Ukrayna “Operasyonu” evdeki hesaba uymayınca ve işler sarpa sarınca eski dostların güç mücadelesinde düşman oluşuna şahit olduk, Rusya’da meydana gelen hadiseyi özetlersek varacağımız nokta bu olacaktır.
Ukrayna savaşını başından itibaren takip ettiğim pek çok kaynak var. Rus yanlısı olanlar dahi işlerin planlandığı gibi gitmediğinin bilincinde (fanatik ve trolleri saymazsak ) bununda iç dengelerdeki yansımalarını görüyoruz
Savaşların nedenlerine dair beylik laflar etmek istemem ancak
Cephede savaşan asker ile bir oligark’ın motivasyonlarının aynı olmayacağını takdir edersiniz.
Her ne kadar görünürde ortalık vatan millet edebiyatından geçilmese de Klikler kendi hesabına çalışmakta , Rusya’nın ve Rus ordusunun savaş öncesi sahip olduğu imaj ile özellikle Wagner konvoyunun Moskova’ya yürüyüşünün ardından düştüğü durum bambaşka.
Putin’in de popülerliği ve gücü eski düzeyde değil(di)
Demek ki bir yerlere dağıldı, eğer buharlaşmadıysa..
Modern Leviathan olarak adlandırabileceğimiz Rusya federasyonu güç odakları ve çeşitli kliklerin mücadelesinin sahnelendiği
Milyonların ise sessiz tepkisiz izlediği (izin verilenler dışında)devasa bir arenadır . Eğer sizde iyi bir çocuk olursanız bürokrasi çarklarıyla bir gün sosis satıcılığından kendi özel ordunuza sahip olabilirsiniz . Bahsettiğimiz bir zamanların iyi çocuğu ise Yevgeny Prigozhin .
Yevgeny Prigozhin ‘in sahibi olduğu Wagner PMC savaş kabiliyeti ve deneyimi son derece yüksek,pek çok ülkede faaliyet gösteren an itibariyle modern Leviathan ‘ın üvey evladı statüsüne düşmüş durumda bir oluşum. Dmitry Utkin’in kurucusu olduğu Wagner ismini besteci Richard Wagner’den alıyor. Bünyesinde deneyimli askerlerle beraber gönüllüler (mesela Nepal den gelenler dahi var)ile hapishane mahkumlarını da barındırıyor.
Özel askerî şirketlerin uluslararası sistemdeki rolü ,üstünde ayrıca durulması gereken hassas bir konu . Rusya’da faaliyet gösteren özel askerî şirketler Wagner ile sınırlı değil ancak en güçlüsü bana sorarsanız o .
(Savunma bakanı Shoigu ya bağlı olduğu söylenen Patriot u da söylemek gerek)
Uzun bir süredir Savunma bakanı Shoigu, Genelkurmay başkanı Gerasimov ve Prigozhin arasında üstü pek örtük olmayan soğuk savaşı izliyorduk. En son Wagner’in savunma bakanlığına bağlanacağı haberi dolaşıma girmiş başka önemli bir isim olan İgor Girkin bunun Wagner’in sonunun olacağına dair öngörüsünü paylaşmıştı ki kendisi Prigozhin in darbeye kalkışabileceğini bir ay öncesinden uyarmıştı.
Karşı hamle olarak planlanan bu kalkışma olabilir sonuçta böylesi bir organizasyon akıl gözüyle bakıldığında anlık olarak tertiplenemez
Tabi beklenenden çok daha az kan döküldü fakat ABD dışişleri bakanı Antony Blinken in da üzerinde durduğu üzere Putin hükümetindeki “Çatlaklar” iyice belirginleşmiş durumda
Bizde ki yansımalarına bakacak olursak; İki ülke ilişkileri Uçak düşürme hadisesinin ardından tırmanan gerginlik zamanla yakınlığa dönüşmüş Rusya’nın NATO da yer alan dostu yorumlarına sebep olmuştu . Dikkatimi çeken Wagner konvoyunun Moskova’ya ilerlerken Türkiye ye indiği söylenen birkaç özel jet oldu. Biri Putin’e yakınlığı sır olmayan krizde de arabulucu rolü üstlenen Belarus Lideri Lukashenko’ya ait olduğu söylenen özel jet ile Rusya Başbakan yardımcısı Denis Manturov’un uçağının Türkiye’ye indiği haberleriydi(Ukrayna kaynaklı Pravda sitesinden)
Erdoğan sıcağı sıcağına Putin’i aramış kriz sürecinde sağduyulu hareket etmenin önemine dikkat çekerken mevcut hükümete yönelik desteklerini iletmiş . Bu anlaşılabilir hatta gerekli bile sayılabilir sonuçta 15 temmuz da benzeri tavır takınmıştı Putin.
Ancak ilerisi hata olur. Bundan birkaç ay evvel sayın Vahit Erdem in Cumhuriyetimizin 100.yılına özel ,güvenlik ve dış politika konusunda yaptığı konuşmasını dinlemiştim. Daha ileri taşınacak ilişkilerin riskini kavramama yardımcı olmuştu. Kısaca bahsedecek olursam böylesi bir yakınlaşma yani temelden eksen kayması ,Türk milletine kaybettireceklerinin çok kazandıracaklarının ise ne olacağının bilinmezliğidir
Rusya’nın yaşadığı bu olaydan Türkiye’nin kendi payına düşen dersleri aldığını umuyorum . Bitirirken bir ikilemden bahsedip bitirecek olursam;
Ya özgürlükçü olup bunun sorumluluklarını yerine getirebilmek adına enerjinizi sarf edersiniz ya da otoriter olup bedelini sayısız yolla ödemeye mahkum edilirsiniz
Halis GÖKBAYRAK