BİLECİK

MHP SORUNLARI MECLİSE TAŞIMAYA DEVAM EDİYOR



Geçtiğimiz Salı günü gerçekleşen Kasım ayı belediye meclis toplantısında MHP’li meclis üyeleri şehrin bazı sorunlarını gündeme getirdi. Grup sözcüsü Av. Pervin taşçı ilk olarak İstasyon Mahallesindeki altyapı eksikliklerini sordu:

İSTASYON MAHALLESİNE ALTYAPI ÇALIŞMASI YAPILACAK MI?

Pervin Taşçı: “Güneş TOKİ önündeki yolda yeniden yol yapım çalışması yapılmak zorunda kalınmıştı altyapı sıkıntısı yüzünden. İstasyon Mahallesinde son dönemde yapılan refüj ve yol çalışmasının akıbetinin de TOKİ’yle aynı olacağı kanaatindeyiz. Yapılan çalışmaların yeterli olmadığını görüyoruz. Bilecik Belediyesi burada altyapı çalışması yaptı mı? Ayrıca yine İstasyon Mahallesinde altyapının halen yapılmamış olduğunu görüyoruz. Burası için altyapı çalışması yapacak mısınız? İstasyon Mahallesi’nde köprünün olduğu bölgede en ufak yağmurda evleri ve işyerlerini su basıyor. Bilecik Belediyesi burası için bir altyapı çalışması yapacak mı?”

“En büyük problem Dalakderesi”

Selim Yağcı: “Muhtarımız ve bölge sakinleriyle görüşüyoruz. Bazı evlerin önünde yağmur suyu birikmelerine ilişkin olarak bize de şikayetler geldi. Ama münferit yerler. Yani İstasyon Mahallemizin tümü için köklü bir çalışma planımız yok. Zaten coğrafyası itibariyle öyle bir çalışma yapmak çok kolay değil. Pazar günü Devlet Su İşleri Bölge Müdürümüz de geldi, İstasyon Mahallesinin en büyük problemi Dalakderesi. Bu Dalakderesi’nin de problemi biliyorsunuz Ertuğrulgazi Mahallesi’nden gelen kanalizasyon. Oraya şu aşamada arıtma tesisi yapma çalışmamız var. İstasyon Mahallesine inşallah önümüzdeki süreç içerisinde hem mevcut eski hal binasının, temizlik şirketinin olduğu alanı yeniden düzenleyerek Dalakderesi’nin kenarında oturulabilecek mekanları oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsam içerisinde Dalakderesi’ne yakın yerlerdeki altyapı problemlerini de halledeceğiz. Ama İstasyona yönelik sil baştan bir altyapı programımız yok. Çünkü yaptık. Oramın kanalizasyon çalışmalarını 2004-2009 yılları arasında gerçekleştirdik. Bu sene yağışlar da düzensiz oldu. Biz bu düzensiz yağış rejiminde bile şükürler olsun ki küçük bazı olaylarla sorunları atlattık. Bu sonuç önceden altyapıya yaptığımız yatırımın bir sonucudur diye düşünüyorum.”

HER YAĞMURDA SU BASAN İŞYERLERİ

Pervin Taşçı: “Daha önce yağışlı bir günde İstasyon caddesi üzerinden geçerken orada inanılmaz büyüklükte bir su birikintisi vardı. Bu sorunla ilgili mutlaka bir şeyler yapmamız lazım. Altyapıyla ilgili gereken her şeyi yaptık diyebilir miyiz? Bence diyemeyiz. Burada da bir özeleştiri lazım. Çarşı içerisine de baktığınızda, defalarca basına yansıyan su baskınları var. Sizce buralarda altyapı çalışması yeterli mi?”

“Yapılabilecek en ideal çalışmayı yaptık”

Selim Yağcı: “Avukat Hanım, altyapı çalışmalarının şehrin potansiyeline göre bir limiti vardır. Bazen olağanüstü durumlar oluşur. Bilecik’imizde de her köşe başında, her sokakta en azından 2-3 tane inşaat oluyor. Bu inşaatların kumları oluyor. Dönem dönem meydana gelen ani yapışlarda logarları dolduruyor. Biz su giderine 500’lük boru koyuyoruz, bir gazete parçası geliyor, logar sistemini iptal ediyor. Ben şunu iddia ediyorum, biz belediyecilik süremizde imkanlarımız çerçevesinde altyapı olarak yapılabilecek en ideal çalışmayı yaptık. Ha, daha iyisi yapılabilir miydi? Yapılırdı. Biz 5 milyon liralık çalışma yaptık, 50 milyona yapılırdı, galeri sistemi yapılırdı. Ama bütçemizin elverdiği ölçüde yapılabilecek en iyi çalışmayı yaptığımızı düşünüyorum. Ama eksiklik ve aksaklıları da zaman içerisinde düzeltmek için çalışıyoruz. Bu bahse konu esnafların önündeki yerlerde de, logarların tıkanmasından kaynaklanan su birikmeleri olduğunu gördük. Ne yaptık? Dedeoğlu Caddesi üzerindeki yavru kanal hatlarını çoğalttık. Baktık yine kurtarmıyor, mazgalları çoğalttık. Altta sistem çalışıyor, ama üst kısım çabuk dolunca sisteme ulaşılamıyor. Metrekare başına 20 kilo yağışa göre yapılan logar, 60-70 kilo yağış olduğu zaman ona da bir şey yapamıyoruz. 10 yılda 5 yılda ya da yılda bir kez olacak bir şey için de çok büyük yatırımı da yapamıyoruz. İstasyon mahallesine bir daha göz atalım.

“İstasyon girişi bölünmüş yol olacak”

Arkadaşlar biliyorsunuz İstasyon Mahallesinde Karayolları tarafından yol çalışması yapılıyor. Bilecik kamuoyunun da gündeminde. İstasyon esnafımızın, İstasyon geçişinin bölünmemiş olması noktasında bir istekleri var. Biz de bunu geçen yıldan itibaren Karayolları Bölge Müdürlüğümüze aktardık ve mutabık kaldık. Fakat Karayolları bu seneki çalışmalarında trafik güvenliği açısından, İstasyon girişinin de mutlaka bölünmüş yol olması gerektiği konusunda bir irade ortaya koydu. “Burada yol bölünmezde oluşabilecek kazalarda sorumluluğu biz üstlenmeyiz” dediler. İstasyondaki bazı ticaret erbabımızın çalışmasında sıkıntı oluyor ama can güvenliği olarak bu işin uzmanı ve sorumlusu olan kurum böyle bir iradeyi ortaya koyuyor. Bölünmüş yol olunca, Güneş TOKİ’deki minibüs sisteminde sıkıntı olduğu bilgisi bize geldi. Arkadaşlarımız buna ilişkin bir çalışma içerisindeler. Örnek olarak, Bilecik’ten Küplü’ye gidecek minibüsler Güneş TOKİ’ye girdikten sonra orada kavşak olmadığı için, tekrar yukarıya çıkmak zorunda kalıyorlar. Bu minibüsçümüz için de ek bir külfet. Bu sorunun çözümü için likör fabrikasının yanından çıkış yapılabilmesi için arkadaşlarımız bir teklif çalışması yürütüyorlar. Bu yolun bölünmesinden kaynaklanan sorunların çözülmesi için yerel yönetim olarak biz de çaba harcıyoruz. Ama Karayolları kendine özgü bir çalışma içerisinde.”



İSTASYON MAHALLESİNİN BOZUK YOLLARI

Pervin Taşçı: “İstasyon Mahallesi, Osmangazi Caddesi alt yolunda yolun çok bozuk olduğu, yapılması için şahsınıza istekte bulunduklarını söylüyorlar. Sizin de o vatandaşlara “siz muhalifsiniz, o nedenle bu yolun yapılması mümkün değil” dediğiniz iddiası söz konusu. Böyle bir şey söylediniz mi ben merak ediyorum?”

 “Önce doğalgaz döşenecek”

Selim Yağcı: “Böyle bir şey düşünmüyorum ama bazen şaka niyetiyle söyleyebiliyorum. Bu benim tarzım değil. Muhalefetin yolunu önce yaparım. Benden yardım talep eden insanlara siz muhalifsiniz demek hiçbir siyasetçinin de tarzı olmaması lazım. Bu doğru bir yaklaşım değil. Ancak Kadı Yokuşunda ve beli bazı yerlerde Mustafa Seven parkının olduğu o bölgeye duvar yapılınca oradaki hemşerilerimiz tecrit edilmiş gibi biraz sıkıştılar. Orada hem yol konusunda sıkıntı var, hem de yola çıkış noktasında sıkıntılar var. Karayolları çalışmalarını tam bitirsin, daha sonra biz buralarda çalışma yapabiliriz. Yine Kadı Yokuşunun olduğu bölgede seçim öncesinde yol çalışması yapamadık. Hemşerilerimizin bir yol beklentisi var. Onlara da sözümüz var fakat orada da doğalgaz gelecek. Doğalgaz gelsin, döşeyelim ve bu çalışmalar bittikten sonra oraya da parke taş ya da sıcak asfalt çalışmamız olacak. Yani İstasyon mahallemizde sorun olan iki noktamız var. Bunlardan ilkinde Karayollarının çalışmasının bitmesini bekliyoruz. İkincisinde de doğalgaz döşeme işlemi tamamlandıktan sonra vatandaşlarımızın eksiklerini gidereceğiz. Doğalgaz da bu aralar yoğun çalışıyor. Her sene kış gelirken çalışıyorlar maalesef. Bu sene de tüm uyarılarımıza rağmen geç başladılar. O çalışmalar bittikten sonra da Belediye olarak gerekli desteği vereceğiz.”

MARKA ŞEHİR BİLECİK'E YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜLER

Pervin Taşçı: “Yıllardır şelale bölgesine el atılmadığı yönünde, hatta bu mezarlığın alt tarafında gezerken kanalizasyonun aktığını ve mezarlığın etrafında ve Edebali'den baktığınız zaman böyle bir akıntının olduğu ve kötü koku yaydığı tespit edildi. Vatandaşlar da zaten cenazeler için mezarlığa gittikleri zaman bu kötü yoldan geçmektedir. Marka şehir Bilecik'te biz bu görüntüleri görmek istemiyoruz. Altyapımız tamam diyoruz, iyi diyoruz; ama burası belediyemizi de ilgilendiren bir alan. Bu sebeple biz marka şehirde altyapı çalışmalarımızı biraz daha hızlandırarak devam etmemiz gerekiyor.”

“Şehrin atık su aksını değiştirmek o kadar kolay değil”

Selim Yağcı: “Şimdi biz altyapı çalışmalarını mahallelere yönelik olarak yaptık. Bu, ana sistem ve ana sistem zamanında, bu hangi dönemde yapıldı bilmiyorum; ama herhalde Mehmet Bey zamanında yapıldı, oradaki mezarlık geçişi sifon sistemim denilen bir sistemle yapılmış ve bu sistem, tamamen basınç yoluyla farklı bir şekilde çalışıyor. Dönem dönem de bu sistem o basınç farklılıklarından dolayı biz müdahale edinceye kadar tıkanıyor. Daha sonra bunun tamiratı yapılıyor. Bu sıkıntı şundan oldu, bu sistemin olduğu yer, üst tarafta da biliyorsunuz organize sanayinin deposu var, organize sanayinin su deposundan bir patlama olmuş ve oradan su, toprak kaymasıyla birlikte bizim aşağıda olan sifon sisteminin bulunduğu alanı ezmiş ve bu sifon sistemi de normal bir müteahhitlik çalışmasıyla yeniden dizayn edilmiyor. Bunun tamiratının 3 yıl önce yaptırdık, arkadaşlar  3 yıl önce bunu yapan müteahhidi getirdiler ve onun tamiratı yapılıncaya kadar orada bir olağanüstü pozisyon oldu. Her şey arıza yapabilir, orada sıkıntı doğuran veya devam edecek olan bir sıkıntı değil, o süre içinde meydana gelen bir arızadır. Bazen biz de anlamıyoruz, sistemden kaynaklanan bir sıkıntı oluyor; ama orada biliyorsunuz biz o sistemi komple yenileyelim dedik, kültür tabiat varlıkları kurumuna müracaat ettik. Kültür Tabiat Varlıkları Kurumu, orada yeniden bir kazı çalışması yapılmasına, yeniden bir şey yapılmasına izin vermedi ve ''Şehrin atık su aksını değiştirin'' dedi. Şehrin atık su aksını değiştirme işlemi o kadar kolay ve şehrin coğrafyasına baktığınızda o güzergah dışında bizim götüreceğimiz şey yok.

“Coğrafyamız zor, bir şeyin yenisini yapmak daha zor”

Pazar günü Devlet Su İşleri Bölge Müdürümüz ile, akşama kadar çalışma yaptık. Hürriyet Mahallesi ve Bahçelievler Mahallesi'nin atık suyunu aşağıdaki arıtma tesisine, kayaların içerisinden delerek götürebilir miyiz diye düşünüyoruz. Bize destek olmak adına 5 kişilik ekibiyle gelmiş sağ olsunlar. Hem aşağıdaki köprüye ilişkin olarak çalışma yaptık, hem de atık su üzerine çalıştık. Ama coğrafyamız zor. Bir şeyin yenisini yapmak daha zor, onun için mümkün olduğunca hata yapmamaya çalışıyoruz. O dönemlerde oraya sifon sistemi yapılmış, belki o dönem şartları içerisinde doğru olan sistem oydu; ama bugün dönem dönem sıkıntı oluyor. Bir ara yine Devlet Su İşleri'nin katkılarıyla o sistemi yeniledik. Hemşerimiz Mustafa Bey geldi, bizzat mühendislik olarak o müdahale etti ve tamir ettik. Sistem özelliğini yitirmişti ve yenisi de çalışmıyordu. Tamirden sonra çalışıyor ama işte dönem dönem sorunlar oluyor. Geçen talihsiz bir olay olmuş, organize sanayinin su atığı patlayınca toprak kayması meydana gelmiş ve o sistemi ezmiş. Ezince de tamir edilip yeniden oluşturuncaya kadar yaklaşık bir ay geçti. Herhalde 3 ay öncesinde akıyordu; ama şu anda akmıyor.

“Gelişim stratejimize göre altyapılarımızı çoğaltacağız”

Arkadaşlar bu yıl Bilecik'in, önümüzdeki 30 yılı perspektifinde yeniden altyapı projelerini hazırlamaya başladık. Yeni genişleme alanlarıyla birlikte yeni imar projelerimiz kapsamında altyapı yatırım programı çerçevesine aldık, önce proje çalışmalarına başladık. 2015 yılı içerisinde projelerini hazırlayarak yeni gelişim stratejimize göre altyapılarımızı çoğaltacağız. Atık su arıtma tesisimiz bu anlamda bitiyor; ama coğrafyamız bizi çok yoruyor. Bakın bir arıtma tesisini neredeyse 10-11 milyona yapıyoruz ve tüm atık suyunu da aynı noktaya deplase etme konusunda bile çok sıkıntılar yaşıyoruz. Bu zamana kadar hepsi bir noktaya gönderilmiş. Bunları toplayıp getirmenin maliyeti bir kenara, projelendirmek bile çok zor. Bir de geçmişte yapılan şeylerin proje bazında zeminde bulunan haritalaştırmasında çok ciddi eksiklikler var. Yani bir sistemi bundan yaklaşık 10 yıl, 20 yıl kadar önce projeleriyle yapılmış; ama o zamanlar yol üzerinde hiç arsa veya ev yokmuş ve uzatmak yerine kestirmeden gidiverelim demişler. Biz projeyi açıyoruz oraya zigzag çiziyoruz, bakıyoruz ama bulamıyoruz. Bir bakıyoruz binanın altından altyapı sistemi geçmiş. Öyle de olunca bazen yenilemek de zor oluyor. Şehir adına yeni bir altyapı projesine başladık, İller Bankası'na bu konudaki dilekçelerimizi verdik. Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde altyapı, 30 yıllık çevre düzen planımız var, perspektifimiz var. Bunun içerisinde Pelitözü Köyü, Gülümbe Köyü, Aşağıköy, Küplü, Başköy'ü de içine alacağı, mücavir alanlarımızı da içine alan şehrin genişleme perspektifine göre yeni kanalizasyon ve altyapı projelerini de hazırladık.”

TARİHİ BİLECİK’İN YOLLARI AÇILACAK MI?

Pervin Taşçı: “İstiklal Mahallesi Edebali yolunda, eski emirler yolunun bulunduğu bölgede tarihi yolun kapalı olduğu yönünde şikayetler geldi bize. Buradaki tarihi yol kapalıymış ve kanalizasyon sorunu yaşanıyormuş.

“O alanlar dokunulmaz alanlar”

Selim Yağcı: “Orası zaten terk edilmiş patika yollardır; ama bizden yana değil coğrafyasından yana bir sıkıntı. Yağışların olması, ağaçların büyümesinden olan bir durum; ama oralarda eskiden yapılan, bahçelere gitmek için yapılan, belediye tarafından yada belediyenin yol alanında olan işler değil. Açmak için de biz kepçeyi koyduğumuzda cezai sonuçları olan bir iş. Yani bakın Şeyh Edebali'nin olduğu yerde mezarlığa merdiven dahi yapamıyoruz, kurul izin vermiyor. Şu aşamada da mezarlıkları da yol yapımından bile ciddi sıkıntılarımız var. Kültür Tabiat Varlıkları Kurulu ile bu konularda değişik müzakerelerimiz oluyor. O alanlar biraz dokunulmaz alanlar, çok fazla bir şey yapamıyoruz.”