Bozüyük’te faaliyet gösteren İstikamet Döküm AŞ.’nin yaşadığı mali sıkıntılar nedeniyle haciz işlemiyle karşı karşıya kalması ve fabrikada üretimin durdurulmasına yönelik bir tepki de Bozüyük İstikamet Döküm Baş Temsilcisi Rıdvan Eserkaya’dan geldi.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde işçiler ve sendika temsilcisi yaklaşık 400 kişinin çalıştığı fabrikada üretimin durdurulmasına karşı tepki göstererek basın açıklamasında bulunmuş, Özçelik İş Sendikası Ankara Bölge Başkanı Cemalettin Köse, işverenlerle yaptığı görüşmenin ardından fabrika önünde yaptığı açıklamada, “400 kişinin istihdam edildiği bu fabrikanın kapatılmasına asla göz yummayacağız. Fabrikamızın, işçimizin yanındayız.” demişti.
Fabrika Baş Temsilcisi Rıdvan Eserkaya da yaptığı basın açıklaması ile İstikamet Döküm’e yapılan haksızlığı kabul etmediklerini belirterek bu gidişatın bir an önce durdurulması için yetkililere seslendi
Eserkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Göz Bebeğimiz Yerli Sanayi Değerimiz İstikamet Döküm’e yapılan haksızlığı kabul etmiyoruz!
Türkiye’nin sanayi gururu, %100 yerli sermaye ile yıllarca emek verilerek büyütülen, ihracatta rekorlar kırmış, binlerce kişiye istihdam sağlamış, vergi şampiyonu olmuş ve bugünkü değeri borçlarının çok çok üzerinde olan İstikamet Döküm sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışılıyor.
Bu sadece bir firmanın hikayesi değil, bu memleketin alın teriyle, emeğiyle, gayretiyle yazılmış bir başarı öyküsüdür. Ekonomimize katma değer sağlayan, ülkesine aşkla hizmet eden insanların yıllar süren mücadelesinin, bir avuç menfaat sahibinin masa başı oyunlarıyla karartılmasına sessiz kalamayız, kalmamalıyız!
Süreçlere, kıymetli büyüğümüz Muhammedsadi Öksüz abimiz sayesinde yakından şahit oldum. Yaşananlar ne vicdana, ne insafa, ne de adalete sığar. Ortada bir kriz değil, kasten oluşturulan bir yıkım planı var. Yazıktır, günahtır!
Buradan tüm yetkililere, karar vericilere, iş dünyasına ve kamuoyuna sesleniyorum:
Bu sessizliğinizle neye ortak olduğunuzun farkında mısınız?
İstikamet Döküm gibi markaların yaşaması, büyümesi, korunması gerekirken; yok edilmesine seyirci kalmak bu ülkenin geleceğine vurulan bir darbedir.
Bu bir çağrıdır. Bu bir feryattır. Bu bir vatan meselesidir!
Gelin bu yanlışa dur deyin. Adaletin, hakkın, emeğin ve yerli üretimin yanında olun. Göz göre göre işleyen bu haksızlığa artık “yeter” deme vaktidir.”