Buzlu Cam
Dünyadaki siyasi gelişmelerin bizlere sunduğu manzaraya baktığımızda pek iç açıcı olmadığını söylemek gerek, dünün eski zamparalarının ağzından bugün düşmez illa edep illa edep.
Çarşı – Pazar durgun , milyonlarca asgari ücretli , emekli ve nicesi asgari yaşamdan yorgun herhalde Ramazanın hatırına daha bir bereketlenen katmerli zamlarda bundan demek!
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin zıtlaşması ayyuka çıktı , gümrük vergileri tartışmaları üzerinden yüksek perdeden restleştiler.
Karşılıklı açıklamalar Pasifikte suyun ısındığını ilerleyen zamanlarda Pasifik Okyanusuna kıyısı olan ülkelerin daha çok gündemde yer alacağının göstergesi. Çin dışişleri bakanlığı sözcülüğünden yapılan
Açıklamada en çok vurgulanan kısım ise her türlü savaşa sonuna kadar hazır olduklarına dair olan ,ucu açık efelenmeydi .
Avrupa’ya gelirsek ;
Bazı gerçekler vardır hayatta olmuyor diye içlenmemek gerek mesela
Madagaskar’ın başkenti Antananarivo şehrini büyük ihtimalle tek seferde kolayca telaffuz edemezsiniz. Değil mi ama?
Avrupa’da ilelebet Amerika’nın kendilerine kol kanat gerecek, ebedi müttefiklikten bir sürelik bile olsa istifa edip farklı yerlere yelken açabileceği , farklı ilişkilere yönelebileceği senaryolarına çalışmalı önlemlerini almalı . Başta kendi güvenliği için.
Ayrıca kendi kıtasından çıkan en önemli filozoflar arasında rahatlıkla sayabileceğimiz İmparator Marcus Aurelius’un lafına kulak kabartmalı
“Dimdik durmalısın başkaları seni ayakta tutmasın”
Mevcut ABD hükümetinin aşırı sağ kanattan Avrupa’da Küçük Trumplar yaratma ve destekleme girişimini birliği dağıtma stratejisi olarak yorumlayabiliriz . Trump yönetiminin NATO’yu yük gördüğü biliniyor, özellikle küçük ülkelerin al – ver dengesinden yakınıyor.
Saygın bir düşünce kuruluşu olan Council on Foreign Relations (CFR)
ABD seçimleri sonrasında
Olası Trump politikalarını konu alan özet değerlendirmesinde NATO kısmına büyük yer ayırmıştı keza Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı
John Bolton ‘da bu konuyu sürekli vurguluyor.
Dışişleri bakanı Hakan Fidan Financial Times demecinde
Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlamak için uyanış çağrısı olduğunu söyledi.
Bunu da “Cin şişeden çıktı ve onu geri koymanın yolu yok “biçiminde ifade etti.
Bakan Fidan ayrıca ekledi ,
”Başkan Trump şu an Avrupa’dan çekilmemeye karar verse bile, gelecekte benzer görüşlere ve siyasi fikirlere sahip birinin Amerika’nın Avrupa güvenliğine katkısını azaltmayı düşünmesi mümkün ”
(06 mart 2025 tarihli Financial Times web sitesi)
Suriye’de ise meydana gelenler gösteriyor ki gelinen aşamada bu kafayla devam edilirse bölünme kaçınılmaz, asayiş sağlamak
Temel yükümlülüklerini yerine getirmek adına hele bölgedeki etnik /dini farklılıklar göz önünde bulundurularak kapsayıcı olunmalı aksi takdirde tek tip dayatmalar , örgüt mantığıyla devlet idare edilmesi mümkün değil ,HTŞ bünyesinde pek çok grup barındırıyor kontrolü son derece güç.
Dünün arananları bugünün demokratları, imaj, takım elbise kravat bir yere kadar mevcut yönetim kendini ispat etmek istiyorsa şayet en önemli sınavlarından birini veriyor sonucu gidişini de kalışını da etkileyebilir. Bölgedeki denklem yeniden şekillenebilir, Siviller can verirken nerelerde ne hesaplar yapılıyor, bazıları kurbanın mezhebine , inancına göre yas tutuyor . El ovuşturanları gördükçe her vicdan, empati sahibi insan ister istemez dehşete düşüyor . Laiklik ne denli hayati dibimizde canlı kanlı görüyoruz, ülke tarihimizde benzer provokasyonlar denenmiş
Acı hatıralar bırakmıştır , her Cumhuriyet değerlerine sahip vatandaş önemini kavramalı özllikle aydın ve yazarlar bunu kalemleri yettiğince anlatmalıdır . Yeri gelmişken laiklik ilkesini savunduğu için hedef gösterilen Zülal Kalkandelen’in hedef gösterilmesi kabul edilemez.
Bazılarının zoruna gitse bile ;
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Gördüğünüz üzere durum
Buzlu cam ardındaki manzaraya bakmak gibi net değil fakat havanın iyi olmadığı pekâlâ anlaşılabiliyor..