Soru…

Yerel Seçimlerin yapılmasına pek de bir şey kalmadı.
Gidip oy vereceğiz.
Kime, niye göre? Partiye, niye göre? Soralım dedik.
Ancak önce sizi, sonra beklentilerinizi sormak gerek. 
Basit ve cevabını sadece sizin bildiğiniz sonucun soruları.
Sorulara vereceğiniz cevap size özel.
Öyle olunca da en başta sorduğumuz “Kime”? Cevabı da. “Niye”? Cevabı da sizde.
Cumhuriyetçi mi? İslamcı mı? Ben anlamazcı mısınız bilemem.
Siyaset içinde ‘Solcu’, ‘Sağcı’ yok ille de ‘Merkez’ diyenlerden misiniz onu da bilmem.
Genel seçim neyse de yerel seçimde adama oy veririm diyenlerdenseniz onu da bilmem. Kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın soru şu: 
Bilecik sizce gerçekten önemli mi, önemliyse neden?
Yarattığı fırsatlar açısından mı?
Havasının temizliğinden mi?
Nüfus yoğunluğundan mı?
İş ve Eğitim olanaklarından mı?
Sağlık Hizmetlerinin kalitesinin yüksekliğinden mi?
Yeşil alan ve yaşanabilir alanlarının çokluğundan mı?
Temizliğinden mi, Akraba ilişkileri ve Köy uzantılı ekonomik nedenlerden mi?
Yaşayan tarihi dokusu(!) ve yaşattığı dini değerlerden mi? 
Siyasetçilerinin dürüstlüğü ve hesap verebilir olmalarımı?
Nedenleri istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Bu iyide, bunlar eksik, şunlarda olabilir dersiniz.
Ona da, onlara da eyvallah.
Peki, kentinizi ne kadar tanıyorsunuz?
Okur- Yazarlık oranında kaçıncı sıradayız.
Matematik, Fen ve Sosyal Bilimler alanında öğrencilerimizin sıralaması ne?
Ortalama yaşam süremiz?
Sağlık Hizmetlerinden memnuniyet oranımız?
Bebek ölüm oranlarımız?
Ortalama hane veya kişi başı milli gelirimiz?
İş gücü oranımız, işsiz sayımız?
Nüfus ortalamasına düşen araç, otopark ve park alanlarımızın yeterliliği?
Devletten Yol, Tren, bağlantı demeden harbiden sırf bize harcanan para? 
Derelerimizin, Akarsularımızın, içme sularımızın temizliği?
Sulanılabilir alanlarımız, üretim ve tüketim oranlarımız?
Yerel yönetimler olarak borç ve alacaklarımız?
Yönetimlere katılım ve birlikte karar verme oranlarımız?
Hangisini veya hangilerini biliyorsunuz?
Harbiden, sizce kenti kent yapan nedir?
O kentli olmak, orada doğmak ve büyümek mi?
Sadece yaşıyor veya çalışıyor olmak mı? Hiçbirimi?
Kendimize göre ahlaki değerler yaratmak.
Kendimiz için yapılana “he” diğerine “o kadar olmaz ki” demek ne kadar doğru?
Kendine ait hiçbir değeri kalmamış kentte her yapılana susmak ne kadar doğru?
Dönüşüm adındaki alanlarda 5-7 metre yola 9 kat olmaz derken, 5-7 metrelik yollara 9 kat izin verdiğini saklamaya çalışmak ne kadar doğru?
İlimizde kocaman yapılara izin verilip yaşam daracık sokaklara hapis edilmedi mi? 
Sorun; Kente parça parça bakıp dönüşüm param parça yapmak mı veya yandaş durmak mı?
Kentlinin kentine sahip çıkması mı?
Sizce seçimde oy verdiğimiz “kim veya parti” ne kadar önemli?
Seçimlerde öne hangisi çıkmalı?
Tuttuğumuz bizimkiler mi? Sizinkiler mi, yoksa adam mı?
Bence hiçbiri önemli değil.
Elbette yapılanı inkâr etmeyecek yapana ve yapılana teşekkür edeceğiz.
Ama şunu da anlatacağız ki:
Yol, kaldırım, asfalt derken bize gösterilen aslında Belediyenin yapmak zorunda olduğudur. 
Bu hizmetler Bilecik, Bilecik olduğundan bu yana yapılmaktadır.
Benden önce hiçbir şey yapılmadı söyleminin arkasında yapılan sadece reklamdır.
Geçmişe hakarettir, geçmişi bilmemek ve inkâr etmektir.
Bir kentin geleceği kentlisine yapılan reklamla belirlenmez.
Benim sorum Bilecik’in önümüzdeki 50 yılına etki edecek ne yapıldığıdır.
50 yıl sonraki Bilecik’in bugünden nasıl planlandığının merakıdır. 
Yerel yönetimler bağlı kurumlardır yatırımların bir kısmı devletle birlikte yapılır, gelecek birlikte planlanır. Devletin yatırımları o kente elbet değer katar. 
TOKİ’yide ben yaptım, Doğalgazı da ben getirdim, Elektrik’i de ben yer altına aldım, Bat Çık da benim anlayışına içimden “yok artık desem de” bir yere kadar evet diyebilirim.
 Ama “ 11 de 11 “ le bunu da ben yaptım” diye sattığın yere elin yaptığının reklamını yaparsan “Elin, elindekiyle bi yere girilmez” atasözünü unutturmadan sorarım.
Belediyemizin 50 yıl sonrasının Bilecik’i için ne ürettiği hangi projeyi geliştirdiği ve şehri nasıl planladığının cevabı nedir?
Kentli için soruyu böyle sormak gerekmez mi?
Kentli kimliği, Kentlilik bilinci önemlimi?
İlimizde böyle bir bilinç var mı? Cevabı sizde. 
İnsanlar, mekânlar, yenileme çalışmaları hızla büyüyen(!) bir Bilecik görüntüsü veriyor.
Yenilenme kentli açısından yaşanılırlık yaratacağına yaşamı zorlaştırıyor.
Kente emlak değerleri üzerinden 80 bin liradan 200 bin liraya fiyat oluşturarak bakmak;  hem doğmamış çocuğa don biçmekle aynı şeydir hem “ben paraya bakarım gerisi derdim değil, denk getireyim ne varsa alayını satarımdır”.
Tüm samimiyetimle yazıyorum. Ne A partisini yüceltiyor ne B partisine laf sokuyorum. Ama yinede elin parasının hesabını yapan sığ siyaseti anlayamıyorum.
Bu kadar mı salağız veya oradan bakıldığında öylemi görülüyoruz anlamam zor.
Kent, kenti yaşayanların bilinciyle büyür, emlak bedellerinin artmasıyla değil. 
Daha önce hangi partiye, hangi adama oy vermiş olursanız olun;
Yerel Seçimlerin yapılmasına pek de bir şey kalmadı.
Gidip oy vereceğiz.
Kime? Neye?
Cevabı siz vereceksiniz.
Hoşça Kalın. Dostça Kalın. Saygılarımla…