Değerli okurlar, bugün size zengin olup mağrur olanların akıbetinden bahsedeceğim. Kur’an-I Kerim’in Kasas Suresinde kendisinden ala meratibihim, zenginliğin sembolü olarak bahsedilen Karun’uduymuşsunuzdur. Musa aleyhisselamınü mmetinden ve akrabalarındandır.Babasının ismiYasheridi. Önceleri fakir ve güzel huyluydu. Tevrat’ı güzel okurdu. Hazret-i Musa(as) buna dua etti ve kimya ilmini öğretti.
Karun, imanetmeden önce İsrailoğullarının başında Mısır Firavun’unun temsilcisiydi. İdaresi altında bulunanlara zulüm ve eziyet ederdi. Musa aleyhisselamın İlahi çağrısına inandıktan sonra, kendisini ilim ve ibadete verdi. Ondan pek çok şeyler öğrendi. Hazret-i Musa ve kardeşi hazret-i Harun’dan sonra, İsrailoğullarınınen bilgilisiydi. Tevrat’ı ezberebilir ve çok güzel okurdu.Tevrat’I beni israile Kalip ve Yuşa (as) ile birlikte öğretenlerden biri de Karun’du. Fakat,Şeytanın vesvesesine kapılıp ibadeti terketti.
Dünya malı toplamaya başladı ve gittikçe hırsı arttı ve çok mal toplamak gayretine düştü. Musa aleyhisselamdan kimya ilmini öğrenmiş ve hayır duasına kavuşmuştu. Kavuştuğu bu nimetlerin kıymetini takdir edemedi.Bildiklerini dünya malı toplamak için kullandı. İnsanlara hizmet etmeyi hiç aklına getirmedi. Zenginliği ile dillere destan olup, darb-ı mesellere geçti. “Karun gibi zengin.” sözü, onun sahib olduğu mal sebebi ile ortaya çıktı.Mallarını hazinelere doldurdu. Hazinelerinin anahtarlarını, kırk katırtaşırdı.
Musa Aleyhisselam, Karun’a zekat vermesi gerektiğini ve nisabını açıkladı, nisap düşüktü, buna rağmen vermeyeceğini söyledi. O, fakirliğindeki iyi, güzel hasletleri kaybetti. Taşkınlık yaptı ve haddi ziyadesiyle aştı. Gelişmeler aleyhine olmaya başlayınca Musa Aleyhisselamı itibarsızlaştırmak istedi. Tanınan genel bir kadınla Hz.Musa’nın (as) ilişkisi olduğu söylentisi yaymak için para karşılığında anlaştı. Birgün Hz. Musa (as) minberde kavmine konuşurken zina yapmanın recm cezası ile cezalandırılması gerektiğinden bahsediyordu. Bu sırada kadın çıka geldi ve Hz. Musa’ya bu kadınla ilişkisinden bahsedildi. Bunun üzerine Hz. Musa (as) gazaplanarak;’’Kızıldeniz’i açan, beni israili, kavmimi ve beni kurtaran, Firavun’u yok eden Hazreti Allah’ın aşkına doğruyu söyle’’ dedi. Kadın mahcup olarak kendisini Karun’un kandırdığını anlattı. Hz.Musa (as);’’ ya rabbi Karun’u cezalandır’’ diye niyazetti. Hz. Allah (cc) nida ederek;’’Ya Musa, sana selahiyet verdim ve arzı emrine verdim’’ buyurdu. Bunun üzerine Hz.Musa(as) arza Karun’u içine al dedi. Karun bulunduğu yerde arzın içine çekilmeye başladı. Dizine kadar gömüldü. Karun Hz. Musa’ya (as) yalvarıyordu. Hz. Musa (as) çok gazaplanmıştı arza al içine diye tekrar etti. Karun yalvarıyor yakarıyordu. Arz hızla Karun’u içine aldı. Bazı İslam kaynaklarında Karun’un kıyamete kadar arz tarafından yutulmaya devam edeceğini söyler.
Cenabı Allah; "Ya Musa, hep sana yalvarıyordu affetmedin, bana yalvarmış olsa idi ben affederdim’’ buyurdu……
Karun, böylece yaptığı zulüm ve haksızlığın cezasını gördü.. Zinetlerle süslü elbiselerle dışarı çıkar, göğsü ilerde, salınarak kibirle yürür ve elbiseleri yerlerde sürünürdü. Nitekim Kasas suresinin 79. ayet-i kerimesinde mealen; “Karun, zinet ve ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı.” buyrularak, onun bu hali haberv erildi. Sonradan gördüğü için, eyeri altından beyaz bir ata biner, iki yanına, süslü elbiseler ve zinetlerle donatılmış yüzlerce köle ve cariyeler alır, halka gösteriş yapardı. Bunun da ötesinde İsrailoğullarına ve Musa aleyhisselama karşı kibirlenir, işlerine karışarak muvaffak olmamaları için çalışırdı. Fakirleri aşağı görür, mal ve mülkünün çok fazla olmasına rağmen, cimriliğinden kıyıp birazını bile onlara veremezdi. Nasihatedenleri, hiç dinlemezdi. Hatta, duası ve öğrettiği ilim sayesinde, mal ve mülke kavuşmasına vesile olan hazret-i Musa’nın (as) sözünün bile, İsrailoğulları tarafından dinlenmesine tahammül edemez olmuştu.
Kuran-I Kerim’de konumuzla ilgili bahsedilen ayetikerimeler mealine bakalım;
‘’76 - Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez."
77 - "Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez."
78 - Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi." demiştir. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
79 - Derken Karun, ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, "Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler.
80 - Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, şöyle dediler: "Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir."
81 - Derken biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek taraftarları olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
82 - Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler de: "Demek ki Allah kullarından dilediğine rızkıçok da, az da verir. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkârcılar iflah olmazmış" demeye başladılar.
83 - İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.
84 - Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
85 - (Resulüm!) Kur'ân'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir."
86 - Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
87 - Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma!
88 - Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka her şey helak olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz. ‘’
Zenginin fakirin yanında yeri olsun ne demektir dostlarım. Fakirin yeri nedir?Fakirin ahirettteki rütbesi çok yüksektir. Cenabı Hakk, fakire seni sevmediğim için maldan mahrum bırakmadım der .‘’İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.’’(Kasas Suresi,83 ve 84.Ayetler)buyuruluyor..
Zengin olup mağrur olanlar, Karun’abenzeyenlerdir. Bu gün zenginliğini kötü yolda harcayanlar, topluma zararlı yatırımlar ve yayınlar yapanlar da bu cümledendir.
Ne yazık ki kadın, içki ve para darağacında toplumun ahlakı idam edilmiştir ve edilmektedir…