Kumar, kapılması kolay kurtulması güç bir beladır. Kumar bağımlılığını hafife almak, alkol, uyuşturucu vb bağımlılıklardan nispeten bırakması kolay sanmak “ oynamayıver bitsin gitsin kardeşim ” demek en az kumarla zengin olabileceğini, tüm hayallerini gerçekleştirebileceğini
Sanmak kadar büyük olduğu kadar kadim yanılgıdır.
Beyin üzerinde uyardığı kısımlar, salgılattığı kimyasallar işin bilimsel yanı Sosyolojik yanına baktığımızda tıpkı Durkheim’in intihar kavramı üzerinde durduğu gibi ele alırsak bize fikir yürütebileceğimiz veriler sağlayacaktır. Ne demişti Durkheim? İntihar bireysel olduğu kadar toplumsaldır da, belli dönemlerde belli durumlarda ivme kazanması
Artması ya da azalmasına sebep faktörler vardır.
Umutsuzluğun baş gösterdiği zamanlar , savaşlar, kıtlıklar , krizleri
Bu faktörlerden başlıcaları şeklinde sayabiliriz. Önünü göremeyen
Bireyleri içine düştükleri bunalımdan, kişisel acılarından kurtaracak yegane çare intiharmış yanılgısına sürükleyebilir.
Yazar Stefan Zweig’in intihar mektubunda anlıyoruz ki kapıldığı karamsarlık, kendi dünyasının bir daha asla var olmayacağı düşüncesi
Neden olmuştur hayatını sonlandırmasına .
Edebiyatta da melankolik, romantik yazarların eserleri yüzünden bir ara intihar furyası başladığına dair okuduğum yazıları hatırlıyorum fakat esas konumuza yani kumara dönecek olursak. Çalışarak hayallerini elde etmek ümidi olmayan kimseler yoksulluk, umutsuzluk çemberinden çıkmak için tutunacak dal alınacak risk olarak görüyor,
Sürüncemede kaldığı kayıp yıllar .Bul karayı al parayı, bulabilirsen
Define peşinde koşanları macera heveslisi veyahut küçükken arkeolog olamamanın ukdesi şeklinde değerlendiremeyiz değil mi?
Muhakkak kazanmanın , bir koyup beş almanın elindekini risk etmenin yaratığı heyecan şayet kulüp benzeri yerlerdeyse network sağlayabileceği gibi yan unsurlar da söz konusu.
Böyle hali vakti yerinde
Yurtdışında tanıdığım kimselerde oldu ancak Türkiye’de gözlemlediğim, karşılaştığım , duyduklarımın ezici çoğunluğu hep içeriye belli miktar para kaptıran, kaptırdığını kurtarmak adına bataklıkta çırpınıp daha derine batan kimsenin durumuna benzer profiller.
Ülkemizde sanıldığının aksine , kumar bağımlılığı çok daha yaygındır yüz binlerle değil milyonlarla ifade edebiliriz. Sanal kumar başlı başına koca alem. Sistemde dönen para akıl alır gibi değil. Naçizane fikrim sizi söğüşlemek üzere yapılan yazılımdan medet ummanın mantıksızlığı . Yasal olmadığı için denetimi de söz konusu değil dolayısıyla kara para aklamanın başlıca enstrümanlarından .
Klişe söz vardır ya “Kumarı oynatan kazanır ” doğru ya oynayan?
Kazanacağı umuduyla oynatana kazandırır. Tek kaybeden de kendisi olmaz ilk kaybeden kendisi olsa bile . Ailesi , sevdikleri ve çevresi maddi manevi olarak payına düşen kayıpları yaşarlar.
Cem Karaca diyor ya “ Düştün mapus damlarına öğüt veren bol olur”
Her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda düşene vurmayı maharet belleyen buna son derece gönüllü adi, karakter yoksunu kimseler hiç te az değildir ,dolanırlar insan kıyafetiyle . Haliyle kişi soyutladıkça kendini hayattan, etkilendikçe vızıltılardan kurtulması zorlaşır. O çevreye git gide yakınlaşır. Kumar ,Alkol, uyuşturucu bağımlılığı bireyi yaşamın güzelliklerinden koparan , kişiden aldıklarının yanında verdiklerinin esamesi okunmayan sonu çok kötü noktalanabilecek hikayelere savurur.
Aziz Nesin’in “Kimin var ki?” şiirinde geçer
“Kimin var ki seni senden daha çok sevecek”
İnsan kendini sevmeli , değer vermeli önce.
O yüzden evvela silkinmeli , düşmek değil kalkamamak
Kaybettirir insana , Gece gündüz döngüsü misali elbette güneş doğacak yeter ki akıllı hareket et ,sabırlı ol. Arap atasözüdür; Sabır kurtuluşun anahtarıdır. Akıl ve karakterin ışığında satranç oyuncusu gibi davran zarlara emanet , kaybetmen için dizayn edilmiş oyunda değil .
Kurban zihniyetine (Victim mentality) hapsetme kendini.
Dipsiz kuyudur vazgeçme, kaybetme güzellemeleri bunlara asla kapılma. Boş insanların sayıklamaları ile sevenlerin sözlerini bir tutma.
İnsanın en iyi dostu da en büyük düşmanı da kendisidir bunu Unutma
Monte Carlo yanılgısına* (kumarbaz yanılgısına) sakın ola kapılma .
*Meydana gelen bir olayın sonradan gerçekleşecek olayın neticesini etkileyeceğine inanması , yani kaybettikçe kazanmaya yaklaşmazsın
Bir iki kelamda daha önce burada hakkında yorumda bulunduğum Mike Tyson ile Jake Paul karşılaşmasına dair etmek istiyorum.
(11.03.24- Kaotik boks gündemi başlıklı yazı)
İnsan bedenin sınırlarını bize tekrar hatırlatan, taraflar için
kazan /kazan müsabakasıydı tam anlamıyla .