BİLECİK

“ELEŞTİRİNCE MADALYA MI TAKACAKLAR?”



CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet, geçtiğimiz hafta partiden istifa eden Emine Ülker Tarhan hakkında açıklama yaptı. İstifasını geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden duyuran Tarhan, parti içerisindeki demokrasi sorununa vurgu yapmış ve
seçim yenilgilerinden dersler çıkartılması konusunda yaptığı çağrının görmezden gelindiğini söylemişti. İstifayı değerlendirmesini istediğimiz Karaahmet, Tarhan’ın istifa sonrası partiyi eleştirmesini doğru bulmadığını söyledi ve aynı sorunu kendilerinin de Feyzi Köse’nin istifasında yaşadıklarını belirtti. Karaahmet şöyle konuştu:

“Şimdi aslında bu konuda açıklama yapmak bizim vazifemiz değil. Bu konuda Genel Merkez ve Genel Başkanımız mutlaka bir açıklama yapacaktır; ama elbette ben bu ayrılışı doğru bulmuyorum. Ayrılırken partiyi eleştirmeyi de doğru bulmuyorum. Yani biz bunu Bilecik'te yaşadık, örneğin Fevzi Köse partiden istifa etti; ama verirsiniz istifanızı, kendi iradenizdir. Bu iradeyi de ilçe yönetimi değerlendirir il yönetimine gönderir ve biter. Şu yüzden istifa ediyorum, şunu yapmadı parti, bunu yapmadı falan gibi partiyi eleştiren tavırla yapılan istifaları ben olumlu görmüyorum. Eğer bir siyasi fikri benimsemiyorsanız üye olmazsınız. Benimsediniz, üye oldunuz, o siyasi fikrin gidişatını o siyasi yapı içerisinde eleştirirsiniz, ondan sonra istifanızı getirirsiniz verirsiniz. Yani ne geçti eline? Emine Ülker Tarhan'a partiyi eleştirerek istifa etti diye madalya mı takacaklar? Bilecik'te Fevzi Bey'e ‘eleştirerek istifa ettin’ diye madalya mı takacaklar? İstifasını basın önünde açıklamadan verip gidebilirdi; ama bizim arkadaşlarımız böyle yapmıyor. Bakınız şu açıdan diyorum, şu anda Türkiye'nin durumu bütün vatanseverlerin, yurtseverlerin bir araya gelip mücadele etmesi gerekli olan bir süreçtir. Aynı 1923 öncesi gibi. Bakın az önce söyledim Türkiye üzerinde de oyunlar oynanıyor, bir bölünme süreci yaşatılıyor. Büyük Ortadoğu Projesi sebebiyle ılımlı İslam ülkesi, bölünmüş Türkiye, federatif devlet yapısı ve endişe duyduğumuz bir sürü konu var önümüzde. Bunlar varken ana muhalefet partisini sanki iktidar partisiymiş gibi kendi üyeleri eleştirirse, istifa ederken de ''bir de ben çakayım'' diye giderse bu iş yanlış olur. Bu durum, bu süreç bunu kaldırmıyor.”

Emine Ülker Tarhan partide demokrasinin işletilmediğini söylüyor. Seçim yenilgileri ve özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan yanlışlardan bahsediyor. Yaptığı çağrıların görmezden gelindiğini söylüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“Şunu sormak gerekiyor: Emine Ülker Tarhan milletvekilliğine aday olduğu zaman parti, içi demokrasi yok demiyordu. Emine Ülker Tarhan, bu partide ciddi görevlerde de bulundu ve o zaman da bir şey demiyordu. Emine Ülker Tarhan, seçim yenilgileri alındığında da bu partinin milletvekiliydi ve bu partinin seçim yenilgisi almaması için çalışıyordu. Şimdi seçim yenilgisi varsa onun da bir sorumluluğu vardır. Bunu söyleyip gitmesi bana göre hatadır. Kaldı ki ne yapacak, nereye gidecek? Gelsin yasal zeminde mücadele etsin, bağımsız tek başına veya başka parti kurma sevdasındadır. Şimdi Emine Ülker Tarhan ‘koltuk kapma sevdası’ demiş. Belki ‘bir daha milletvekili olamayacağım, koltuğum altımdan gidecek’ diye istifa etmiştir. Bunu da söylemek lazım açık açık. Yani ben doğru bulmuyorum. Şu anda CHP'den istifa edilmemesi gerektiğine; çünkü cumhuriyet değerlerini savunan ve cumhuriyet değerleri için mücadele eden tek siyasi yapının CHP olduğuna inanıyorum.”

Açıklamasının devamında da bu kritik dönemde partinin sorumsuz çağrıları, tutarsız tezkere söylemleri, belirsiz politikaları olduğunu ifade ediyor ve halkımızın duyarlılıklarından kopuk muhalefet anlayışında ısrar ettiğini söylüyor…

“Bakın bunu bu şekilde söylemek değil, parti içerisinde kalıp tutarsız politikamız varsa bu tutarsız politikanın düzeltilmesi için, halkın duyarlılığından kopuk muhalefet yapıyorsak halkın duyarlılığından kopmamış muhalefet yapmamız için çalışması gerekiyordu. Yani doğru bulmuyorum ve dediklerini de inandırıcı bulmuyorum. Tezkere söylemlerimiz kesinlikle tutarsız değildir. En güzel modeli genel başkanımız ortaya koymuştur, bu topraklara asker sokmamak için mücadele etmiştir; ama gidip oradaki yurttaşların da akan kanını dindirmek için hiçbir devletten destek almadan ‘gidip yapıp bitirip çıkalım’ demiştir. Bu kadar da cesurdur, halkın bunu böyle bilmesi gerekiyor. Emine Ülker Tarhan bunu anlamamışsa biz ne yapalım?