Bildiğimiz tarih itibariyle insanoğlu, varlığını hep devam ettirmek, ölümsüz olmak istemiştir. Gelişen teknolojiyle insanoğlu dünyayı keşfetmenin ötesinde uzayın derinliklerine de el atmıştır. Acaba teknoloji sayesinde bu ölümsüzlüğü tadabilir miyiz?
Arizona’daki bir tesiste hasta insanlar kendilerini dondurduğu ve hastalıklarının tedavilerini beklediği söyleniyor.
Bunun yanında ölümsüzlük tek başına yeterli gelmiyor bir de gençlik iksiri problemimiz var. Uzmanlara göre yaşlanmak da bir çeşit hastalık ve hücreleri yenileyerek veya tamir ederek bu hastalığın önüne geçmek mümkün. Bu teoriye göre sağlıksız hücrelerimiz alınarak yerlerine sağlıklıları yerleştirebilir ve sonduza kadar genç bir hayat sürebiliriz.
Şimdilik Bilim Kurgu filmlerinde gördüğümüz bir bekleyiş de insan aklını dijitalleştirerek aktarma. Gelecekte beyniniz taranacak, yani dijital bir kopyası çıkartılacak. Çünkü bu görüşte olanlar, insan beynini organik bir harddisk, organik bir bilgisayar olarak düşünüyorlar. Yani bizi biz yapan her şey onun içinde saklı.
Bu konuyla ilgili de tartışmalar devam ediyor. Özellikle filozoflar bu işin etiğini konuşuyorlar. Ben beynim miyim yoksa bundan bağımsız bir bilinçten söz edebilir miyiz?