En ilkel ve kuvvetli duygulardan biridir şüphesiz korku. Evrim mekanizmalarınca elenmemiş, yüz nesil öncesi de bir şeylerden korkuyor çok daha öncesi de. Çünkü hayatta kalmak için işlevsel.
Ne var ki biz insanlar bununla yetinmeyip medeniyeti var ederek oyun içinde oyun icat etmişiz ve bu oyunda da hayatta kalmak hala önemli fakat yeterli değil . İnsan hayatta kalmak değil yaşamak istiyor(uz)
Burada ikilem başlıyor işte, korku hayatta kalmak için faydalıyken yaşamak isteyenlere hayatı zindan edebiliyor.
Bir düşününce nelerden korkuyor sıradan vatandaş?
Başta verdiği verginin hesabını sormaktan, Adalet ve hukuk mekanizmasının hangi akla sokağa saldığını bilemediği (ve pek tabi soramadığı) suçlular / zorbalar tarafından saldırıya uğramaktan,
Kanla beslenen teröre kurban gitmekten, Aklı başında ülkelerde birkaç bin sığınmacı için dahi oturup tartışıldığı çözüm arandığı bizde ise milyonları geçtiği halde gitgide dozunu arttıran bu sorunu dile getirmekten, Gece vakti gelenek bahanesiyle çalınan davuldan hesap sormaktan, haddini aşarak yaşama tarzı dikta edip tebliğ ediyoruz diyerek gezenlere haddini bildirmekten, Yurdumuzun kimi şehir ve semtlerinde Ramazan ayı boyunca yemek yemekten ve su İçmekten,
Yaya geçidinden geçerken son sürat gelen bir de üstüne korna çalan canlıya “Bu çizgiler süs olsun diye mi çizildi?” Sorusunu sormaktan,
Şehrin merkezinde silahla havaya ateş açan magandanın kurşununa hedef olmaktan, çok daha özele inersek ;
Akraba Panoptikonu tarafından dile dolanmaktan , Anne, baba ve çevrenin bozuk bir Kopyası olmaya karşı çıkmaktan yani birey olmaktan
Bütün bunları yazabilecek olanı yazmaktan basabilecek olanı basmaktan korkar
Düşünmekten korkar dile getirenden içten içe nefret eder
Ne vardı tüm bu korkuları akla getirecek?
Nesin Vakfının hesaplarına el konulması hakkında Ali Nesin açıklamalarda bulundu . Sosyal medya hesaplarından bir başka Nesin ailesinin ferdi Ahmet Nesin ise Vakfın hikayesini bir videoyla paylaştı
Nesin Vakfı bir yazarın topluma hizmet için özveriyle var ettiği manevi önemi maddiyatından çok daha büyük bir vakıf.
Bu konuda dikkatimi çeken tepkilerin başında fikirlerinin bedelini canıyla ödeyen Turan Dursun’un oğlu sevgili Abit Dursun’un
(haklı olarak ) sitem dolu paylaşımı oldu . Bağnazlık ve yobazlık ile uzlaşma sağlanamayacağını öğrenmek için bunca bedel yetmedi mi?