlı hayvan ve et ithalatı yaklaşık 8,3 milyar doları buldu.
3.Hayvancılıkta en büyük girdiyi yem alıyor. Karma yem imalinde ihtiyaç duyulan hammaddelerin yaklaşık % 55-60’ı ithal ediliyor. Protein kaynağı olan soya ve küspeyi, enerji kaynağı olan mısırı ithal ediyoruz. Döviz kurunda yaşanan artışlar, karma yem fiyatlarını da olumsuz etkiliyor. Dolar arttıkça, yem fiyatlarıda artıyor. Yem üreticileride artan maliyetlerini hemen fiyatlarına yansıtıyorlar.
4.Ulusal Süt Konseyince, süte uygulanacak destekleme priminin enflasyonu arttırır düşüncesiyle düşük tutulması piyasayı olumsuz etkiledi. Yem paritesinin düşük kalması yetiştiriciyi mağdur etti. 1 kilo süt fiyatı ile 1,5 kilo karma yem alınması gerekirken bu sağlanamadı.
5.Kırmızı ette girdi maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle son iki yıldır dişi hayvan kesildiğinden süt arzı ve gelecekte besi sığırcılığını olumsuz etkilenecektir.
Kombina ve Kesimhanelerden alınan haftalık yağsız dana ve yağsız kuzu fiyatları UKON’ca (Ulusal Kırmızı Et Konseyi) belirlenmekte olup yayınlanmaktadır. Son üç yılda gerçekleşen bölge ortalama karkas et fiyatları (peşin ve %2 fire hariç) olarak aşağıya çıkarılmıştır.
Kombina ve Kesimhanelerden Alınan Haftalık Yağsız Dana ve Yağsız kuzu fiyatları (TL/KG) |
||
Tarih |
Dana Bıçak Yağsız TL/KG |
Kuzu Bıçak Yağsız TL/KG |
25.11.2021 |
50,77 |
55,80 |
24.11.2022 |
103,77 |
100,24 |
20.04.2023 |
226,11 |
205,93 |
Tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı üzere; 25.Kasım.2021 tarihinden 24.Kasım. 2022 tarihine kadar karkas et fiyatında %104,39 artış olmuştur. 24.Kasım.2022 tarihinden 20.Nisan.2023 tarihine kadar artış miktarı ise %117,89’dir. Beş aylık bir zaman diliminde oluşan bu fiyat artışı beklentilerin çok üzerinde gerçekleşmiştir. Kırmızı etteki bu anormal fiyat artışlarından dolayı tüketici tavuk etine ve beyaz ete yöneldi. Fiyatı pahalılaşan kırmızı ette tüketim iyice azaldı. Bu durumdan üreticide, tüketicide ve satanda memnun değildir. Kanada gibi gelişmiş ülkeler yemek menülerini düzenlerken %20 protein bulacak şekilde hazırlarken, biz fiyatların pahalı olması nedeniyle proteini en aza indirmek zorunda kaldık.
Umarım, yeni tarım politikalarıyla bu sorunlar giderilir.
Hamdi İŞCAN
Ziraat Yüksek Mühendisi