Bilecik’te öğretmenlik yapan Ezgi Ateş Toprak’ın “Hepi Topu Bir Fikir” adlı ilk çocuk kitabı yayımlandı.
8 yıldır İngilizce Öğretmenliği yapan Ezgi Ateş Toprak, genç yaşında merak saldığı yazı tutkusunu çıkarttığı ilk çocuk kitabı ile taçlandırdı.
2024 yılının Haziran ayında baskıya giren “Hepi Topu Bir Fikir” adlı ilk çocuk kitabının gelişim sürecini gazetemize anlatan genç Öğretmen Toprak, kaleme aldığı kitabı ile çocuklara düşünmenin, fikirler üretmenin ve sabretmenin güzelliğini yansıtmak istediğini dile getirdi.
Lise yıllarından itibaren çeşitli şiir, öykü ve kompozisyon yazıları ile kendisini geliştirdiğini söyleyen Toprak, bu süreçte lisedeki Edebiyat Öğretmeni’nin kendisine çok destek olduğunu söyledi.
Yazarlık hayatında öğretmenlerinin dönüm noktası olduğunu dile getiren Toprak, “Beni teşvik eden Edebiyat öğretmenimin yanı sıra o dönemde yazdığım bir yazıyı beğenmeyerek ‘Sen başka bir işle uğraş’ diyen bir başka Edebiyat öğretmenim de oldu. O dönem çok fazla üzülmüştüm ve diğer öğretmenlimle bu durumu görüştüğüm zaman bana ‘Ezgi sen yazarak gelişirsin. Kimin ne dediğini boş ver, sen yazmaya devam et’ dedi. Daha sonra bana “Şiir Sanatı” adında bir kitap hediye etmişti. Bana değer vererek motive eden öğretmenim benim için ilk dönüm noktası oldu. Bu olay bana bir öğretmenin öğrencileri üzerinde ne derece tesiri olabileceğini gösterdi. Ben de bu anımı hep hatırımda tutuyor, elimden geldiğince öğrencilerimi ilgi alanları doğrultusunda motive etmeye çalışıyorum.” İfadelerine yer verdi.
Ezgi Öğretmen yazarlık serüvenini şu sözlerle anlatmaya devam etti:
“Yazma kabiliyetimi 11. Sınıftan sonra fark ettim. O dönemden bu döneme tabi epey gelişim gösterdim. 1,5 senedir “Küpeşte” e-dergide yazıyorum. Yaklaşık 1 senedir de “Yalınayak” e-dergi’ de yazıyorum. “Kapı” e- dergisinde şiirim yayınlandı. Onlar tabi yetişkin edebiyatı. Bir de Yazar Tuğba Çoşkuner’in başlattığı çocuk edebiyatı üzerine bir yayın olan “Kocaayak” e-dergisinde bir öyküm yayınlandı.
Kitabım geçtiğimiz Haziran ayında basıldı. Öncesinde yaklaşık 1 senelik hazırlık aşaması oldu. Ben kendimi biraz daha geliştirmek için Tuğba Coşkuner’in Çocuk Edebiyatı yazarlık atölyesine katılmıştım. Kitabımın ana çercevesi o atölye esnasında oluştu. Güzel bir çalışma olmuştu. Tuğba Hocam da ‘Yayinevleri ile görüşebilirsin.’ diye dönüt verdi.
Sonrasında ben serbest editör olan İlknur Artuğ ile çalıştım. Onunla kitabımı son haline getirdik. Sonrasında da ARETE yayınları aracılığıyla kitabım yayın dünyası ile buluşmuş oldu.
Aslında ben oğlum doğana kadar yetişkin edebiyatı üzerine eser çalışıyordum. Oğlum ile birlikte çocuk edebiyatına merak saldım. Şu an her iki alanda da kendimi yetiştirmeye ve eser üretmeye devam ediyorum.” İfadelerine yer verdi.
Kitabını yazarken kendi oğlundan ve babasından esinlendiğini dile getiren Ezgi Öğretmen, “Ben bu kitabımda oğlum ile çocukların dünyasını, dede torun ilişkisi üzerinden yetişkinlerin çocuklarla kurması gereken ilişkiyi, kitapların en iyi dostlarımız olduğunu, sabretmenin ve fikir üretmenin ne denli önemli olduğunu anlatmak istedim. Karakterlerin de gerçek kişilerden yani bizden oluşmasını istedim. Bu sayede oğluma güzel bir armağan bırakmayı arzuladım. Çizerimiz de mümkün olduğunca karakterleri bizlere benzetmeye çalıştı sağ olsun. Nasip olursa bu kitabın serisini de yapmak istiyorum.
Bu arada ben şarkı söylemeyi de çok severim. Kitabın arkasında da şarkı sözleri yazmıştım. O zaman Bozüyük Bilim ve Sanat Merkezi’nde çalışıyordum. Oradaki müzik öğretmeni Zafer Kına ile birlikte kitabın şarkısını yaptık. QR kodla görülebilir.
Şu an polisiye üzerine çalışıyorum. Son 7-8 sayıdır “Küpeşte” e-dergide tefrika usulü polisiye yazıyorum. Her ay bir bölümü yayınlanacak şekilde, inşallah o tamamlandığında bir roman olacak. Onun dışında taslaklarını hazırladığım yetişkin romanlarım da var, son hallerini vermeye çalışıyorum.
Ayrıca son zamanlarda yaşam koçluğu, öğrenci koçluğu, aile danışmanlığı, NLP, enneagram, P4C üzerine eğitimler alıyorum. Onlar da benim epey vaktimi alıyor. Bu alanlarda uzmanlaşarak hem öğretmenliğime hem ebeveynliğime katkı sağlamak arzusundayım. Bu sayede öğrencilerime ve velilerime daha fazla faydam olabileceği kanaatindeyim. Belki ilerleyen süreçte eserlerimde bu alanlarla ilgili dokunuşlar da görülebilir.
Öncelikle bana ilham olan oğluma, beni her konuda destekleyen eşime, benim bu yaşıma sağlık ve mutlulukla gelmeme vesile olan anneme, babama ve ananeme, kardeşime, eşimin ailesine, ilk Türkçe Öğretmenim Emine hocama, lisedeki Edebiyat öğretmenim Feyza hocama, beni hep destekleyen yazar hocam Mehmet Sadık Bozkurt’a, çocuk edebiyatı noktasına bana rol model olan Tuğba Coşkuner’e, editörüm İlknur Artuğ’a, kitabımı resimleyen Ecem Diniz’e, müziğiyle kitabıma renk katan arkadaşım Zafer Kına’ya, kitabın basımını sağlayan Arete Yayınevi’ne, beni arka planda destekleyip yönlendiren ablalarım Küpeşte dergi ekibinden Hanife Artar Yalçın’a, Esma Beyza Güleç’e ve Serpil Özlem Uçar’a, benim menajerliğimi üstlenen arkadaşım Büşra Altındağ’a ve kitabımı alan, okuyan, beni destekleyen nice okuruma ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.” dedi.