Gündemden uzak gündelik hayata yakın bir konuyla haftaya açılışı yapalım istedim nasılsa ülke gündemi, dünya gündemi her daim bizimle. Çok değil yaklaşık on(10) gün önce Amerikalı bir hanım arkadaşım sevgili Breanna ile uzun uzun sohbet etme imkanı buldum.

Eğitimli, kültürlü, hoşsohbet birisidir. Eli kulağında Amerikan seçimlerinden Mississippi nehrine oradan  Mark Twain ve redneckler  buram buram Amerika kokan konular barındıran sohbetimizde söz dönüp dolaşıp Memphis şehrine geldi bahsi geçen yer Çetelerle , şiddetle anılan tehlikeli bir şehirdir.  Hatta Rap müzikte

 “Memphis Rap”  denilen  karanlık temalara sahip alt tür  bile vardır.

Yazıya sebep bir başka konuşmayı ise Mersin’de bokstan yakın arkadaşımla yaptım oda başka konuları barındırsa da gayrimeşru yaşamın getirileri götürüleri üzerineydi.

Malum ülkemizde de şiddet aldı başını gitti,  yeni nesil çeteler adından söz ettirir bilinir ,tanınır hale geldi

 (Amerika’da ki Crips & Bloods vb gibi sıradan insanların tanıyabildiği)

Eski gayrimeşru alemde zamanla değişiyor, Zeitgeist  yani zamanın ruhu gereği

Sıkça yapılan bir hata;Özellikle Kurtlar Vadisi , Çukur gibi popüler dizileri suçlama. “ Yav zaten hep bu diziler yüzünden oluyor her şey” deyip sıyrılmak kolay mutlaka dizilerin filmlerin kitlede etkilediği

Kısım vardır,Toplum Mühendisliğinde  de şüphesiz payı vardır.

Ancak dizi ve filmleri yazanlar fezadan düşen uzaylılar değil, etten kemikten, sinirlerden oluşan insanlar .Kimisinin hayal gücü geniştir, beyin kıvrımlarında alemler barındırır , neyin gerçek neyin kurmaca olduğunu şaşırtır karşısındakinin aklını alır,

kimisinin dar ,alabildiğine sıkıcıdır.

Naçizane genç   Senaryo yazarı birisi olarak ilk elden diyebilirim ki biz doğrudan doğruya hayattan ilham alıyoruz

Şu meşhur paradoks vardır ya hani “ Tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan ” iyi güzelde; Yahu horozdan hiç söz eden yok!

Söz konusu sorunun veyahut herhangi bir sorunun

Var olmasına, yaşayıp yeşermesine , büyüyüp serpilmesine imkan veren koşullar dürüstçe sorgulanmalı

Mesela

Terör örgütleri nasıl sadece militan/ eleman silahtan ibaret değil

Tabanı, finansmanı (iç ve dış destek) , ideolojisiyle var oluyorsa

Faaliyet gösterdiği ülkedeki güvenlik açığı, ülke politikaları, uluslararası ilişkiler dengesi hareket imkanı ,etki alanı,zemin sağlıyorsa aynısı geçerli

Doğa boşluk kabul etmez , doğanın parçası insanın var ettiği toplumun ürünü olan devletin bıraktığı boşluklar bir şekilde doldurulur . Yasadışı bahis , sanal kumar , uyuşturucu, silah , kaçakçılık

Bunlarda İlk akla gelen gelir kalemleri . Hiç bir ülkede suç tamamen bitmez kendine belli ölçüde alan yaratır bu alan artar veya azalır

İşlerin ne boyuta varabileceğine Haiti örneğinde görebiliriz otoritenin elden gittiği ülkede “Barbecue ” lakaplı Jimmy Chérizier  çete lideri ülkenin en güçlü isimlerinden birisi şu an ,ayrıca Eski polis memurudur.

Anlayacağınız tam bir “villain” karakter .

Algıda seçicilik faktörü de var tabi , en tepedeki isimlerin karizması, göz kamaştırıcı imkanları, gücü haliyle büyülüyor,  buzdağının görünmeyen kısmından habersiz , gayrimeşru alemi bilen kimi abilerim ve kardeşlerimden dinlediklerim , açık kaynaklardan okuduklarım ibretlik hadiselerdir , herkese göre değildir bokstan arkadaşıma konuşmamızda da daha detaylı biçimde anlatmıştım .

Einstein’ın  kaldığı otelin  görevlisine sakin ve mütevazi yaşamın daha fazla mutluluk getirdiğine dair müzayedede satılan notu hatırıma getirdi. Sosyal iklimin etkisine getireceğim lafı, Kadir İnanır ‘ın

 Filminde ki gibi kişinin kafası atıp atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diye girmez  ,sosyolojik sebep sonuç ilişkileri ıskalanmamalıdır.

Sabahtan akşama yok pahasına  çalış, didin birde üstüne kötü muamele ne zaman uyku ne zaman yaşam ? Saygınlık? Sağlığın gitmese bari yani elde var sıfır .  Işıltılı yaşamlar , güzel kadınlar, çalışmakla elde edemeyeceği hayal dahi  edemeyeceği imkanlar adete ciğerini dağlıyor

 (sokak röportajında hiçbir hayalim yok diyen kağıt toplayan çocuğu hatırladınız mı?)

Göz kırpıyor  hepsi ,bunları ulaşılabilir kılıyor, barındırdığı riskleri de kabul edilebilir risklere çeviriyor diyor ki yokluğunun yarasındansa varlığının derdini çekeyim.

Romantizme buladığımı düşünmeyin Yaşar Kemal’den değil Kemal Tahir’den yanayım ben. (İnce Memed x Rahmet Yolları Kesti)

Siz değerli okuyucularımla gözlemlerimi paylaşıyorum

Gelişmiş ülkelerde örneğin ABD ve Almanya’da durum ne?

Her yerin kendine has dinamikleri vardır, etnik dağılım, göçmenlik vb

Toplum mühendisliğini altını kalınca çizelim , bu vesileyle hayli ilginç bir kişi ve kitap önereyim

 Michael Aquino – Mind War (Türkçe tercümesi yok )

Kendisi ABD ordusunda subay ve Psikolojik Savaş konusunda uzmandır.

Amerikan toplumundaki çete problemi gibi Preacher (Vaiz) problemini de  keşke Konuşsaydık Breanna ile dedim kendi kendime

Yanlış hesap Bağdat’tan döner misali Türkiye, Sosyal İkliminde

Kendisine alan bulan kimi Cemaat ve Tarikatların ne denli tehlikeli

Olabileceği Terör örgütüne dönüşüm geçirebileceği  gerçeğini yaşadık.

ABD kadar olmasada

Ülkemizde sayısız tarikat ve cemaat var,  Sosyolojik bir gerçek. Yalnızca Nurculuğun bir sürü kolu var, cemaat – tarikat olgusunu anlamak lazım bu konuda

Prof.Dr. Ümit Özdağ’ın tespiti nokta atışı

İnsanların bireyselliğini feda edip bu yapılara neden bağlandığını

Anlamak  bunlara sebebiyet veren koşulları anlamaktan geçer

Stalin, Sovyetler Birliği döneminde şiddetli yasaklara başvurdu fakat uzun dönemde dikiş tutmadı. Nedir çözüm?

Birey olmak, fikri ,vicdanı hür, irfanı hür olmak . Coğrafyamızda kör birine renkleri tarif etmeye benzese de sert iklime rağmen, elden geldiğince.