Yıllardır Bilecik kamuoyunun sesi olarak yanlış bulduğum şeyleri, kişileri veya kurumları eleştiriyor, adalet savaşımı tek silahım kalemimle veriyorum.

Diğer yandan doğru olan, takdirle karşılanan noktalarda da teşekkür etmek, hakkı teslim etmek, “Sezar’ın Hakkı’nı Sezar’a” vermek de kamuoyu adına mesleki, vicdani ve ahlaki görevimdir…Sahibine zamanında teslim edilmeyen hak, insana yüktür.

Öncelikle bu il için taş üstüne taş koyan tüm idarecilere teşekkür etmek isterim. Özellikle ilimize son yıllarda atanan Valilerimiz, seçilen Belediye Başkanlarımız çok önemli girişimlere imza attılar. Bu yazımda Bilecik halkı adına Sayın Valimiz Şefik Aygöl’ün hakkını teslim etmek isterim ki hak sahibinde yerini bulsun.

Bilecik’in köklü sorunlarından birisi ne yazık ki  “tanıtım” eksikliği. Tarihi ve doğal güzellikleriyle saklı bir cennet olan Bilecik’i saklandığı yerden çıkartıp tüm dünyaya göstermek gerekirken ne yazık ki son dönemlere kadar bu konuda ses getiren bir girişimde bulunulamadı. Ortak akıl toplantıları yapıldı, çok konuşuldu, diğer yandan Bilecik’e atanan son Valilerimiz, başta Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı olmak üzere seçilen son başkanlarımız da Bilecik’in tanıtımı için önemli etkinlik ve çalışmalar gerçekleştirdiler.

“Reklamın iyisi kötüsü olmaz” derseniz, o da oldu… Hatırlanacağı üzere Bilecik, Belediye’de yaşanan rüşvet operasyonları ile ulusal gündeme bomba gibi düştü, onca zamandır iyi bir tanıtım için mücadele verildi ama Bilecik’in imajı bir günde fena halde sarsıldı. Bununla kaldı mı kalmadı, entrikalarla Bilecik Belediye Başkanlığı yönetimini ele geçirenlerin yaptığı “marifetler” ile bir darbe daha yedik.

Yaşanan skandallarla yaralar alsak da karizmamızı kurtaran Melek Başkan oldu. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’nın çalışmaları, güçlü ve çağdaş kadın yönetici duruşu ile Bilecik’i bu kez “gurur duyulan” bir il olarak tanıtmayı başardı. Ekrem İmamoğlu’nun Bilecik ziyaretinde çekilen fotoğrafı ile dünyaca ünlü bir dizinin Targaryen karakterine benzetilmesiyle de çok büyük bir popülarite yakalayan Melek Başkanı tüm Türkiye, “Bilecik’li Targaryen” olarak tanıdı.

Diğer yandan, Bilecik’te bir kesim yine rahatsızlık duydu ama yapılan konser etkinlikleri de Bilecik için çok büyük bir gelişim oluyor. Sosyalleşmek, eğlenmek için farklı şehirlere giden gençler bu konserlerde biraraya geldi. Belki hayatlarında bir daha canlı olarak göremeyecekleri sanatçıları ücretsiz olarak izleyip eğlendiler.   Tüm bunlar ve daha fazlası için Melek Başkana da hakkını teslim etmek gerek diye düşünüyorum.

Bilecik dedik, tanıtım dedik, Türkiye kuruluşun ve kurtuluşun şehrini skandallarla değil, gerçek potansiyeli ile anlı şanlı duyurmalı, Bilecik’in buna ihtiyacı var dedik. Bu kapsamda ilimize atanan başta Süleyman Elban Valimiz, ilimiz için kaldığı bir yıllık süreçte yaptığı hizmet ve projeleri ile Bilecik’te her kesimin gönlünde taht kurmayı başarmıştı.

Elban’ın yanısıra şuan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı eski Valimiz Tahir Büyükakın, halk ile iç içe olmasıyla yine takdir topladı. Bilal Şentürk ve Kemal Kızılkaya Valilerimiz de ilimiz için ellerinden gelen çalışmayı yaptılar. Ne var ki adeta Vali yetiştiren bir il olarak anılan Bilecik’in kısa süreli Vali değişimlerinden hakettiği hizmeti alamadığı da aşikardır. 

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında baktık ki bir atama kararı… “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden Bilecik Valiliği’ne atanan Şefik Aygöl görevine başladı.”

İlk Valilik görevine Bilecik’te başlayan Şefik Aygöl’ün atama kararının ardından tüm gözler üzerine çevrildi. Herkes merak ve heyecanla yeni Valisini bekliyordu. Bilecik’in kaderini mi değiştirecekti, yoksa bir sonraki koltuğu için zaman mı geçirecekti ve çalışma süresi ne kadar olacaktı?

Vali Aygöl, Bilecik’e geldi ve kameraların karşısına geçip kararlı, özgüvenli ve son derece iddialı bir şekilde “Bilecik’i herkes bilecek” dedi.

Yalan değil, Bilecik olarak merkezi idareye biraz kırgınız. Bir Vali gelir, Bilecik’i tanır tam bir şeyler için faaliyete geçecek pozisyona gelmişken hoopp bir kararname, bizim Vali, Bilecik’in hayalleri ile beraber gider, darısı yenisine denir. Bilecik bu kısır döngünün içine sıkışmış, çaresizce beklerken bir heyecan fırtınasıyla gelip hayallerimizi yeniden uyandıran Vali Aygöl’e de hafif buruk bir inançla “inşallah” dedik. İlimize gelen TBMM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un en az 3 yıl Vali Aygöl’ün ilimizde hizmet yapacağının sözünü vermesi de biraz olsun içimizi rahatlatmıştı.

Ne mutlu ki, geçen sene göreve başlarken “inşallah” dediğimiz Valimize bu sene “maşallah” diyoruz.

Vali Aygöl, göreve öyle baş döndürücü bir hız ve şevkle başladı ki “koltuk idareciliğini bırakın eve uyumaya da gitmiyor herhalde” dedirtti. Basın mensuplarıyla buluştuğu bir toplantıda Ankara’da edindiği tecrübe ve bürokratik çevrenin imkanlarıyla Bilecik için en kısa zamanda en iyisini gerçekleştireceğinin sinyallerini çok güçlü bir şekilde verdi. Ortak akıl vurgusunu her alanda yapan Vali Aygöl, Bilecik için iyi niyetle ortak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Her ne kadar bazı basın mensupları bunu farklı algılayıp kendi bildiklerini yapsalar da Vali Aygöl’ün o gün söylediği bir söz vardı. O gün Vali Aygöl, ‘Bilecik’i herkes bilecek’ demişti.

Vali beyin inancı bize umut ışığı oldu. Biz aktardık, o dinledi, “Yapabilir miyiz acaba?” demedi, “Yapacağız!” dedi. Protokol tanışma ziyaretlerini uzatmak istemediğini en başta söyledi. Olanı da en kısa haliyle tutup halkı yaşadığı köyde, oturduğu mahallede, esnafı dükkanının önünde ziyaret ederek çayını içti, derdini dinledi.

Bürokrasinin soğuk, mesafeli, protokollerle çevrili duvarlarını yıkan Vali Şefik Aygöl, Şeyh Edebali Hazretleri’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunun adeta yaşayan bir temsilcisi oldu. Hızlı aksiyon alan, pratik çözümlerle hayatları kolaylaştıran, gerektiğinde her alanda olacağını hissettiren Vali Aygöl’ün bu fark yaratan sistemi herkes tarafından çok beğenildi, takdir topladı.

Sahada hızla çalışmalara başlayan Vali Aygöl, Bilecik eğitiminde adeta bir devrim yaratan BİL-EN projelerini uygulamaya koydu. Yapımı yarım kalan stat, KYK binası gibi tesisleri kaderine bırakmadı, ipleri eline alıp denetim üstüne denetim yaptı. Köy köy dolaşarak vatandaşı dinledi, isteklerini yerine getirdi. Trafik düzenlemesi adına önemli çalışmalar gerçekleştirdi, müjde üstüne müjde verdi. Yapılmış olduğu yüksek rakamlı ihaleler ile devlete kazandırdığı bütçe neticesinde Özel İdare’nin birçok aracını yenileyip adeta araç filosu satın alınmasında büyük rol oynadı.

Boşuna “Bilecik’i herkes bilecek” dememiş Vali Aygöl, çok kısa bir zaman dilimi içerisinde Türkiye’nin en büyük ve zorlu parkuru olan “Endurobil 365 Ekstrem Park”ın yapımının tamamlanmasına öncülük etti. 

Enduro ve ATV Şampiyonası’nda sezon Bilecik’te açılırken ülkenin dört bir yanından gelen binlerce spor tutkunu ilimizi tanıma fırsatı buldu. Ulusal medyada da büyük yankı uyandıran yarışma Bilecik’in tanıtılmasında çok büyük bir atılım oldu.

Vali Şefik Aygöl öncülüğünde İl Özel İdaresi’nin de büyük katkılarıyla Pelitözü Göleti’nde takdire şayan hizmetler yapıldı. Gölet bu çalışmalarla mükemmel hale getirilirken, yapılacak olan çalışmalarla daha da güzel bir noktaya geleceğine inanıyorum.

Tüm bu çalışmaların ve hazırlıkların ardından Bilecik’te bir ilk olan “GölparkFest” düzenlendi. İlimizin en gözde doğal alanlarından olan Gölpark’ta yine Türkiye’nin dört bir yanından gelen misafirler ve karavancılar 3 gün boyunca spor ve eğlencenin tadını çıkarttı. Bilecik’in Marmara’nın parlayan yıldızı olduğunu belirten Vali Aygöl; tüm yatırımcıları, sanayicileri, turizmcileri Bilecik’e davet etti.

Siyasi erkanın, Bilecikli vatandaşların büyük ilgi gösterdiği festival gerçekten mükemmel geçti. Burada kim ne derse desin en büyük pay Vali Şefik Aygöl ve İl Özel İdaresi’nindir. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen etkinliğin görkeminden dolayı Vali Aygöl’ü tebrik ediyorum ve “Sezar’ın hakkı Sezar’a” diyorum.

Vali Aygöl’ün “Bilecik’i herkes Bilecek” sözünü festivaller ve etkinlikler aracılığıyla gerçekleştirirken son olarak yine ilimizin güzel ve saklı alanlarından Gölpazarı Meryem Dağı’nın tanıtımına odaklandığı görülüyor. Yamaç paraşütü severleri bölgeye çekecek “TakeOff Bilecik” yine büyük bir tanıtımın adımlarından olacak. Hatta hafriyat çalışmaları da geçtiğimiz hafta başladı.

Belediyeler tarafından birçok kez konserler verildi, ünlü sanatçılar getirildi. Selim Yağcı’nın Belediye Başkanlığı dönemlerinde tiyatro festivalleri yapılırdı. Tiyatro festivalleri de geleneksel hale getirilmiş ve takdir ile karşılanıyordu. Bence Tiyatro Festivali devam ettirilmeliydi, en azından Bilecik halkı bir ay da olsa tiyatroya doyuyordu.

Güzel ve şirin Bilecik’imizin en önemli eksikliği sosyal aktivitelerin eksikliğidir. Hem Bilecikli gençlerimizin, hem şehrimize öğrenci olarak gelen gençlerin katılabileceği hiçbir etkinlik yok. Bir sinema salonumuz dahi yok,  bir tiyatromuz yok. Bu konuda Bilecik Belediyesi tarafından yürütülen bir takım çalışmalar olduğunu biliyorum. Bilecik için kim taş üstüne taş koyarsa, kim hizmet için kendini feda ederse biz basın mensupları olarak kendilerini takdir etmek istiyoruz.

Vali Şefik Aygöl’e bir bakıyorsunuz vatandaşlarla birlikte oturmuş çay içiyor, bir sanayicilere gidiyor, Bilecik’in tüm köylerine gidiyor, halkla iç içe olduğu aşikar. Bunlara değinmek istemiyorum ama Bilecik’in tanınması için gösterdiği gayretler gözle görülüyor ve kamuoyu tarafından takdir ediliyor.  Bu nedenle “Sezar’ın Hakkını Sezar’a” vermenin yansıra Vali Aygöl’ün de dediği gibi “Herkes Bilecik’i Bilecek” diyoruz.

Kaynak: CAFER ELMAS