Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dijital Mecralar Komisyonu’nun gündeminde yer alan TikTok’a sınırlama getirilme konusunu değerlendiren Bilgisayar Yüksek Mühendisi ve Avukat Murat Osman Kandır, söz konusu sınırlamanın aile mahremiyeti ve oluşabilecek istismarların önüne geçilmesi için faydalı olacağını belirtti.
Dünyada milyonlarca kullanıcının kısa süreli çeşitli türde videolar paylaştığı veya canlı yayın yaptığı TikTok isimli dijital platformun günden güne kullanıcısı artıyor. Günümüzün en popüler sosyal medya mecralarından olarak öne çıkan TikTok’ta 3 dakika ila başlayan yayınlanan videoların uzunluğu önce 10 dakikaya ardından da 15 dakikaya kadar yükseliyor. Yaklaşık 32 milyon kullanıcısının olduğu tahmin edilen Türkiye’de bu dijital platformda profil oluşturma yaş sınırı 13 olarak biliniyor. Son günlerde ise TikTok’ta kullanıcılar arasında bin adet takipçiye ulaşan ve canlı yayın yapan kişilere 37 kuruştan başlayıp 6 bin liraya kadar ulaşan hediyeler de gönderilebiliyor.
Türk aile yapısına uygun olmayan içeriklerin yer alması, yaş kontrolünün olmaması, küfür, argo gibi söylemlerin çoğalması, şiddet ve siber zorbalığı özendiren birçok etkenden dolayı Türkiye’de TikTok uygulamasının yasaklanması gündeme geldi. Toplumun ahlak yapısını bozduğu iddia edilen bu içeriklerin üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dijital Mecralar Komisyonu, tartışmaların odağında olan TikTok’a bir takım cezai yaptırımlar uygulayabilir. Eskişehirli Avukat Murat Osman Kandır, son zamanlarda bağımlılık haline gelen bu uygulamaya gelecek her türlü yaptırımın yerinde olacağını ifade etti.

“Özellikle 18 yaşa kadar olan çocuklar için aile mahremiyetini sarsan bir uygulama”
Söz konusu uygulamanın aile yapısını tehdit eden bir yapısının olduğunu belirten Avukat Kandır, profil oluştururken yaş sınırlamanın olmamasının burada bir dezavantaj oluşturduğuna işaret etti. Türkiye’de bu uygulamada profil oluşturma yaş sınırının 13 olması sebebiyle herkesin video çekip, canlı yayın yapabildiğini dile getiren Kandır, “TikTok, sosyal medya uygulamalarının çoğunda olan ve bizim anayasamızda özel bir kanunla korunan aile yapısını bozmaya yönelik bazı eksikliklere sahip. Aile yapısını tehdit eden bir yapısının olduğunu görüyoruz. Sosyal ağ uygulamalarında profil oluştururken bir yaş sorgulaması yok. Sadece görünürde olan bir yaş sorgulaması var. Profil açarken yaşın beyan edilmesi istenir. Kendi yaşınızı beyan edersiniz ve o beyanı doğru kabul eder. Bunu tüm sosyal medya uygulamalarının profil oluşturma şartlarında görüyoruz. Bizim ülkemizde de TikTok için 13 yaş sınırı var. 13 yaşında üzerinde herkes bir profil oluşturabiliyor. Video paylaşabiliyor ve aynı zamanda canlı yayın yapabiliyor. Bu oldukça tehlikeli bir paylaşım türü. Çünkü burada kontrol edilemeyecek bir paylaşıma neden oluyor. Özellikle 18 yaşa kadar olan çocuklar için aile mahremiyetini sarsan bir uygulamadır. 13 yaşından büyük herkesin paylaşım yapabilmesi ve paylaşılan içerikleri izleyebilmesi oldukça sıkıntı oluşturuyor” diye konuştu.

“Kişisel veriler kapsamında çok tehlikeli paylaşımlar hem de kişinin mahremiyetine de bir saldırı”
Çin kökenli bir uygulama olmasına rağmen oradaki halkın başka bir uygulama kullandığından söz eden Kandır, bahse konu olan uygulamada Türkiye’de kadın kullanıcı sayısının çok olduğunu ve bu yüzden boşanma hadiselerinin görüldüğünü söyledi. Kandır, konuya ilişkin şöyle devam etti:
“Dünyanın birçok ülkesinde bu tür tartışmalar devam ediyor. Çin’de yazılan bir uygulama olmasına rağmen orada TikTok yasak. Çin’de sadece halkın kullandığı başka bir kısa video paylaşımı uygulaması var. Bazı ülkelerde bu yaş sınırlamasının yükseltiliyor. Ülkemizdeki istatistiklere göre, kadın kullanıcılarının çok olduğu bir uygulama. Boşanma davalarında da karı kocanın aldatma tabanlı istekleri olduğu görülüyor. Bunun altında da aile mahremiyeti olgusunun TikTok ve benzeri uygulamalarda sarsıldığını görüyoruz. Ev, iş mahremiyeti gerçekten sarsılmış vaziyette. Videoları izlediğimizde evden ve çeşitli iş yerlerinden yayın yapılıyor. Asker ve polis gibi üniforma giyen meslek gruplarına yönelik kişilerin video çekip canlı yayınla paylaştığı görülüyor. Özellikle askerlik mesleğini icra ederken görev başında yapılan bu paylaşımlar istihbarat açısından da sıkıntı oluşturuyor. Kişisel veriler kapsamında çok tehlikeli paylaşımlar hem de kişinin mahremiyetine de bir saldırı.”

“Sınırlamanın gelme konusu olumlu bir gelişme”
Son olarak TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun gündeminde olan TikTok’a sınırlama gelmesi gelişmesine de değinen Kandır, alınacak olası bir kararın faydalı olduğu görüşünü aktardı. Türkiye’de TikTok uygulamasına gelmesi muhtemel bir sınırlamanın hem toplum mahremiyetinin yeniden kazandıracağını hem de istismarların yok edileceğine dikkat çeken Kandır, “Eğer bir uygulamayı sınırlayamıyorsanız, net bir yaş grubunun kontrolünü yapamıyorsanız mutlaka sınırlama yoluna gidilmesi gerekiyor. Aksi halde aile yapısı derinden sarsılacak. Çocuklar kontrolsüz bu uygulamadaki paylaşımları izleyebiliyor ve kendileri de buradan paylaşım yapıyor. Gözümüz gibi baktığımız çocuklarımızı dijital alanda koruma olasılığımız kalmıyor. Bu nedenle oldukça olumlu bir gelişme. En kısa zamanda böyle bir sınırlamanın gelmesi hem toplumun mahremiyet duygusunun yeniden kazanılması hem de bu alandaki istismarların da engellemesine neden olacak” şeklinde konuştu. İHA

Editör: Korkmaz Kesik