Ortadoğu’da yine ortalık toz-duman , şimdi de Suriye oldu sisler bulvarı. Arap baharı, domino etkisi göstererek  rejimleri değiştirirken

Suriye rejimi de nasibini almıştı. Henüz resmi olarak rejim ölmedi fakat sağlıklı yaşadığı da pek söylenemez. Komaya giren birey gibi ölüm yaşam arasında yıllardır git gel yapmakta adeta mekik dokumakta

Son birkaç gündür dağınık Suriye Muhalefeti , rejimin ayakta kalmasına sebep , Rusya , Lübnan Hizbullah’ı ve İran’ın kendi derdine düşüp gardını indirmesini fırsat bilip Hayat Tahrir al -Sham (HTS/ HTŞ)

Öncülüğünde atağa geçti sahada ’da sonuç aldığını görüyoruz.

İsrail ile Hizbullah arasında  imzalanan Ateşkes sonrası bu hamle bizlere bir şeyler fısıldıyor, bunları yorumlamadan önce HTŞ’ye bakalım daha rahat anlamak adına

Bahsi geçen örgütün kökleri El – Kaide , El – Nusra’ya dayanıyor lideri Ebu Muhammed El – Culani , bugüne gelinceye kadar radikal terör örgütleriyle , Işıd / Bağdadi dahil dirsek teması olan başına 10 milyon $ konmuş birisi. Rusya’nın düzenlediği hava saldırısında öldü iddiası dolanımda ancak henüz yazıyı yazdığım şu saatlerde teyit edilmiş değil.

Böylesi zamanlar zaten dedikodu kazanı, kimi bilinçsizce kimi tam aksine bilinçli olarak piyasaya sürülen Psikolojik harp unsurunun parçası. Ülkedeki karışık vaziyet tam manasıyla çözülüp kaybeden algısı oluştuğu anda menfaat topluluğu dağılır sonrasında satan satana .

Yani politik kısır döngü, darbeyle gelen Esad ailesi aynı şekilde iç darbeyle gidebilir. Süleyman Demirel ‘inde vaktinde dediği gibi

“Siyasette nasıl geldiysen öyle gidersin ”

Yukarıda Radikal  dinci muhalefetin aksine Seküler olması artısı dışında daha önce başka vesileyle değindiğim gibi Baas Rejimi güllük gülistanlık değil.

Ülkeyi basitçe tarif edersek ; Esad ailesi, Baas Partisi mensupları ve diğerleri olarak özetleyebiliriz. Hakkını yemeyelim baba Hafız Esad’a kıyasla zalimlik endeksinde ilk hükümranlık yıllarında oğul Esad daha ılımlıydı lakin Arap Baharı başlayıncaya dek..

Şimdiyse
Savaşı finanse etmek paslı çarkları el yordamıyla ıkına sıkıla döndürebilmek maksadıyla girmediği iş kalmadı. Ortadoğu’da , körfez ülkelerinde popüler olan uyuşturucu madde Captegon ticaretiyle dahi anılıyor

(Emniyet Genel Müdürlüğünün yıllık raporlarında bu maddeye ilişkin detaylı bilgi edinebilirsiniz)

Halep’in kaybedilmesiyle Esad’ın hakimiyet illüzyonu dağıldı .

Epeydir konuşulan ,  Suriye’nin  bölünmesi söz konusu. Taraflar tuttuğunu koparma telaşında . Medyamız da Esad – Esed ikilemi süredursun, bazıları civcivlere inat ufak atmayıp plaka kodlarını sıralayadursun. Bölgesel güç olarak Türkiye ne durumda?

Şarkul Avsat ‘ta köşe yazarı Suudi Arabistanlı Mişari Zeydi yazısında muhalefetin atılımına ilişkin

“ Ankara’nın izni olmadan böyle büyük bir eylemi üstleneceğini hayal etmek zor ” diyor (30 Kasım 2024)

Ne kadar doğrudur bilmiyorum fakat Ukrayna’nın da muhaliflere drone eğitimi konusunda olaya dahil olduğu yazılıp çiziliyor. Ukrayna İstihbarat Şefi Budanov Mayıs 2023 ‘te “ Ukrayna zafer kazanıncaya dek Rusları nerede olursa olsun öldürmeye devam edeceğiz ” açıklamasında bulunmuştu. Mali de büyük Wagner konvoyunun Radikal İslamcı milislerce pusuya düşürülmesinde ‘de bunu görmüştük.

Kyiv Post ,Türkiye’nin muhalefete desteğini özellikle vurguluyor haberinde

 (1 Aralık 2024)

Bu vurguyu France24, BBC, Jerusalem Post, Al-Arabiya , Le Monde

Gibi yayın organlarında da görüyoruz , not düşelim.

Esad , Sisi gibi bölge politikalarında batıyla uyumlu olmadığı, istenilen yola gelmediği için denklem dışı kalabilir

HTŞ ‘nin önü açıldı karşılıklı politik pazarlıklarda Esad rejimi ve Rojava da ki güçlere yönelik baskı unsuru olarak kullanılacak bir müddet

(HTŞ nin Tasfiyesini gidişata bağlı olarak görüyorum)

Şu riskte söz konusu;  Zamanında IŞİD ile mücadele esnasında parlatılan Rojava yönetimi bahsi geçen örgütleri elimine ederek gücüne güç namına nam katabilir , böylesi senaryoda Statüsü artacaktır.

Rejim bu süreçte ayakta kalmak için karşı hamle olarak bugüne gelmesini sağlayanlara sığınacak. Rusya Halep oradaysa arşın burada diyecek. Husilerin gelişi ihtimali var Haşdi Şabi eksik kalmaz herhalde.

İran rejimi, mollalar 1,5 adım sonra sıra kendilerine geleceğinin farkında (yarım adım Irak) dolayısıyla Şam Fıstığını öyle kolay yedirmezler.

Bakalım kim hangi taraf Halep ekmeğine Şam Fıstığını katık eyleyecek yaşayıp öğreneceğiz

Oralarda bizlere yabancı diyarlar değil, Türk Edebiyatçıları arasında dili en güzel kullanan yazarlardan Refik Halid Karay Caber Kalesi , Süleyman Şah türbesini (önceden türbe oradaydı 1973 yılına kadar)

Anlattığı kısımları tekrar okudum şöyle bitiriyor onunla bitirmek istiyorum

“ Buz kesmiş bir tarih küresi üzerinde hafızamın uğultusundan ve hatıralarımın iniltisinden mustaribim ”

(Refik Halid Karay/Bir içim Su syf 67/ İnkılâp Yayınları 2009)

·       *Şam Fıstığı  yetiştirildiği yerin adı ile değil satışa sunulduğu yerin adıyla anılırmış ,Şam yönetimi de kendisini destekleyen güçlerin fedakarlık seviyesince koltuğunu koruyacak