Şu köşe yaz köşesi bu köşe kış köşesi ortada nihayet şekillenen çözüm süreci. Diyebiliriz ki mevzubahis çözüm süreci ise daha kolay anlamak adına konumlanışlarına nazaran kategorize etmemiz gerekenler var

Kırk dereden su getirenler ; Aşırı iyimser yorumlarda bulunanlar

Boş leğenle gezinenler; Konu hakkında ilgisi, bilgisi yeterince olmamasına karşın yalnızca “ vardır elbet bir bildikleri ” çıkarımından

Hareket edenler

Su yok diye tepinenler ; Varlık sebebi bağcıyı dövmek olan , bundan menfaat sağlayan üzümü bahane edenler. Bu grubu süreç karşıtları olarak algılarsanız büyük hata edersiniz zira şiddet pek çok yan menfaat unsurunun geçim kapısıdır. O şekilde düşünün

En kalabalık güruh ise tüm bu curcunaya anlam veremeyenler veya kendince anlam (olumlu/olumsuz) yükleyenler ki o biz oluyoruz.

Konuya dair başka yazılarımda bahsetmiştim, Aziz Nesin’in “Dur bakalım ne olacak ” öyküsünden, öyküye atıfta bulunarak toplumun halini yansıtan durumdan da, beklemek , beklemek..

Güncel değerlendirmelerimi paylaşmadan önce ufaktan dünyada neler olup bitiyor değerlendirelim .

Sondan başlayalım; Trump seçimleri kazandığında , Rusya’nın Biden yönetiminden çok çektiğini dolayısıyla seçim sonuçlarını tebessümle karşıladığını , Ukrayna yönetiminin ise halinin tam tersine buruk erik yemiş gibi olduğunu yazmıştım (Trump Rüzgârı – 13.11.2024)

Oval ofisteki tarihî tartışma bunun nedenini gözler önüne serdi.

Boşuna denmemiş güç hakkı oluşturur, Trump’ın en kibar ifadeyle nezaketsizliği buradan yani gücünden ve pek tabi muhatabının güçsüzlüğünden kaynaklı.

Halkın göz önünde yapılmasının es kaza, kendiliğinden olduğunu sanmıyorum.

Franklin Roosevelt ‘in sözüdür “ Politikada hiçbir şey kazayla olmaz, eğer oluyorsa , emin olabilirsiniz bu şekilde olması için planlanmıştır ”

Diplomat ve Obama’nın danışmanlığını yapmış Susan Rice da katıldığı TV programında bunun ayarlanmış olduğu yönünde görüş bildirdi

Şüphesiz Ukrayna hayli dirençli çıktı, Rusya’yı her anlamda yordu.

Savaş sürecinde yaşadıklarıyla Wagner isyanından tutun Esad’ın gidişine dek çeşitli gelişmeleri uç uca eklediğimizde tüm bunlar Rusya’yı çaptan düşürdü.

Şarkısında der ya Tatlıses “ O eski halimden eser yok şimdi ”

Tam o hesap, Afrika , Ortadoğu, Karadeniz vb

Nerede o Rusya’nın savaş öncesi imajı, gücü ve etkisi?

Yok olmadı ancak gayet açıktır ki azaldı.

İstenen de bu kan kaybıydı yoksa Moskova’nın beyaz bayrak çekip teslim oluyoruz fantazyası değil. Zaten bunun olmasını istemezler Rusya gereğinden fazla düşerse Çin gereğinden fazla yükselir.

Denge şaşar.

Şu an Beyaz Saraydaki (White House) hesap , Ukrayna’yı zoraki razı edip , Rusya’nın da gönlünü hoş edip (bir anlamda yanına çekip)

Takviminde yer alan diğer konulara odaklanmak .

Evdeki hesap çarşıya uyar mı işin o tarafı şimdilik muamma

Trump farkında Avrupa’nın taşıma suyuyla bu değirmen işlemez, savaş maliyetli iştir, tehlikeli yatırım yöntemidir . Gelir gider dengesizliği vurdumduymazlığıyla meşhur kimi esnafları bile uykusundan mahrum edebilir . Uluslararası Devletler düzeyinde ki halini varın siz düşünün.

Her daim kaynayan kazan Balkanlar’da da sular durulmuyor.

Bosna Hersek’te yaşanan kanlı savaş Dayton anlaşması (1995) ile sonlanmış lakin beraberinde getirdiği karmaşık siyasi işleyişi ile ülkeyi her anlamda adeta kördüğüme sürüklemiştir .

Ülke içindeki iki entiteden biri olan “ Republika Srpska”.

Sırp Cumhuriyeti (Bosna Hersek ‘e bağlıdır) Cumhurbaşkanı Milorad

Dodik Ayrılıkçı kimi eylemleri ve söylemleri gerekçesiyle bir yıl hapis cezası ve altı yıl siyasetten men cezasına çarptırıldı , karara itiraz hakkı bulunan Dodik esti gürledi , komşusu Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ise karara tepki gösterdi . Söz konusu gelişmeyi özellikle yazıya eklemledim çünkü etnik/dini tartışmalara girdiniz mi bataklığa saplanırsınız , bataklığa saplanırsanız çırpınır durursunuz , ülkenizin potansiyelini , gelişmeye, zenginleşmeye ,ilerlemeye yönelmesi gereken enerjisini patinaj yaparak tüketirsiniz

Bize dönersek

Ekim ayında Devlet Bahçeli’nin açtığı yolda kısa zamanda epey ilerleme kaydedildi. İmralı’dan beklenen açıklama geldi

Realite, Modernite, teori, program, strateji bunlar detay başka yazımızda etraflıca konuşabiliriz. Tarihsel çerçevesiyle.

Öcalan’ın yakalanmasında olduğu gibi örgütünün feshedilmesinde de

Bölgesel şartlar bağlayıcı ve belirleyicidir.

Daha çok rampa aşımı için patinaj yapacağız gibi duruyor, göreceğiz..