Tüm ceplerini aramış ama kâğıt yok. Ne yapsın mikrofona yaklaşmış ve halka seslenmiş:
“Sevcili hemşerulerum, ha puraya çikana kadar konişacaklarımi bir pen pileydum birde Allah. Şimdi ise sadece Allah piliyi”
Konuya girmeden önce bilgi paylaşalım.
“Sana ne” başlıklı bir yazı yazmış ve ilimizde Simit dağıtımıyla ilgili sıkıntıya dikkat çekmek istemiştim.
Konu gerçekten önemliymiş.
Sadece bir pen birde Allah bilmesun diye sizlere de yazayum dedum.
Sadece ilimiz merkezinden değil ilçelerimiz ve il dışında yaşayan Bilecikli dostlar da yazım için aradılar.
Yorum yazanlar, yazmadan yorumlayanlar ve yolda görüp konu üzerinde yorum yapmak isteyenlerde. Sayı yüz üzeri.
Birçoğu “EKMEK, ET, ÇAY YANINDA AMBALAJSIZ ŞEKER” dağıtımı açısından da sıkıntı yaşadıklarını. Satıcı ve Dağıtıcıların temizlik kurallarına uymamalarından tutunda kendi gördükleri farklı aksaklıklara kadar birçok konuyu paylaştı.
Muhtarlarımız aradı, selamladı ve açtığım başlık için teşekkür ettiler.
İl Sağlık Müdürümüz aradı.
Sayın Fidan’a hassasiyetinden dolayı teşekkür ederim.
Kendisi de bana teşekkür ederek denetim konusunun müdürlüğü ile ilgisi olmadığını denetim yetkisinin İl Tarım Müdürlüğünde olduğunu belirtti.
Yine de dedi ki: “Devletin gündemine girmesi için yapılacak toplantıların ilkine konuyu taşıyacağım ”
Sayın Fidan’ a tekrar teşekkür.
Konu hangi kurumun sorumluluğundadır?
Belediye mi bakar, İl Tarım Müdürlüğümü, Sağlık Müdürlüğümü, başka bir kurumu gerçekten bilemem.
Aksayan ve Sağlığı tehdit eden bir konu bildiğim bu.
Bu arada bir grup dost da var ki ‘ amma oturtmuşsun’ işinde.
Kendimizce bir konu bulsak, yorum yapsak hele de ucu da bir yerlere dokunuyorsa hemen yapıştırıyorlar.
Amma oturtmuşsun.
Elbet bu grup dostlar varken onların karşı grubu dostlarda var.
Birinci grubun’ amma oturtmuşsun’ a karşın bu grup ‘sizin zamanınızda şöyleydi, siz şöyle kötüydünüz biz böyle iyiyiz grubu.’
Haaa, birde bizim CHP liğimizi bilip her yazıyı siyasi karşılaştırmaya getirenler var.
Herkesin dediği de, bakışı baş göz üstüne.
Velâkin hem vallahi ne oturtmak için yazıyorum hem billahi” ne sizin yaptığınız bu kadar” diye eleştirmek için ne de tallahi siyasi olarak bizim parti sizinkini döver demek için.
Kimin gücü kime yetiyorsa sandıkta yaparlar güreşlerini sonrası bir dahaki sandığa bakar.
Amacım sadece bakarken görmeye çalışmak.
Gördüğümü de anlatmak, aktarmak, paylaşmak.
Kimseye gülücük atmak veya kimseyle kötü olmak gibi bir derdim yok.
Hele yanlış anlaşılmayı hiç istemem.
Bildiğimi, gördüğümü, bence yanlış olanı yazıyorum yazılarımda.
Geri kalan hem bizim, hem dostların, hem devletin işi.
Yanlışı aktarmaya çalışıyor ve insanları, yetkilileri uyarmaya çalışıyorum.
Yanlış anlayan olursa:
Temel ormanda kış ihtiyacı için Ağaç kesip kendine odun yapıyormuş.
İzinli, belgeli. O sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar. Temel’i ağaç keserken görünce sorup, anlamadan bir güzel pataklamışlar
Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun’a rastlamış. Dursun: “Ula Temel bu hal ne böyle?” diye sorunca Temel:
“Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk piruları Doğan’ın yencesinu bozmişum diye dövdü benu, hâlbuki ne Doğan’ı tanıyrum nede yencesinu”.
Bizimkide o hesap.
Ne ‘amma oturtmak’ için yazayrum, ne bizimkiler ‘daha iyudur’ diye.
Nede her bi ..ohu ben bileyrum diye. Kimse yanlış anlamasın.
Sadece yazayrum…
Unutmadan 47.yıl Yarın Gazetesi ve tüm çalışanlarına hayırlı olsun.
Hoşça ve Dostça Kalın. Saygılarımla…