Bir devir kapandı, değişim süreci hızlandı. Devir derken kastedilen Baas Partisince 61 yıl, Esad ailesinin yarım asırdan fazla ülke genelinde ki hükmü kapandı.
Ya süreç? İsrail’in 7 Ekim’de uğradığı saldırı zaaf olarak algılanmak istense de pek çok köklü değişimlere gebe olduğunun emarelerini görebiliyorduk . Ne demişti Netanyahu saldırı sonrasında 9 Ekim de ?
“Sizden kararlı olmanızı rica ediyorum çünkü Ortadoğu’yu değiştireceğiz ”
(Kaynak: Reuters, Jewish News Syndicate)
O günden bu yana batı cephesini bilmem lakin Ortadoğu cephesinde değişim çok, artık aşama aşama şüpheye mahal vermeden yaşıyoruz. Bölgede İsrail’in güvenliğini merkeze alan, İsrail’in Batı’nın motor gücü olarak kullanıldığı ilmek ilmek işlenen bir süreç
Nostalji yapalım Arap Baharı günlerini hatırlayalım..
Arap baharının estirdiği rüzgara epey direndi Esad yönetimi elbette
Rusya, İran ve İran’ın kolları olarak kabul ettiğimiz vekil güçlerin(Özellikle Hizbullah) desteğiyle sarsılsa bile koltuğunu korudu.
Öyle ki Arap Ligine tekrar çağrıldı, imajını, kaybettiği saygınlığı geri alacak ,yerini koruyacak bu saatten sonra gidişi zor derken olanlar oldu
Her ne kadar Arap baharı Yapay olsa da , bahar mevsiminde kara kışını yaşayan rejimlerde adaletsizlik, baskı, dikta rejimleri gerçekti .
Suriye özelinde istihbarat örgütü El- Muhaberat’ın marifetleri meşhurdur.
Mesela Nazi Savaş suçlusu Alois Brunner
(Kendisi Adolf Eichmann’ın asistanıydı) İşkence ve sorgulama teknikleri konusunda verdiği “tavsiyeler” karşılığında Baas Partisi tarafından istihdam edildi ve ölümüne dek korundu.
Tahmin edersiniz Teorik düzeyde kalmamıştır verdiği tavsiyeler
Toplumsal Muhalefet birikir birikir baskılandıkça şiştikçe şişer patlaması ufacık iğneye bakar yayda gerili ok misali İlk bulduğu fırsatta atılır hem de ne atılma! Menfaat bitti mi menfaat topluluğu dağılır hem de ne dağılma!
Düşene vurmak adetim olmasa da bunların da söylenmesi gerektiği kanaatindeyim
Tıpkı demokrasi için her toplum uygun mudur sorusunu sormak gibi
Örneğin Libya’da Kaddafi devrildikten sonra yapılan anket sonuçları . Halkın güçlü bir lider istediği sonucu ortaya çıktı, çoğunluk hala lider odaklı hâlbuki önemli olan kurulu saat gibi işleyen sistem olmalıdır
(Anadolu Ajansı 17.02.2012 yılında yayınlanan haber)
Libya’da bugünkü durum Kaddafi’nin yönetimine kıyasla ne kadar iyi olduğu tartışılır Suriye’nin tartışılacağı gibi.İyi diyelim iyi olsun.
Eski rejimin Seküler yanını bir yana koyuyorum fakat bunlar gitmesine esas neden değildi öyle olsa Suudi Arabistan vb rejimlerden daha az “demokrat” da değildi , yola gelmediği için oyun dışı kaldı
Rejimin koruyucuları güçten kesilip gardını indirince , Erdoğan’ın dile getirdiği uzatılan ele de karşılık vermeyince yorgun düşmüş ,moral olarak bitik ordunun dayanması mümkün değildi.
Rusya Ukrayna bataklığına saplandı, İsrail Hamas eliyle başlatılan Aksa Tufanı İsrail’den ziyade Gazze’yi yıktı .İş Lübnan a uzandı Hizbullah’ı darmadağın etti örgütün yönetim kadrosunu imha etti.
Bununla kalmadı İran’ın başkentinde suikast gerçekleştirildi, nokta atışı suikastlar birbirini kovaladı. İsrail uğradığı saldırıyı tarihi nimete dönüştürüp bölgede yayılma fırsatı kazandı.
İran’a verilen gözdağı rejimi kendi derdine düşürdü mollalar iç kargaşa tehlikesinin ciddiyetinin farkında, mezhepsel öncelikli ,vekilleri aracılığıyla güttüğü agendası bitti.
Suriye’de rejimi deviren örgütlerin çatısı HTŞ ‘ye imaj değişikliği, lojistik desteği sağlandı adeta Şarkul Evsat da köşe yazarı Emir Tahiri’nin dediği gibi “yeni ve geliştirilen bir ürün ”olarak piyasaya özenle sürüldü ( 06.12.2024 tarihli yazı)
Kurmay akıl kokan açıklamaları, diplomasi hamleleri ve nicesi
Şayet biçilen rolü iyi oynarsa payını alır oyunda kalır aksi halde zaten terör örgütü olarak hali hazırda tanındığı için çok çabuk tasfiye edilir.
Akıldan çıkarılmamalıdır
Rojava heyeti Elysee Sarayında boşuna ağırlanmadı, Mazlum Abdi Trump’ın yemin törenine boşuna davet edilmedi , ABD Rojava yönetimine bunca yatırımı boşuna yapmadı
HTŞ tasfiye edilirse olasıdır ki onlardan kalan yerlere yerleşecek olan onlardır. Statüsü artacaktır böylesi senaryoda
Türkiye bölgedeki değişim sürecine akıntıya karşı kürek çekmekten yana değil sürece dahil olarak konumlandığını düşünüyorum
Hatta Devlet Bahçeli’nin DEM grubuyla el sıkışmasından bu yana süregelen tüm gelişmeleri de bunun parçası olarak görüyorum
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Ankara ziyareti dahil
Şüphesiz Türkiye’nin ileriki olaylar dizisinde bölgesel güç olarak rolü olacak , Doha da ki üçlü toplantıda olması boşuna değil.
Savaştan tahrip olmuş (başta altyapı) Suriye’nin yeniden inşasında da aynı şekilde payı olacaktır
Plaka kodlarını sıralamakla karıştırmayalım bunu
Diğer taraftan
Türkiye’ye dair yazılan çizilen felaket senaryoları
(Ülkedeki hemen herkes tarafından yaşanan bilinen mevcut sorunlar yumağı dışında)yaşanma olasılığını şimdilik düşük görüyorum en önemli nedeni değişimden yana konumlanmış olması
Ama ne demişti Filozof Herakleitos ?
“Değişmeyen tek şey değişimdir ” bu dahil..