Siyaset Türk Dil Kurumu sözlüğünde aynen şu şekilde belirtiliyor:(Devlet işlerini ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış.)
Diğer taraftan değerlendirmemiz gerekirse,toplum siyaset kelimesini, menfaat ve bireysel çıkar olarak algılıyor.
Günümüzde çevremize baktığımızda toplumun en alt tabakasından en üst tabakasına kadar herkes siyaset yapıyor ve devlet işlerini yürütme ve düzenleme sanatı ile ilgili görüş beyan ediyor. Ancak çok uzağa gitmeye gerek yok.
Çevremizdeki bütün parti organlarında siyaset yapan ve güya partileri için mücadele eden kişileri inceleyin, benim tahminimce sadece yüzde 10'u vatan-millet için siyaset yapıyor. Geride kalan yüzde 90'ı kendi menfaati ve çıkarı için siyaset yaparak partisinde mücadele ediyor.
Şunu hiç unutmayalım ki, biz 85 milyon ile hep birlikte bir olursak var olma mücadelemizi kazanırız.
Bu cümleden sakın tüm toplumun tek bir yöne yönelmesini beklediğimi anlamayın. Çünkü ülkenin yaşam standartları ve gelecek açısından daha iyiye gitmesi için iktidar ne kadar öneme sahipse muhalefet de o kadar öneme sahiptir.Muhalefet ne kadar güçlü olursa iktidar o kadar güzel işlere imza atar.
Ben şahsen sağcı veya solcu cümlesine karşıyım ancak şunu kabul edelim ki,ülkemizde bu söylemlerle çok sıkça karşılaşıyoruz.Bu söylemlere dayanarak ifade etmem gerekirse, ister sağcı olun ister solcu olsun görüşlerinizi bireysel değil toplumsal olarak ifade ettiğinizde sadece kazanan siz değil tüm toplum olur. Bu toplumun içinde siz de yaşadığınız için yine kazanan sizde olursunuz.
Konuyla ilgili bir örnek vermem gerekirse, bakıyorsun şahsın biri koyu bir x partili. Savunduğu davayı öyle bir savunuyor ki,o partinin genel başkanından daha fazla bilgiye sahip olduğunu sanırsınız.
Aradan biraz zaman geçiyor,bakıyorsun aynı kişi oğlunu veya kızını sadece ve sadece Asgari Ücretli bir işe koymuş. (Sanki 50 veya 100 bin lira maaşla Türkiye'de bir büyük firmanın Genel Müdürü yapmış) ve bakmışsın daha önce fikirlerini savunduğu partiye tamamen zıt görüşe dönmüş. Daha dün mensubu olduğu partiyi yerden yere vuruyor.Bu durum bütün siyasi görüşler de mevcut.
Diğer taraftan baktığınızda herhangi bir siyasetçi seçim sırasında halktan istediği destek ve halkın verdiği destekle seçilerek bir makam ve mevki de görev almış. Almış olduğu görevde halkın beklentileri doğrultusunda çalışma yapması gerekirken, bulunduğu mevki ve makamı kendi menfaati doğrultusunda kullanarak belirli varlıklar elde ediyor.
Aynı kişi bulunduğu mevki veya makamdan ayrılır ayrılmaz daha önce mensubu olduğu partiyi yerden yere vurduğunu görüyorsunuz.
İşte sevgili okurlarım;yukarıda da belirttiğim gibi bireysel siyaset toplumsal olarak hiçbir zaman kazanım elde etmediği gibi toplumu uçuruma götürür.
Toplumda bir kesimde var ki çok affedersiniz kendi yönetimini sağlayamayan kişi; hükümeti deviriyor, hükümet kuruyor yeni yeni bakan atamaları yapıyor. Adeta ülkenin altından giriyor üstünden çıkıyor Sanki sadece o ekonomi biliyor.
Kendisini yönetemeyen insanlar lafla ülkeyi yönetmeye kalkıyor.İşte böyle düşünceler ülkeye yarar değil hep zarar getiriyor.
Sözün kısası, ister AK Parti’li, ister CHP’li, ister MHP'li,ister İYİ Partili, ister HDP'li olun ama ana fikir ve siyasetiniz, bireysel değil toplumsal olsun.