Eskişehir’de bazı mahallerde artan hırsızlık vakaları vatandaşları tedirgin ederken, muhtarlar duruma isyan etti.
Tepebaşı ilçesi Yeşiltepe ve Zincirlikuyu mahallelerinde Covid-19 pandemisi sonrası artan hırsızlık olayları vatandaşların en büyük sorunu haline geldi. Hırsızların demir kapıdan motosiklete kadar gördüğü her şeyi çaldığını ifade eden Yeşiltepe ve Zincirlikuyu mahallelerinin muhtarları, artışta olan hırsızlık olaylarının sebebi olarak ise cezaların caydırıcı olmayışını gösterdi. Mahallelilerin durumdan tedirgin olduğunu belirten muhtarlar, hırsızların genellikle yaşlı vatandaşların evine dadandığının altını çizdi.
“O bahçe kapısını veya evinin kaloriferini taktıramayıp da ağlayan vatandaşlar var”
Benzer durumları kendi mahallesinde de yaşadığını belirten Zincirlikuyu Muhtarı Ali Erdal Karakaya, “Bizim şikayetimiz, pandemi döneminden sonra artan hırsızlıklar. Ondan önce de vardı ama o dönemden sonra çivi gibi arttı. Milletin ne kapısı ne bacası hiçbir şey kalmadı. Neredeyse her gün insanlar eşyaları çalındığı için koşa koşa geliyor. Kendi yeğenim villa yaptı, iki tane kombisi çalındı. Telefon direkleri ve internet kapıları da çalınıyor. Pandemi döneminde biz vatandaşlara internet bile veremedik. Bizim yakalama gibi bir şansımız yok ama geçen gün hırsızın biri bir arkadaşın dükkanına girerken fotoğraf ve video çekmeye çalıştım. Hırsız beni taşladı ve bir ton hakaret etti. Taş yememek adına o an çekebildiğimiz fotoğraflarla birlikte karakola başvurduk. Adamlar takipsizlikten geri geldiler. Yeterli cezalandırma yok, olmayınca da vatandaş elini kolunu sallayarak dönüyor, çaldığı yanına kar bırakılıyor. Vatandaşın canına tak etmiş durumda. Ne bulurlarsa çalıyorlar, boş buldukları eve girip kendi evleri gibi istediklerini alıp götürüyorlar. Adli merciler daha iyi bilir ama genelde aynı kişiler yapıyor. Bir adamın 50-100 tane dosyası var, yakalandığı zaman da iki gün sonra serbest kalıyor. Burada masumların canı yanıyor. Cezaların artırılmasını istiyoruz, hırsızlık suçlarından çalınan malların ödenmesini istiyoruz. Vatandaştan çalınan malın yerine konulmasını istiyoruz. Devlet hırsızı taş ocağında mı çalıştırır yoksa başka bir şey mi yapar bilemiyoruz. Bu insanlara yazık, çoğu emekli. O bahçe kapısını veya evinin kaloriferini taktıramayıp da ağlayan vatandaşlar var” dedi.
“Hiçbir meslektaşım, muhtar arkadaşım ne bu kadar acizdir ne de bu kadar cahildir”
Konuyla ilgili konuşan Yeşiltepe Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz ise, “Hırsızlığın suçu olmadığı bir dönemde vatandaşlar hakikaten mağdur. Polisin teri kurumadan yakalanan hırsızlar, Denetimli Serbestlik Kanunu ile geri çıkartılıyorlar. Yasaların ve kanunların düzelmesi gerekiyor, vatandaşım mağdur. İnternet kablolarından mağdur, telefon kullanamıyor, kullanmadığım internetin parasını ödüyor ve motorlarına sahip çıkamıyor. Vatandaşlar artık otomobilden vazgeçtiler, motorlarla para kazanacağım diye uğraşırken yeni alınmış motorları çalınıyor. Hırsızların arasında mahalle içerisinden de var, dışarıdan da var. Muhtarın birinci görevi polise eşlik edip, mülki amir olarak orada bulunmak. İster istemez biz de ufak tefek şeylere dokunuyoruz. Parmak izi geldiğinde bizleri de zan altında bırakabiliyorlar. Evet, ben yaşamadım ama yaşayan arkadaşlarım var. O zaman bizi hiç götürmesinler ve suça ortak etmesinler. Hiçbir meslektaşım, muhtar arkadaşım ne bu kadar acizdir ne de bu kadar cahildir” dedi. İHA
Muhtarlar artan hırsızlık vakalarına isyan etti
Bunlar da ilginizi çekebilir