RENGİMİZ FARKLI OLSA DA YOLUMUZ AYNI..
Değerli okurlar, doğduğumuz anda verilmiş bize renklerimiz. Kız çocuğuysan pembe, erkek çocuğuysan mavi.
E. Zeynep [8 Yaşında]kulak verelim bakalım ne söylüyor..
‘’ Merhaba Arkadaşlar. Bugün renkleri konuşacağız. İlk önce size renkleri söyleyeyim. Sarı, pembe, mavi, yeşil, kırmızı, mor, yeşil, turuncu, gri, kahverengi, lacivert, beyaz, siyah. Renklerimiz bunlar.
Bir düşünsenize arkadaşlar. Dışarısı hep siyah beyaz olsaydı çok sıkıcı olurdu değil mi? İnsanlar siyah beyaz, kıyafetler siyah beyaz, çiçekler siyah beyaz, kuşlar siyah beyaz. Hiç de eğlenceli olmazdı.
En çok hangi rengi seversiniz? Ben Allah''ın yarattığı bütün renkleri severim. En iyisi siz de bütün renkleri sevin.
Allah o renkleri bizim hoşumuza gitmesi için yarattı. Onun için Allah''a şükredelim.’’
Dostlarım….
Renk, bir iletişim dilidir ve hepsinin bir anlamı vardır. Mesaj verir, insanları psikolojik olarak etkiler ve
yaşam biçimlerini yönlendirir. Öyle ki rengin koku ve tat alma duyuları üzerinde bile etkili olduğu tespit
edilmiştir. Ancak, rengin anlamı insandan insana, kültürden kültüre farklılık gösterebilmektedir.
Renklerin, psikolojik, toplumsal ve sanatsal algılanışları şöyle açıklanabilir:
Beyaz
Beyaz, nötr bir renk olmasına karşın aslında bütün renklerin birleşmesi ile oluşmuştur. Huzur verici, sakin ve sessiz bir tona sahiptir. Saflığın ve dürüstlüğün rengi olarak kabul edilir. Asaleti, zarafeti ve
soğukkanlılığı ifade etmektedir. Aynı zamanda istikrar ve devamlılığı simgeler. Kendine temiz ve dürüst izlenimi vermek isteyen politikacılar beyazı tercih eder. Genç kızların gelinlik rengi, savaşta ateşkesin sembolüdür. Genelde neşe ve sevincin rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş ve bilgi, aydınlık gibi kutsal sayılan kavramlar beyazla temsil edilmektedir. Bazen yokluk ve hiçliği ifade ederken, bazen tüm renkleri bünyesinde barındırma niteliğinin de yardımıyla bir olumluluk belirtisidir. Beyaz ve siyah renkler birlikte kullanıldığında, Doğu Felsefesindeki “yin” ve “yang” da olduğu gibi derin anlamlar içerirler. “Yin” ve “yang” evrendeki zıtlık ve karşı çekimin uyum ve armonisi ile bu armoninin sonsuza dek sarmal bir yapıda evrenin devamlılığını sağlayacağının sembolüdür.
Beyaz, sağlıklı olmayı da işaret etmektedir. Özellikle hastaneler ve ilaç firmaları gibi sağlık ve
temizliği vurgulamak isteyen mekânların ilk tercih ettiği renktir. Hemen hemen bütün deterjan reklâmları
daha iyi beyazlattıklarını bazen de beyaz ötesi yaptıkları iddiasını taşır. Bir temizlik ölçütü olarak
kullanılabilir, “bembeyaz bir sayfa”, “ak kaşık”, “ak alın”, “ak pak”, “aklanmak” gibi tanımlamalar hep
beyazın bu özellikleri ile ilişkisini kanıtlar. Ak sözcüğü bir nevi arılık ifadesi olarak algılanır.
Kahverengi
Kahverengi, gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. İnsanlar üzerinde canlılık ve hareketlilik etkisi
yapar. Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi'nde yapılan bir araştırmada bunu ortaya koymuştur. Duvar
rengini beyaz ve kahverengi olarak yapan müze yönetimi, fon beyaz kullanıldığında insanlar müzede
yavaş hareket ettiğini, daha uzun süre kalıp, daha fazla alanda dolaştıklarını belirlemiştir. Fon
kahverengiye döndüğünde ise, ziyaretçilerin müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alan dolaşıp ve
müzeyi çok daha kısa sürede terk ettikleri gözlenmiştir.
Kahverengi, kullanıldığı mekânda mutsuz, kederli ve melankolik bir etki yaratmaktadır. Bu rengin
kullanıldığı mekânlarda uzun süre oturmak güçtür. Dünyanın ünlü fast-food restaurant ve kafelerinin
neredeyse hepsinin sandalye ve masaları kahverengi, duvar boyaları ise kahverengiye yakın renklerdir.
Evlerde ise özellikle zemin rengi olarak kullanılmaktadır. Bunun sebebi ise güvenlik duygusu ve toprağın
yarattığı rahatlık hissidir. Kahverengi toprak rengi olduğundan kaybolmanın ve saklanmanın da rengidir.
İş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda kahverengi giymek doğru bir tercih değildir. Kıyafetlerde
pek fazla tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar dikkat çekmezler. Kahverengi insanda düzen
ve sebat duygularını harekete geçirir.
Kahverengi, rahat bir renk olarak kabul edilir. Bej gibi açık tonları ise ferahlığı, açık yürekliliği ve
samimiyeti anlatır. Psikolojik olarak kişinin kendini rahat, resmiyetten uzak hissetmesini sağlar. Sarı,
turuncu ve kırmızı ile birlikte zengin ve derin bir anlam verir. Açık maviyle birleştirilince, modernizmi ve
sportifliği anlatır. Bejle birleştirildiğinde ise aktif, sofistike ve genç bir görünüm verir. Bu yüzden
modada ve iç tasarım endüstrisinde kahverengi ve bej en çok kullanılan renkler arasındadır. Sönük ve
kırmızımsı bir kahverengi, duygusallığı daha ön plana alır. Bej anlayışın ifadesiyken koyu kahverengi ise
huysuzluğu ve eleştirel bir yapıyı temsil etmektedir.
Kırmızı
Ana renklerin dalga boyu en yüksek olanı, en dominantı kırmızıdır. Ne kadar parlak olursa olsun, hiçbir
renk kırmızı kadar dikkat çekmez. Harekete geçiren etkisiyle ilgiyi üzerine toplar. Sıcaklık, enerji
kaynağıdır. Canlılık ve dinamizmi vurgular. İnancı, mutluluğu temsil eder. Kırmızının yaratıcı düşünceyi
kuvvetlendirmek gibi pozitif etkisi vardır. Bu renk dışa dönük ve hayal gücü yüksek insanlar tarafından
tercih edilmektedir. Psikoterapide ruh halini desteklemesi ve melankoliye karşı durmasıyla yer bulmuştur.
Kırmızı iç dünyaya olan ilginin dağılmasına ve bu ilginin dışarı doğru yönlenmesine yardımcı olmaktadır.
Aynı zamanda tedavi edici bir renktir; Üretici etkinlikleri harekete geçirmek ve pozitif düşünceleri
yeniden canlandırmak için kullanılır. Güç, cesaret ve onaylama anlamına gelir. Romalılar ve
Spartalılar’ın motivasyon sağlamak için savaşlarda kırmızı bayrak kullandığı bilinir. Kırmızı bayrak
başkaldırı ve devrimin de rengidir. Rus, Çin ve Fransız Devrimi sırasında hep ön saflarda kırmızı
bayraklar taşınmıştır. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke bayrak rengi olarak kırmızıyı tercih
etmiştir.
Kırmızı iştah açmaktadır. Dünyadaki en ünlü gıda firmaları Coca Cola, Pizza Hut, MC Donald's,
Burger King’in logosu kırmızıdır. Görünürlüğü sağlaması nedeniyle ambalajlarda kırmızı tercih edilir.
Çocuklar üzerinde de etkisi büyüktür. Kırmızı, renk yelpazesinde yer alan bordo ve gül kırmızısı tonları,
özellikle çocukları eğlenceye çağırır ve sevgi duygusunu uyandırır. Pastel kırmızı rengin bulunduğu
ortamlarda ise kendilerini özgür ve kısıtlandırılmamış hisseder. Beyazla karıştırıldığında cana yakın bir
etki uyandırır. Çocuk eşyalarında bu renk tercih edilir. Aşırı kullanımı gereğinden fazla etki yapacağından
çocuklarının hiperaktif olmasına neden olur.
Kırmızı, ateşin, kanın, sembolü aşkın ve arzunun rengi olarak bilinir. Baştan çıkarıcı, çekici ve tahrik
edici, uyarıcı bir özelliği vardır. Bu renk kişinin kendisini daha enerjik, dışa dönük ve harekete hazır
hissetmesini sağlayacaktır. Kültürlere göre farklı anlamlar taşır. Hindistan'da gelinler kırmızı giyer.
Çin'de şans ve üretkenlik ifadesi taşır. Bunların yanında psikolojik olarak yorgunluğu da artırır, kan
basıncıyla birlikte tansiyonu yükseltir. Kırmızı rengi uzun zaman seyreden insanlarda gerginlik, nefes
sıklaşması ve kalp çarpması tespit edilmiştir.
Pembe
Pembe, uyum, neşe, şirinlik ve sevginin simgesidir. Enerjisini kırmızıdan alır ancak bu renge göre daha
yumuşaktır. Pembe, rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden müşteri kendisini rahat
hissetsin diye bazı büyük mağazalar tezgâhtarlarına pembe üniforma giydirir. Küçük alanlarda
kullanıldığında zenginliği ve önemi vurgular, geniş alanlarda ise rahatsız edici bir etki yaratır. Hayalleri
sembolize eden pembe, tıpkı kırmızı gibi aşkı çağrıştırır. Ancak kırmızı aşkın tutku yönünü yüceltirken
pembe, romantik tarafını simgeler. Daha çok kadınların rengi olduğunu düşünülür. Pembe renk
çocukların kolaylıkla uykuya dalmalarına yardımcı olur. Özellikle kız bebeklerde kullanılan pembe,
neşeli ve mutlu bir büyüme dönemine de etkili olmaktadır.
Turuncu
Turuncu, kırmızı ve sarı ışınların birleşmesinden oluşmuştur. Sıcak renkler sınıfından olmakla beraber,
kırmızı kadar dinamik değildir. Güneşi, rahatlığı ve parlaklığı hatırlatır. Bu yüzden ferahlık ve sıcaklık
duygusu uyandırır. Kırmızıdan daha az iddialı olmasına karşın onun özelliklerini taşır: Dışa dönük ve
heyecan vericidir. Canlılığı, yaratıcılığı, güveni, cesareti ve iletişimi kuvvetlendirdiği için psikolojik
olarak insanı yaşama motive eder. İştahlandıran ve tat alma duygusunu tetikleyen turuncu neşeyi ve gücü
de çağrıştırdığı için enerji açığa çıkarır. Nabzı hızlandırır. Fiziksel zevk alma duygularını ve sosyalliği
harekete geçirir. Annenin doğum sırasında turuncu giymesi, sütü arttırıcı etki yapar. Açık tonları ise
romantik duygulara hitap eder. Sosyalliği ve iyi huyluluğu arttırır. Hayatı daha mutlu olarak algılamayı
sağlar. Rengin aşırı kullanımı ise sinir sistemini olumsuz etkiler. Ortak kullanım alanları (salon, tv odası,
mutfak) turuncu renk için en uygun ortamlardır. Turuncu çocuklar arasındaki etkileşimi arttırır. Sinirli ve
gergin insanları turuncu kullanmaları önerilir çünkü bu rengin tüm tonları depresyona karşı birebir ilaç
olarak görülür. Turuncu, insanların algısını en çok ve en kolay etkileyen renklerden biri olarak bulunduğu
grubu sayıca çok gösterir. Güç ve dayanıklılığın rengidir. Sıcaklığı, ateşi ve telaşı simgeler. Aynı
zamanda neşe ve bilgeliğin de sembolüdür. Saf halinin yanı sıra açık ve gölgeli tonlarıyla da sevilen bir
renktir. Yeşil ve mavinin tonlarıyla uyumlu bir birliktelik sağlar.
Mavi
Mavi, Dünya'nın rengidir. Yaklaşık yüzde 75’i sularla kaplı olan dünya uzaydan mavi bir küre olarak
görünür ve bu yüzden mavi gezegen (Blue Planet) olarak da nitelendirilmektedir. Mavi renk,
serinleticidir; gökyüzünü, suyu ve buzu hatırlatır. Geceyi anlatır, soğukluğun ve sonsuzluğun ve
derinliğin sembolü olarak da kabul edilir. Düş, beklenti, hayal ve özgürlüğü temsil etmektedir.
Mavi, kırmızının zıddıdır. Fiziksel etki olarak da kırmızı renge karşıt özelliğe sahiptir. Kırmızının
aksine kan basıncını ve nabzı yavaşlatır. Dinlendirici bir özelliğe sahiptir. Bitkilerde büyümeyi,
insanlarda ise hormonsal aktiviteleri azalttığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle Batı’da intiharları azaltmak
için köprü ayaklarını maviye boyanmaktadır. Beyni rahatlatırken içe dönüklüğü kabuğundan çıkartır ve
manik depresif durumları sakinleştirir. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık
yaptığı tespit edilmiştir. Kırmızının aksine mavi, yeme içgüdüsünü de engeller. Bu nedenle lokanta ve
yemek odalarında pek tercih edilmez. Tarafsız sakin ve fikir alışverişini sağlayan açık mavi, aile içi
sohbetlerin yapıldığı ortamlar için kusursuz bir renk olarak görülür. Paylaşım ve ilişki kurma, duyguları
anlayabilme yeteneğini de geliştirir. Zihinsel sakinlik yaratmak ve duygusal dengeyi sağlayabilmek için
çocuklarla ilgili her alanda mavi kullanılmaktadır. Sakinleştirici etkisi sebebiyle özellikle çocuk
odalarının favori rengidir.
Sakinliği ifade etmesine rağmen mavi, geniş alanlarda kullanıldığında kasvetli bir görüntü
vermektedir. Bu nedenle özellikle açık mavi, ofis ve ev ortamlarında ciddiyeti göstermek amacıyla sıkça
tercih edilmektedir. Diğer yandan açık mavi, mekânsal ferahlık sağlarken, koyu mavi ise serinlik veren
bir etki yaratır. Koyu tonları moral bozan, kasvet veren melankolik bir etkiye neden olmaktadır. Bir Jazz
müziği formu olan “Blues” adını bu renk ve onun çağrıştırdığı derin anlamlardan almaktadır. Mavi,
pigment olarak da ışığa en çok dayanan, en geç solan renklerin başında gelmektedir. Sokaklardaki afişler solduğunda diğer renklerin kaybolarak mavi-beyaz bir ton aldığını dikkati çekmektedir.
Mavi şeffaflıkla da yakından ilişkilidir. Saydam nesneler ışığın kırılması ile gökyüzünün rengini
yansıtırken mavi görünürler. Temizlik ve saflık imajı yaratmak için genellikle su ambalajlarında mavi
kullanılır. Türk sanatında yaygın kullanımından dolayı tüm dünyada “turkuaz” (Türk mavisi) olarak
anılan renk, mavinin yeşile kayan bir tonu olup, huzur ve uyum etkisi yaratmaktadır. Mavi soğuk bir renk
olmasına karşın sıcak renklerle de uyumlu beraberlikleri bulunmaktadır. Sarı ile bileşiminden ortaya
çıkan yeşilde olduğu gibi, mekânlarda sakinleştirici bir etki yaratmaktadır.
Kültürlere göre farklılık gösterse de mavi çeşitli toplumlarda genellikle ölümsüzlük ve tanrısallıkla
bağlantılı olarak kullanılmıştır. Eski Roma’da felsefecilerin akademik cüppeleri mavidir. Hıristiyanlıkta
umut ve dindarlık maviyle sembolize edilirken İbraniler için mavi tanrısal bir renktir. Hint Krisnası da
mavi ile resmedilmiştir. Mavi, Çin ve eski Mısır'da ölümsüzlüğü sembolize etmiş, kral lahitlerinde zemin
rengi olarak kullanılmıştır. Moğol ve Türk boylarındaki efsanelerde mavi kurt ve mavi aslan önemli bir
yer tutmaktadır. Moğol-Türk mitolojisinde mavi aslan ve kaplanlar, Altay boyunun atası sayılan
Tangri’nin gücünü sembolize etmektedir. İnsanları kötü bakışlardan koruduğuna inanılan nazar
boncuğunun rengi de mavidir. Araplar mavinin kan basıncını yavaşlattığına inanmaktadırlar.
Siyah
En koyu renk olan siyah tüm renkleri soğuran bir fiziksel yapısı bulunmaktadır. Beyazda olduğu gibi,
tonlama değerine sahip değildir; açığı koyusu olmaz. Bir bitiş ve son anlamındaki siyah, gecenin ve
sonsuz evrenin rengidir. Gizli, gizemli dışa kapalı, bilinmeyeni işaret etmektedir. Bazı kültürlerde
bilgeliğin rengi olarak kabul edilir. Siyah güç ve otoriteyi temsil eder. Tüm makam arabaları veya güç
simgesi olan araçlar siyahtır. Hırslı inatçı ve şartları zorlayan insanlar siyah rengi çok sever. Siyahı seven
kişilerin iş hayatında başarılı oldukları gözlenmiştir. Siyah ışığı yok etmektedir. Bu nedenle algıyı dağıtan
unsurların etkisini en aza indirir. Konsantrasyonu en çok getiren renktir. Özgüveni olumlu yönde etkiler.
Ancak, çocukların bulunduğu ortamlarda yoğun siyah renk kullanımı ağırlık duygusuna ve depresyona
neden olabilmektedir.
Siyaha farklı coğrafyalarda farklı anlamlar yüklenmiştir. Batı kültürlerinde siyah ölümü ve matemi
sembolize eder, resmiyetin rengidir. Buna karşın siyah Çin'de kışın ve kuzeyin, eski Mısır ve Kuzey
Afrika’da -yağmurla şişmiş bulutların rengine benzediği için- verimli toprağın ve bereketin sembolü,
Japonya'da mutluluğun rengidir. İslam’da ise faniliği, ölümü temsil etmektedir. Siyah, din kitaplarında,
cehennemin ve şeytanın rengi olarak sembolize edilmiştir. Doğasındaki saklanma ve gizlenme nitelikleri nedeniyle aynı zamanda sihir ve büyünün de rengidir. Günlük hayatta kullanılan “kara gün”, “kara büyü”, “kara kitap” gibi terimler olumsuzluğu vurgulamaktadır.
Gri
Hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder. Diplomatik ve ağır bir renktir. Yaratıcılığı öldürdüğü
öne sürülür. Maviye doğru giden tonlarda kullanıldığında kasvetli, beyaza doğru giden tonlarda
kullanıldığında ise huzurlu bir etki yaratmaktadır.
Lacivert
Sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği sembolize eder. İş adamlarının ve firmaların sıkça tercih ettiği bir
renktir. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı oldukları kabul edilmektedir.
Bu özelliği nedeniyle dünyadaki firmaların birçoğu logolarında lacivert rengi kullanır. İnsanların üzerinde
başarılı ve güçlü imajı bırakır. Bunlara ilave olarak laciverdin yatıştırıcı dinlendirici özelliği de vardır.
Meditasyon yapan kimseler, seanslarda bu renge geniş ölçüde yer verir.
Sarı
Sarı; zekâ, incelik ve pratiklikle ilgilidir. Zihni açar, dikkati dağıtır. Mutluluğu ve geçiciliği temsil eder.
Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin
sembolüdür. Dikkat çekici olması nedeniyle posta kutuları ve taksiler sarıya boyanmaktadır. Araba
kiralama şirketleri de yine bu nedenden dolayı logolarında sarıyı kullanmaktadır. Paranın geçici değil
kalıcı olmasını isteyen bankalar ise sarıyı hiç tercih etmezler. Sarı aynı zamanda içtenlik, sağlık ve
iyimserliğin de sembolüdür ve bu nedenle gıda ambalajlarında sıkça kullanılmaktadır. Morali bozuk olan
kişiler, sarı rengin hâkim olduğu ortamlarda kendilerini gevşemiş, rahatlamış hisseder. Dikkat çeker bu
yüzden uyarı ışıklarında sarı tercih edilir. Sonbaharın da baskın renkleri sarı ve turuncu, duyguları
yakalayan, güçlü bir çekiciliğe sahiptir. Sevinç uyandıran tonların başında gelen bu renk, rahatlatıcı ve
ferahlatıcıdır. Diğer yandan, Van Gogh’un resimlerindeki sarıyı ise çılgınlık ve delilikle bağdaştırmak
mümkündür. Sarı ambalaj tasarımında neşeli ve keyifli bir etki elde etmek için de kullanılmaktadır.
Kodak’ın rengi, National Geographic dergisinin çerçevesi sarıdır. Shell şirketinin ambleminde kırmızıyla
birlikte kullanılır ve sarı yeni ufukları, keşfi, enerjiyi, kırmızı ise yakıtın güç ve dinamizmini simgeler.
Sarı, sinir sistemini harekete geçirerek enerjiyi kaslara taşır. Sarı renk kırmızı ve yeşilin iyileştirici
gücüne de sahiptir. Algı odaklanması sağlaması nedeniyle çocukların öğrenme sürecine olumlu bir etkisi
bulunmaktadır. Hasta ya da iyileşmekte olan çocuklar için sıcak, neşeli ve samimi bir ortam sağlar.
Çocukların oyun alanlarının ve ders çalışma odalarının aydınlatılması için sarı renk tercih edilmektedir.
Limon sarısı, aile bireyleriyle eğlenceli aktivitelere yöneltirken başkalarına karşı düşünceli olmayı
vurgular. Altın sarısı, çocukların bir işi zevk duyarak yapmalarına ve sonuçlandırmalarına yardımcı olur.
Parlak sarı ise özellikle küçük yaştaki çocukların hoşuna gider ve olumsuz koşullarla duygusal olarak baş
edilebilme konusunda onlara yardımcı olur.
Sarı altının, güneşin rengidir. Bu nedenle bir değer ve statü sembolü olarak da kullanılır. Ancak farklı
kültürlerde tıpkı diğer renklerde olduğu gibi farklı anlamlar taşımaktadır. Eski Mısır'da gözden düşme,
kıskançlık ve utancı simgelerken, Çin'de saltanatı, sarayı ve asaleti temsil eder. İç mimaride mekânlarda
sıcak ve samimi bir ortam yaratmak için kullanılır. Bütün bunların yanı sıra kullanılacak, rengin parlak ve
aydınlık olması istenildiğinde, sarıdan daha iyi bir seçenek bulmak zordur.
Yeşil
Yeşil, mavi ve sarının bileşiminden oluşur ve her iki rengin özelliklerinin ahenkli birlikteliğini
bünyesinde taşır. Mavide olduğu gibi huzur verici ve dinlendirici bir etkiye sahipken, sarı gibi canlılık
verir. Mavisi fazla bir yeşil, soğuk bir etkiye sahipken içindeki sarı değeri fazla olanı canlı, sıcak bir
görünüm kazanır. Kullanıldığı mekânda sakin, barışçıl, hassas, yumuşak bir etki yaratmaktadır. Neşe ve
sükûneti ifade eder. Doğanın ve baharın rengidir. İnsanlar üzerindeki etkisi büyüktür Yaratıcılığı
körüklerken, güven ve rahatlık vermektedir. Bankalar güven, hastanelerde ise rahatlatıcı özelliği
nedeniyle yeşili tercih etmektedir.
Gözleri ve bedeni en çok dinlendiren renk olan yeşil, sıcak havalarda serin, serin havalarda sıcaklık
hissi verir. İnsanlara umut duygusunu aşıladığı gibi kendini psikolojik ve bedensel olarak iyi hissetmeyi
de sağlar. Yeşil, alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır.
Yeşil gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk olduğu için mekânlarda da huzur
verici bir etkiye sahiptir. Açık tonları daha duygusal atmosferler için tercih edilmektedir. İlkbahar
mevsimini çağrıştıran özelliği ile uygulandığı her mekâna temiz hava ve canlılık katmaktadır. Yeşil renk
İslamiyet’te kutsal alan ve mekânların vazgeçilmez rengidir. Başta cennet yemyeşil bir ortam olarak hayal
edilmiştir. Anadolu halı ve kilim motiflerinde yeşil cenneti, kırmızı zenginlik, mutluluk ve sevinci, sarı
kötülüklerden, siyah ise dünyevi sıkıntılardan arınmak anlamına gelecek şekilde sembolleştirilerek
kullanılmıştır. Hıristiyanlarda inanmanın ve ölmezliğin sembolü olarak kabul edilen yeşil, trafikte tehlike
yok, ‘rahat’ anlamına gelmektedir.
Mor
Mor; ruhsal olarak duyarlık, hassasiyet ve duygululuk ifade etmektedir. Psikolojik anlamda uyuşturucu ve
değişiklik gibi anlamlar içerir. Resimsel anlamda morun eflatun tonu feminen bir renktir ve şefkat,
yalnızlık, güzellik ve erotik kavramları işaret eder. Maviye yakın mor maneviyatı, kırmızıya yaklaşan mor
ise cesareti simgeler. En kısa dalga boyuna sahip olan mor, geleneksel olarak asaletle ilişkilendirilir.
Tarih, yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydetmektedir. Mor ayrıca
yakınlık ve güzelliğe de işaret eder. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını
korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği bir renktir. Maviye oldukça yaklaşan mor ise
depresyonun, ruhsal çöküntünün ve kederin rengi olarak görülmektedir.
Renklerin Sıcak ve Soğuk Olarak Algılanışı
Her renk aynı zamanda psikolojik bir mesaj ve duygu iletmektedir. Psikolojik etkilerine göre renkler
sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır. Ateşin, sarı-kırmızı sıcak, buzun ise mavi-yeşil rengi, renkleri sıcak
ve soğuk olarak ikiye ayrılmasına neden olmuştur. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve
turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan mavi, mor ve yeşil ise soğuk renklerdir.
Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için yakın olma
hissi uyandırır. Soğuk renklerin ise geriye çekilme etkisi vardır, uzaklık hissi doğurur. Sıcak renkler,
fiziksel gücü, enerjiyi, dinamizmi arttırır, metabolizmayı hızlandırır; fazlası ise heyecan, yorgunluk,
şiddet, saldırganlık ve uyum güçlüğüne neden olur. ABD’de yapılan bir araştırmada sıcak renklerin,
tansiyonu yükselttiği, solunumu hızlandırdığı, terlemeyi çoğalttığı tespit edilmiştir. Kırmızı renkli
otomobil kullananların diğer renklerde araç kullananlara göre daha fazla kaza yaptıklarını belirlenmiştir.
Ayrıca, trafik işaretlerinde örnek teşkil ettiği gibi, tehlike ve yasakların belirtilmesinde sıcak renklerden
kırmızının dikkat, uyarı amaçlı olarak ise sarı rengin kullanıldığı görülür. Turuncunun dışa dönüklük,
girişimcilik, sosyallik sağladığı, sarının şeffaflık, hafiflik, serbestlik duygusu uyandırdığı da ortaya
konmaktadır. Sıcak renk kullanılan cisim ve mekânlar daha yakın ve büyük görünürler. Buralarda
geçirilen zaman, soğuk renklere nazaran daha fazladır.
Soğuk renkler ise yatıştırıcı ve dinlendiricidir;güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırır. Düzeni ve rahatlık duygusunu çağrıştırması neden ile resmi giysiler ve üniformalarda mavinin tercih edilmesi,hastane odalarında, ameliyat giysilerinde parlamayı önlemesinin yanında, negatif enerjiyi alması, güven ve huzur telkin etmesi nedeniyle yeşilin kullanılması bu nedenledir. Soğuk renkler aşırı dozda kullanıldıklarında ise kasvetli, hatta moral bozucu etki yaratabilir, tembellik, ağırkanlılık, hayalperestlik,duygusallığa neden olabilirler.
Dünyanın bütün renklerinden bir demet sunmak ister,kabulünü dilerim..Güzelliği içimizde taşıyalım ki,dünyanın neresine gidersek gidelim onu bulabilelim.
Dünya öyle mükemmel ve güzel bir denge üzerine yaratılmış ki, tek bir zerresini dahi bozmak bu makro dengenin tüm çarklarını alt üst edebilir Birbirine geçmiş dişlilerden oluşan bir çark sistemine benzetecek olursak dünyayı “renk” dediğimiz bu minik detay da aslında o kocaman dengenin olmazsa olmaz dişlerinden biri.
Rabbimiz’in bizleri renksizliğe mahkum etmemesi, hayatımızı hep güzel renklerle hemhâl eylemesi dileklerimle…
Sıhhatle ve sevgiyle kalın……