Aslında bakarsanız BRICS üzerine epey zamandır yazmak niyetindeydim. Hafta başında ajanslarda yer alan Türkiye’nin BRICS e katılmak istediğine dair haberlerin yayınlanması adeta
İşaret fişeği oldu benim için. Peki BRICS nedir ?
BRICS adını kurucu ülkelerin İngilizce baş harflerinden alır. Bu ülkeler; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dır.
Küresel düzeyde hükümetler arası işbirliği oluşumudur
Bu oluşumun önemi şurada yatıyor Batı nın domine ettiği yerleşik ekonomik dünya düzenini değiştirmek için biraya gelen BRICS ticaret bloğu gelişmekte olan ülkelerin Batı egemenliğinden kurtulma çabası olarak değerlendirilebilir
Bahsettiğimiz ticaret bloğunun hem içindekiler hem dışında kalanlar için ne anlama geldiği çok geniş kapsamlıdır . Ekonomik, Sosyal ve güvenlik konularını ele alan birlikte hareket ettiklerinde politik dengeleri değiştirme potansiyeli taşıdığı gayet açık
Tabii bu kağıt üstünde yazıldığı gibi sorunsuz gerçekleşmesi beklenemez
Hem bu ülkelerin kendi iç işleyişlerindeki problemler hem birbiri ile ilişkileri birde yönetim anlayışları ki yazının devamında değineceğiz
Öncelikle tarihçesine bakalım:
İlk olarak “BRIC” terimi yabancı yatırım stratejileri bağlamında geliştirildi. Ünlü çok uluslu yatırım bankacılığı şirketi Goldman Sachs ’ın eski baş ekonomisti Jim O’Neill 2001 yılındaki yayının da bu kısaltmayı türetmiştir.
Jim O’Neill Guardian gazetesine 2014 yılında verdiği röportajda Bunun (BRIC) bu denli büyük bir şey haline gelmesine şaşırdığını ayrıca bundan dolayı gururunun okşandığını ifade etmiştir
Bugünkü dönüştüğü hale bakarsak haksız da sayılmaz
Yaratılışı Rusya tarafından başlatıldı 2006 yılında Orijinal kurucu dört ülkenin dış işleri bakanları New York’ta buluştular.
Tam kapsamlı buluşma ise Rusya’da 2009 yılında yapıldı.
Güney Afrika prosedürlerin ardından 2011 yılındaki 3. BRICS zirvesine katıldı böylece BRIC genişleyerek BRICS oldu.
(Daha da genişleme eğiliminde )
Malumunuz Türkiye – Batı ilişkilerinin iyi düzeyde olduğunu söylemek mümkün değil Avrasyacı çevrelerin arzu ettiği ölçüde radikal eksen kayması ise diğer etmenler bir yana NATO üyesi olarak pek mümkün gözükmüyor
Yine de bu BRICS hamlesini önemsiz kılmaz
Oluşumu ve kurucu ülkeleri önemsiz göstermek ne kadar yanlış ise batı düşmanlığına kapılıp olduğundan parlak şekilde abartılı göstermemek gerek.
Rusya’nın ana gündemi Ukrayna Savaşı, beklediğinden sancılı geçiyor her ne kadar Ukrayna’ya büyük zarar verse bile Rusya’nın kayıpları hayli yüksek. Asker kayıplarına Sovyetlerden bu yana alışık bir memleket yine de azımsanamayacak ölçüde asker kaybı var Karadeniz de kaybettikleri gemiler en önemlisi kaybettikleri şey itibar Batı tarafından uygulanan dikkatli yıpratma
(Çin in Yükselmemesi için) Diğer taraftan Rusya bölgede savaşı yayma stratejileri güdüyor Balkanlarda (Bosna Hersek başta olmak üzere) yaşanılan karışıklıklar , küçük Baltık ülkelerinin diken üstünde olması Gürcistan bunun açıkça yaşandığı yerler
Yolsuzluk , sansür ve yasaklar hayatın bir parçası zaten.
Brezilya da ki olaylı seçimi hatırlarsınız Bolsonaro ve Lula ikilisinin arasındaki hamleleri yazarsak yazı haddinden fazla uzar ancak orası da pek parlak görüntü sunmuyor , Çin- Tayvan gerginliği patlamayı bekleyen bir bomba içsel sorunlara girmiyorum bile Çin ile Hindistan arasında sınırda baş gösteren sopalı asker kavgalarına belki internet üzerinde denk gelmişsinizdir Hindistan’da önemli, medeniyetin yapıtaşlarından olsada sorunlu memleket
Bizde pek bilinmez Hindistan’da ayrılıkçı Sihlerin Khalistan hareketi , Kanada da diasporası güçlüdür en son bu Harekete mensup birisi geçtiğimiz yıl suikaste uğramış bunun sonucunda Kanada ile Hindistan arasında ufak çaplı kriz yaşanmıştı
Güney Afrika ise güvenlik problemleri haricinde ciddi elektrik krizi yaşamıştı , 2023 yılında en kötü seviyesine gelen durum neticesinde neredeyse her gün saatlerce elektrik kesintisi yaşanmıştı bunlar tek solukta sayabileceğim problemleri
Hepsinin ortak paydası ise yönetim anlayışı farkı batı ile arasındaki uçurumun temel nedeni ancak batıda değişimlere gebe olumlu da olabilir olumsuza da evrilebilir
Türkiye açısından bakacak olursak sorunlarımız hayli fazla BRICS e katılımından evvel çözüme kavuşturulması gereken
Tabii bunlar BRICS ile doğrudan alakalı değil halkın refahı daha güvenli ve kaliteli bir yaşam standartlarına sahip olması için atılması gereken adımlar.
Sonuç olarak aklıma şu meşhur sözü getirmiştir her seferinde Türkiye’nin Dahil olması konuşulunca
“Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur”
En önemlisi yerimiz değil de halimiz nice olur