Zaman zaman hepimizin sakinliğe huzura ihtiyacı olur. Yaşamın stresinden uzaklaşmak, doğanın kollarına kendimizi bırakmak isteriz.. Bilecik’te yaşayanlar olarak yanıbaşımızda bulunan Pazarcık ilçemizi hiç ziyaret etmeyi düşündüz mü ? Küçük, şirin, doğanın kucağında, her köşesi sakinlik kokan Pazaryeri. Bu yazımda size Pazarcığı anlatmak istiyorum…
Öncelikle bu şirin ilçemiz Bilecik iline bağlıdır. Eski tarihi ve her köşesinde bir çok anı yaşandığını belirtmek isterim. İlk adının Ermenipazarı olduğu sonra Pazarcık olarak değiştiği ve en son Pazaryeri olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Tarihin her döneminde varlığını devam ettirmiştir. Roma Döneminden günümüze kadar bir çok kültüre, millete ev sahipliği yapmıştır. İlçeye uğradığınızda eski konakları ve eski mahallerini mutlaka görmeniz gerek. Böylesine tarih kokan bu ilçemiz, doğası ile de baş döndürmektedir.
Bozcaarmut, özellikle kampçıların ve doğa yürüyüşü yapanların gözde noktası olma halinde ilerliyor. Daha yoluna girer girmez sizi sağlı sollu ormanıyla karşılıyor. Ormanla kaplı göletin etrafında yürüyüş yapabilir, ailece piknik yapabilir, kamp yapabilirsiniz, mavi iskeleden etrafı seyredebilirsiniz. Yazı ayrı kışı ayrı güzeldir. Tam bir küçük Abant diyebiliriz. Kışın donan gölü ve kar manzarası, yazın ise ışıl ışıl parlayan bir göletdir. Orman ayrıca bir çok canlıya da ev sahipliği yapmaktadır..
Küçükelmalı Tabiat Parkında da aynı şekilde son dönemde iyileştirmeler yapılmış olup gayet temiz ormanın içinde keyifli anlar geçirebilirsiniz.. Yine içerisinde baraj göleti bulunmakta ve balık tutmak için ideal noktalardan. Büyükelmalı baaraj göletinide es geçmeyin derim sessizce keşfedilmeyi tanınmayı bekliyor. İlçenin ayrıca şirin mi şirin sıcacık köyleride içinizi ısıtacaktır. Köylerinde özellikle Kınık’ta yapılan çömlekçilik geçim kaynaklarından biridir. Emin amcaya uğrayın size toprağın kıymetinin tekrar hatırlatacaktır. Köyde çömlek yapabilir , satın alabilirsiniz burada bu iş dededen toruna hala geçmektedir.
Köyün kendine has Kınık maden suyunu içmeyi unutmayın. Köyden eşsiz anılarla ayrılacağınızdan eminim. Günyurdu köyü’nün ise ayrı bir hikayesi vardır. Bu köy baraj yapımından sonra köy sular altında kalmış ve köy terkedilmiş biraz daha yukarı yeniden kurulmuştur. Ancak eski köy sular altındadır ve fotoğrafçıların uğrak noktası olmaya başlamıştır. Suyun üzerinde yükselen camisi evleri sessizce orada durmaktadır. İlçenin her köşesinin çok kıymetli olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca ilçe halkıda oldukça çalışkandır.
Geçimlerini tarım ve hayvancılıktan kazanmaktadırlar. Türkiye’de şerbetçi otu sadece bu ilçemizde üretilmesine izin verilmiştir. Seracılıklada uğraşıyorlar, özellikle Pazaryeri çileği efsane lezzetli. Doğal ve lezzetlidir. Hemen hemen her mevsim ulaşabilirsiniz. Bölgenin tatlarından bahsetmişken bozasını ve helvasını es geçemem. İlçede küçük ve şirin dükkanlarda mutlaka sıcacık boza ve helva yemenizi tavsiye ederim. Geleneksel yöntemlerle yapılmaya devam ediyor.
Gerçektende zamanın unutulduğu yer olmayı hakediyor. İlçeye geldiğiniz anda yapacak bir çok şey buluyorsunuz. İster yürüyüş yapın, ister piknik yapın, ister kamp yapın tamamen doğanın içinde olabilirsiniz. Pazarcığın kendine has yiyeceklerini de deneyin. Pazaryeri ile zaman unutmaya değer olacaktır.