Özellikle son günlerde çevremden en çok duyduğum cümle “içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor”… Sadece günü geçirmek, sosyal hayattan olabildiğince uzaklaşıp yalnızlaşmak, herhangi bir amacımız olmadan çaresizce bir şeylerin kendi kendine devam etmesini beklemek, “hayatta kalma modu”nda olduğumuzu gösteriyor.
Hayatta kalma modu kendimizi en güvenilir hissettiğimiz alandan uzaklaşamamak, rutinleşmek, sadece temel yaşam fonksiyonlarını yerine getirmekten ibaret.
Bu durum, bizi içten içe zehirleyen, yaşam sevincimizi elimizden alan bir hal alıyorsa bundan kurtulmak en sağlıklı yoldur. İstememek ve bu şekilde hayatın akışında savrulan bir nesne haline gelmek ise büyük bir psikolojik sorundur. Bu sorun ilerlediği durumlarda fiziksel problemlere de yol açması mümkündür. Biliyoruz ki birçok hastalığın kaynağı psikolojik kökenli olabiliyor.
“Hayatta kalma modu”ndan çıkmak için neler yapabiliriz?
Öncelikle her sorunumuz için geçerli olan çözüm önerisinden başlamalı yani içinde bulunduğumuz durumu kabul etmeliyiz. Bu ruh halinden kurtulmak istemekle başlayıp çözüm yoluna açık olamlıyız.
Bunları söylemek yapmaktan daha kolay belki ama bir yerden başlamalıyız. Belki de bu bir işaret fişeği olacaktır. Hayatta kendinizin ne kadar değerli olduğunun farkına varın. Bu duruma gelene kadar atlattığınız badireleri, başarıları düşünüp bu motivasyonla geleceğimizin yine bizim ellerimizde olduğunu, yarının bugünden başladığını unutmamalıyız.